Para Ağacı
Kitabında Geçen Alıntılar
Para Ağacı, tembel bir çocuğun
sonsuz paraya sahip olmasıyla birlikte yaşadığı değişimi hem düşündüren hem de
bol bol güldüren bir dille anlatıyor.
Şermin Yaşar'ın Para Ağacı kitabında geçen alıntılar şunlardır:
“Bir şeyi tüm kalbinle inanırsan ve
inandığın şey uğruna tüm kalbinle çalışırsan; herkes günün birinde sana
inanıyor ve yolun açılıyor.”
"Biri sana sarıldığında
kollarını ilk gevşeten kişi olma." gibi bir cümle okumuştum bir yerlerde.”
“Yatanın yürüyene borcu var.”
“İnsanlar kolay kolay itiraf
edemiyorlardı gerçek dünyada böyle şeyleri. (...) Biz nedense sevgimizi
söyleyemiyorduk. Sevdiğimizi söylersek bir açık verecekmişiz gibi geliyordu.”
“Ne demişler: her şey incelikten, insan
kabalıktan kırılır.”
“Sadece etrafımdaki insanlara
bakıyorum, herkes sabahtan akşama kadar çalışıyor. Karınca gibiler. Yataktan
kalkıp sürünerek işe gidiyorlar. Her sabah. Düşünebiliyor musun? Her sabah.
Çoğu işini sevmiyor. Para kazanmak için çalışıyorlar. İşlerini gerçekten
sevmedikleri için çoğu zaman mutsuzlar. Gönülsüz yapılan iş doğru düzgün para
da kazandırmıyor bence. Herkes ancak geçiniyor. İşlerinden, iş yerlerinden,
patronlarından, çalışanlarından, iş arkadaşlarından nefret ediyorlar. Pazar
günü gelse de yaşasak diyorlar sürekli. Hafta yedi gün kanka, bunlar altı
gününü yaşamıyor. Sadece pazar gününü günden sayıyorlar. Bu bana korkunç
geliyor. Düşünsene yılı sadece 52 gün yaşıyorsun. Sevdiği işi yapanlar ise
bambaşka. Onlar çalışmıyor bence. Yani hiç şikayet etmiyorlar. Onlara her gün
tatilmiş gibi, her tatil de işmiş gibi geliyor. İşlerini çok sevdikleri
için başarılı oluyorlar bence. Başarılı olunca da para kazanıyorlar.”
“Bir süper gücüm olsaydı kendimi
yetişkinlerin dünyasından kurtarmak isterdim. Herkes çocuk olsaydı ne güzel bir
hayat olurdu.”
“İnsan kendi kendini
yetiştirebilir.”
“Anneler iki şeye bayılırlar:
Çocuklarını övmek ve çocuklarından şikayet etmek...”
“İnsanlar kolay kolay itiraf edemiyorlardı
gerçek dünyada böyle şeyleri. (...) Biz nedense sevgimizi söyleyemiyorduk.
Sevdiğimizi söylersek bir açık verecekmişiz gibi geliyordu.”
“Bütün arkadaşlarımla, annem babamla
konuştuğumuz tek şey sınavdı. Gelecekte ne olacağız? İyi bir gelecek için ders
çalışmalıyız. Test kitapları, konu anlatımları çözümlü sorular kafayı yiyorduk,
sakin sakin..”
“Hayatı yaşamak varken oturup elinizdeki
telefondan hayatı izlemek nedir?”
“Gören gözün hakkı var ama."
"Ağacın, bahçenin, tarlanın sahibi seni görürse öyle olur, senin gözün
görürse değil."
“Hiçbir şey yapmadan, saçma sapan videolar
çekerek ünlü olanlarla doluydu ortalık.”
“Yetişkinlerin en çok merak ettikleri şey, çocukların büyüyünce ne olacağı. Herkes bunu soruyordu. Gerçi onların çocuklarla sohbet etme becerisi bu kadardı. Ortalama bir yetişkinin herhangi bir çocukla kurabildiği sohbet, şu üç soru etrafında dönüyordu: "Kaça gidiyorsun?" "Dersler nasıl?" "Büyüyünce ne olacaksın?" Yani çocuklar için hayat gerçekten üç sorudan ibaret olamazdı.”
0 Comments:
Yorum Gönder
Deneme