Dede Korkut Hikayeleri Kitabındaki Bilinmeyen Kelimelerin Anlamı


Dede Korkut Hikayeleri Kitabındaki Bilinmeyen Kelimelerin Anlamı


Dede Korkut hikayeleri tüm bir Türk tarihi, Türk dili, Türk kültür ve medeniyetine ışık tutması açısından başvurulan en eski ve en önemli kaynakların başında gelmektedir. Yazıldığı dönem itibariyle 14. veya 15.yy’da anonim olarak kaleme alındığı düşünülen bu eserin içeriği ise Oğuz Türklerinin İslamiyet’i kabulünden hemen sonra yaşadıkları olayları konu alması bakımından daha eski zamanlara tarihlendirilebilir.


Dede Korkut Hikayeleri kitabındaki bilinmeyen kelimeler ve anlamları şunlardır:

Polat: Çelik

El eylemek: Hile yapmak

Muhannet: İhanet eden, hain.

Kulan: Bir tür yaban eşeği

Nikap: Peçete, yüz örtüsü

Dan dansık: Önemli, değişik, şaşılacak şeyler

Maslahat görmek: İyi ve faydalı olduğunu kabul etmek, uygun bulmak

Seht olmak: Etkilenmek, üzülmek

Şivan: Matem, yas, ağıt.

Pervaze ağmak: Göğe kanat çırpmak

Sındırmak: Kusurlarını sayıp dökerek aşağılamak

Yedmek: Yedekte götürmek

Yorga: Biniciyi sarsmayan, yumuşak at yürüyüşü


Serhat: Sınır boyu

Saravak: Deveci

Günlük: Gölgelik

Burçak: Tane

Gariplik: Gurbetlik

Davlumbaz: Büyük davul, kös

Sak: Uyanık, dikkatli

Tarraka: Gümbürtü

Peşkeş çekmek: Hediye vermek

Kuskun: Hayvanın kuyruğunun altından geçirilerek eyere bağlanan kayış

Gün oturmaç: Güneyde oturmak

Alem: Bayrak

Kalar kopar: Kişinin doğduğu yer

Sındırmak: Yıldırmak, korkutmak

Zirüzeber: Altüst

Bitekellüf: Teklifsizce, tedbirsizce

Murassa: Değerli taşlarla bezenmiş

Koğurmak: Nara atmak, bağırmak

Ortaç: Mirasçı, veliaht

Yüğrük: Koşar gibi yürüme

Sermuze: Çizme üzerine giyilen ayakkabı

Torum: Deve yavrusu

Yeğrek: Daha iyi, daha üstün

Mekirlemek: Azarlamak

Gazavat: Gazalar, din savaşları

Zeval: Yok olma, ortadan kalkma

Argab argab: Kıvrım kıvrım

Şadlık: Neşeli havlar

Gökçek: Taze, körpe

Gökçek: Taze, körpe

Alağan: Avını kaçırmayan, alıcı

Çargab çargab çadır: Altın işlemeli çadırlar

Har. İçinde yiyecek olan küp.

Cuşa gelmek: Coşmak

Hod: Zaten


Avsıl: Bir hayvan hastalığı

Gön: Hayvan derisi

Serheng: Çavuş, komutan

Hasut: Hasetçi

 Bühtan: İftira

Zebun olmak: Güçsüz, zayıf, aciz kalmak

Balkımak: Parlamak

Hemandem: O anda, aynı anda

Çalap: Tanrı

Musahip: Arkadaş

Zirüzeber: Altüst

Tarraka. Gümbürtü

Bargâh: Saray çadırı

Muti: İtaatli, boyun eğen

Sak: Uyanık, dikkatli

Burçak: Tane

Üçok: İç Oğuz

Bozok: Dış Oğuz

Adavet: Düşmanlık

Dek: Sağlam

Seksenmek: Ürküp, sıçramak

Dad: Yardım isteme, imdat

Serçeşme: Alay beyi, kumanda

Kad: Boy

Çargab: Kaftan

Şebçerağ: Gece parlayan kıymetli taş

Fırak: Ayrılık, ayrılık acısı

Server: Önder

Buğra: Erkek deve

Yekdil: Gönlü bir, sevgili

Uğru: Hırsız, haydut

Görklü: Güzel, gösterişli, erdemli, iyi huylu

Bazlamaç: Bazlama.

Kunt: Kalın, dayanıklı, sağlam

Kakılıben: Kızgın ya da dargın gibi

Apul apul: İki yana sallana sallana

Daz: Kurak, çorak

Bun: Sıkıntı, darlık

Bozaç: Boza çalan.

Görklü: Güzel, gösterişli, erdemli, iyi huylu

Boy: Destan

Paşmak: Ayakkabı, terlik, nalın.

Külek: Yağ, su, süt koymak için ağaçtan yapılmış büyük kap.

Salkım: Serin

0 Comments:

Yorum Gönder

Deneme