Çocuğa Şiddet İle İlgili Kompozisyon Yazınız .


Çocuğa Şiddet İle İlgili Kompozisyon Yazınız .

Aslında şiddet kavramı başlı başına ürkütücü , insan üzerinde soğukluk hissettiren bir kavramdır . Çünkü şiddetin olduğu yerde tıpkı korku filmlerindeki gibi  gerilim  vardır ,  karmaşa vardır.  Özellikle de çocuklara yapılan şiddet ise kişi ya  kişilerin acizliğinin , ne kadar zayıf olduğunun en önemli göstergesidir . Çünkü şiddetin olduğu yerde huzursuzluk vardır . Anne ve babalar elbette bazen  iş yoğunluğundan dolayı , çeşitli problemlerinden dolayı  çocuklarına  kızabilir , onları yanlış yaptıkları bir davranışta  uyarabilir ,  onlar ile  her zaman kaliteli vakit geçirmeyebilir fakat onlara asla fiziksel , sözel ya da ruhsal anlamda şiddete meyil göstermemeli ve  şiddet göstermemelidir. Onların ruhunda açılan yaralar bir daha onarılamayabilir ve  pişman olsanız bile pişmanlık bir işe yarayamayabilir.

“Bir aile içinde şiddet varsa büyük ihtimalle çocuk da şiddet görmektedir . Çoğu anne , çocuğundan şiddeti gizlediğini düşünür ancak çocuklar şiddete her zaman  tanık olmasalar da seslerden ve şiddetin beden üzerinde yarattığı izlerden  neler olduğunu cin gibi bilirler. Bizim anlamaz çocuk dediğimiz o güzel ve masum yavrular yetişkinlerden bile daha zeki olur yeri geldiğinde. ’’Ev içinde , okulda, arkadaş ortamında, sokakta, caddede vb.   şiddet yaşanmamalıdır . Burada en model olacak kişiler anne ve babalardır. Bunun için de  anne babaya, baba ise anneye hiçbir şekilde şiddet  uygulamamalıdır . Çünkü onları gören çocuk da ilerde şiddet bağımlısı bir  canavara dönüşebilmektedir .  Yani  bu çocuk ilerde iyi bir aile babası olamayacak , iyi bir komşu olamayacak , iş arkadaşı , her şeyden önce iyi bir  insan olmayacaktır . Anneler bebekleri dünyaya geldiğinde onları iyi yetiştirmeli, babalar ise anneye bu konuda yardımcı olmalıdır.  Mutlu olmanın  temeli küçük yaşta atılmalıdır yoksa  şiddet şiddeti doğuracaktır . Şiddet gören çocuklarımızda görülen en büyük belirtiler ise şunlardır : 

Korku , sık irkilme , özgüven eksikliği , içe kapanma , dil gelişiminde yavaşlama , arkadaş ilişkilerinde  sorunlar , altını ıslatma , kaygı , uykuda kabus görme , uyku düzeninin bozulması, okulda başarısızlık ,   dikkat eksikliği , çabuk korkma, titreme, hafıza kaybı vb. gibi belirtiler görülür .  Çocuk şiddetin olduğu yerde durmak istemez . Eğer şiddet okuldaysa okula gitmek istemez ve karın ağrısı, baş ağrısı gibi  şeylerden şikayet eder . Okulda sıkıntı olmayıp aile ortamında şiddet varsa  yavrucak , bir an önce okula gitmek  ister ve  okul o minik yavru için kurtuluş yeri olur. Aslında ne kadar acı bir şeydir değil mi bu ? Şunu unutmamalıyız ki  : ‘’ Şiddete  maruz kalan çocuk şiddete yönelik  eğilim gösterir.’’  Bu çeşitli deneyler ile kanıtlanmıştır .
 Bunun için sebebi her ne olursa olsun çocuklarımıza asla şiddet uygulamamalıyız . Onların geleceği ile oynamamalıyız . Çünkü onlara yapılan kötülük aslında kendimize yaptığımız kötülüktür . Yapılan şiddetin sonu, eninde sonunda yapan kişiye döner ve bunun bedeli de çok ama çok ağır olur. Çünkü kimse yaptıkları ile kalacağını sanmasın. Hele de çocuklara yapılanlar gün gelir elinizde bir bomba gibi patlar. Çünkü çocuk ilerde gördüğünü yapacaktır ve şiddete meyilli, eğilimli olacaktır. Bu kaçınılmazdır. Şiddete hayır kampanyaları düzenlenmeli ve  şiddet ile ilgili aileler, öğretmenler kısacası toplumun her kesimi bilgilendirilmelidir. Şiddetin temelinin  neye dayandığının anlatılması için devlet tarafından çeşitli sempozyumlar, konferanslar düzenlenmelidir. Televizyonlarda çocuğa ya da  herhangi bir yaştaki kimseye yapılan şiddet görüntülerine izin verilmemeli, böyle şeylerin olduğu diziler, filmler, sinemalar yasaklanmalı ve gerekli cezayı almalıdırlar. Bu böyle olmadığı takdirde şiddet daha da artacaktır. İşte bunun için önce devlet büyükleri bu konuya el atmalıdır ve her türlü şiddete dur denmelidir.

Sevgili Doğan Cüceloğlu çocuklar ile ilgili şu sözü söyler : ‘’ En büyük ibadet çocuklarla iyi bir şekilde ilgilenmek ve onları geleceğe sağlıklı bir şekilde hazırlayabilmektedir''. İşte burada da,  önce şiddet gören o çocuklarımızın ailesi, daha sonra ise öğretmenlere büyük görevler ve fedakarlıklar  düşer.  Söylediklerimden de yola çıkarak şunları yapmalıyız:  Çocuğun istediği şey para ya da  oyuncak değildir. Tamam  bunlar da ihtiyaçtır lakin o önce sevgi ister, sıcak bir sarılma, başının okşanması, alnından öpülmesini ister. Bu  o kadar da zor bir şey değildir sanırım. En doğal hakkı değil midir bu sevgili aileler. Elbette haklarıdır. Dünyaya gelmek onların tercihi değilse şiddet görmek de onlara verilen ceza olmamalıdır. Bundan dolayı  çocuğumuzu sevmeliyiz, onlara sevgiyi, sevilme duygusunun nasıl bir his olduğunu, güven duymayı, başkalarına güvenmeyi, ait olmayı, merhameti, empati kurmayı  ve  sabrı  öğretmeliyiz . Onların pırlanta gibi çocuklar  olmasını sağlamalıyız ve kendilerine güven duymaları için de elimizden gelen her türlü fedakarlığı yapmalıyız .

0 Comments:

Yorum Gönder

Deneme