Farklı Din ve İnanca Sahip İnsanlarla Bir Arada Hoşgörü İçerisinde Yaşamanın Önemi

     Hoşgörü bizim gibi düşünmeyen , bizim gibi yaşamayan , bizim gibi inanmayan insanlara karşı duyduğumuz tahammüle verilen addır . Hoşgörü içerisinde saygıyı sevgiyi barındırır . Hayatın tüm renklerini kuşatabilmektir hoşgörü .

     İnsanlar kısım kısım yaratılmıştır . Kimisinin deri rengi farklı , kimisinin dini farklı , kimisinin dili farklı. Hatta aynı milletten aynı dinden olan insanların bile birbirlerinden farklı onlarca , yüzlerce özelliği var . Hoşgörülü insanlar bu gerçeği bilir ve bunun dünyanın bir güzelliği olduğunun farkına varır . Kendisi gibi olmayanları dışlamak yerine onları anlamaya çalışır ve onlarında kendiyle aynı haklara sahip olduğu gerçeğini kabullenir .

     Özellikle dini inançlar konusunda hoşgörü ile ilgili insanların büyük sıkıntıları vardır . Farklı dine inananlara karşı düşmanca bakış , onların yaşamaya bile hakları olmadığını düşünmek gibi uç boyutlara vardıranlar bile olur konuyu . Oysaki dünya herkese yetecek kadar geniştir . Başkalarına saygılı olmayı onların inançlarına yaşama hakkı tanımayı bir zayıflık olarak görmemek gerekir . Bu aksine bir büyüklüktür. Kuvvetli olanın zayıfı ezmesi beklenen bir şeydir. Esas büyüklük güçlü olduğu halde zayıfların hakkını gözetebilmekte gizlidir .


     Bizim tarihimiz hoşgörü örnekleri ile doludur . Mevlanalar , Osmanlı hoşgörüsü ve daha niceleri . Osmanlı Devleti en güçlü dönemlerinde bile azınlıkları ve onların ibadethanelerini her zaman korumuş ve gereken yardımı yapmıştır . Bu hoşgörü ve insanlığın en güzel örneklerindendir . Dünyanın savaşlar , kan ve göz yaşından bir an önce kurtulabilmesinin tek çaresi hoşgörüye dayalı dünya düzenini kurmaktır .

0 Comments:

Yorum Gönder

Deneme