İnsanlar Aynı Dili Konuştukları Halde Niçin Bazen Anlaşamazlar?

 

İnsanlar Aynı Dili Konuştukları Halde Niçin Bazen Anlaşamazlar?


İnsanlar aynı dili konuştukları halde bazen anlaşamazlar Bunun nedenleri şunlardır:

* Duygu durumu

* Sözcükleri farklı anlamak

* Farklı bakış açısı

*Ön yargılar

* Beden dili ve ses tonu

* Kendini açık ifade edememe

* İyi bir dinleyici ya da iyi bir konuşmacı olamama

* Beden dili ve ses tonu gibi özelliklerdir. Çrneğin; İnsnala rmutlu anlarında değişik bir duygu hali içind eolurlar. Öfkeli anlarında farklı duygula riçind eolurlar. Mutlu olduğumuz anlarda kimseyi çok fazl akafaya tamkayız. Öfkeli anlarda ise en ufak bir sözü bile kişiliğimize söylenmiş bir hakaret gibi algılayabiliriz.


Başka bir örnek olarak da şunu verebiliriz: İş yerine ya da okula yeni biri geldiğinde onu çok sevmiyorsak, onun hakkında ön yargılıysak o kişi ne kadar iyi olursa olsun kafamızdaki kalıplaşmış yargıdan kurtulamayız ve bu da anlaşmayı bozar ve kişiler arasındaki sevgi ve saygı bağı zayıf olur.

Bir başka örnek de şunu verebilirim:


* Bir kişi konuşurken diğer kişi karşıdakini dinlemeden kendi anlatacaklarını düşünmeye başladıysa bu da iyi bir dinleme olmaz ve kişiler arasında iletişim zayıf olur. Onun için önce dinlemeyi öğrenmek ve saygılı olmak gerekir.


*Her insanın yetiştiği çevre, değerleri, deneyimleri farklıdır.
Bu nedenle aynı konuya bakışları da farklı olabilir. Bazı insanlar ne söylemek istediklerini net bir şekilde anlatamaz. Bu durum da anlaşmazlıklara neden olabilir.


*Sözler doğru olsa bile beden dili veya ses tonu yanlış bir izlenim verebilir. Bu durum da karşılıklı atışmalara neden olabilir. Böylece iletişim zayıflar ve sevgi  ve saygı ortamı bir türlü oluşamaz.

Misafir Kısmetiyle Gelir Atasözünden Ne Anlıyorsunuz Bu Atasözü Kültürümüzün Hangi Özelliğine Dikkat Çeker?

 

Misafir Kısmetiyle Gelir Atasözünden Ne Anlıyorsunuz Bu Atasözü Kültürümüzün Hangi Özelliğine Dikkat Çeker?


Toplumların karakterini belirleyen en önemli unsurlardan biri de misafire verdikleri önemdir. Tür kültürü misafirperverliği ile bilinen bir kültürdür Misafir eve yük değil aksine bolluk getirir. Misafir geldiği zaman evin bereketi artar. Evimizde misafir için hazırladığımız gıdalar gözümüze daha çok görünür ve bereket çok olur.


 Misafirin rızkını Yüce Allah verir. Misafire değer verilir ve misafir evin en baş köşesine kurulur ve ona gerekli ikramlar sunulur, hal hatır sorulur, gönül alınır ve misafirin yediği yemek evin hepsine yeter. Çünkü misafir geldiğinde gönül de zengin olur. Onun için eve gelen misafire elimizden gelen en özel ve an nazik davranışları göstermeliyiz. Önemli olan zengin yemekler değil gönül tokluğudur, gönül zenginliği, kalp temizliği ve misafire iyi davranmaktır.


 Bu atasözü kültürümüzde misafirperverliğin, yardımlaşmanın ve dayanışmanın önemi, paylaşma ve cömert olmanın değeri, manevi berekete olan inanç, insan ilişkilerinde samimiyet ve hoşgörü gibi özelliklerine dikkat çeker. Misafirlikle ilgili bu atasözüne yakın şunlar da vardır: Misafir on kısmetiyle gelir, birini yer, dokuzunu bırakır, misafir geldikçe ev bereketlenir.

8 Atasözü ve Anlamları

 

8 Atasözü ve Anlamları


İnsan zaman olur dağı kaldırır zaman olur darıyı kaldıramaz: İnsanın her günü ve saati bir olmaz. Gücü yerindeyken, morali düzgünken çok iyi iş yapar ve bitirir. Gücü yokken, morali bozukken en küçük bir iş karşısında eli ayağına dolaşır, ne başarılı olabilir ne de verimli.

Kurttan çoban olmazÇok önemli ve değerli olan bir mal veya eşya zarar görmemesi veya tamamen yok olmaması için ona zarar vereceği önceden belli olan kişilere teslim edilmemelidir.


 Odunun kurusu, suyun durusu.: Kullanılacak eşyanın kalitesi ve işe yarar olanı makbuldür.

Tarlasında çalışmadım, işine karışmadım: Ben kimsenin işine karışmadım. Herkes kendi işinden sorumludur.

Şapkası dar gelen başım büyük sanır. Bazı kişiler yaptıkları işleri abartarak kendilerini övmeyi pek severler. Bir eksiklik olsa suçu kendinde değil başkalarında ararlar.

İtin kuyruğu kalıba girmez: Yaradılıştan huysuz olan bir kimseyi sonradan eğitmekle adam etmek zordur.


Ne verirsen elinle o gider seninle: İnsanın bu dünyada yaptığı bir iyilik ahirette karşısına çıkar.

Her kuşa yuvası hoş gelir: Her insan için kendi aile ocağı kutsaldır ve sıcaktır.

Güvenme Varlığa Düşersin Darlığa Atasözü İle İlgili Kompozisyon

 

Güvenme Varlığa Düşersin Darlığa Atasözü İle İlgili Kompozisyon


Varlıklarına güvenerek aşırı harcama yapanlar sonradan sıkıntı çekebilirler. Bunun atalarımız “Güvenme varlığa, düşersin darlığa “ atasözünü söylemiştir. İnsan sahip olduğu para, mal ve zenginliğine fazla güvenmemelidir. Çünkü elimizdekileri bir anda harcarsak bir gün çok zor bir duruma düşebiliriz ve başkalarına muhtaç kalırız. Bugün evin vardır, araban vardır, paran vardır ama yarın bunlar bir anda yok olabilir. 


Çünkü aklını kullanamadığın zaman, sürekli bol bol harcarsan bir zaman sonra elindekileri de kaybedersin. Onun için sahip olduklarımıza güvenip bol keseden harcamamalıyız. Daha çok çalışıp, daha çok kazanmaya gayret etmeliyiz. İnsan elindeki imkanlara güvenip sorumsuzca davranırsa bir gün çok zor durumda kalabilir. Tasarruflu olmak gerekir. Harcamalarda ölçülü davranmak esastır. Sahip olduğumuz mala güvenip kibirli hallere bürünmemeliyiz. Her zaman tutumlu olmalıyız. Yeri geldiği zaman harcama yapmalıyız, ihtiyacımız dışındaki şeylere fazla harcama yapmamalıyız. Bunu yaparsak ileride sorun yaşamayız ve başka kimselere de muhtaç olmayız. 


Kendi ayaklarımızın üzerinde durmaya devam ederiz ve özgüvenli bir şekilde yaşamımızı idame ettirmeye çalışırız. Bu atasözü insanlara tasarruflu olmanın önemini anlatır ve gösterişten uzak durmak gerektiğini her zaman mantığı harekete geçirmenin önemini vurgular.