rubainin özellikleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
rubainin özellikleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Divan Edebiyatı Nazım Şekilleri (Mesnevi,Müstezat,Rubai,Tuyuğ,Şarkı)

Mesnevi


 




  • Mesnevide beyit sayısı sınırsızdır.

  • Herhangi bir konu sınırlaması yoktur. En genel konular çoğunlukla  savaş, aşk,tarihi olaylar,dinî olaylar...

  • Mesneviler divan edebiyatında  roman ve hikaye türünün yerini tutuyordu.

  • Mesnevilerde her zaman  her beyit kendi arasında kafiyelidir.

  • Kafiye  düzeni  şöyledir; aa, bb,cc,dd,ee,…..

  • Bir yazarın  Beş mesnevisine Hamse denir..

  • Şehrengiz bir şehrin güzelliklerini anlatan mesnevilere denir.


Türk edebiyatındaki başlıca  ünlü mesneviler şunlardır:




  • Kutadgu Bilig............................. (İlk mesnevi - Öğüt)

  • Fuzuli- .........................................Leyla ile Mecnun (Aşk)

  • Şeyh Galip-................................ Hüsm ü Aşk (Aşk)

  • Şeyhi-............................................Harname (Eleştiri)

  • Ahmedi-........................................İskendername (Tarih)

  • Nabi- ............................................Hayrabat (Öğüt)

  • Süleyman Çelebi- .......................Vesiletü’n-Necat (Mevlid) (Dini)

  • Mevlana- .....................................Mesnevi (Öğüt)


Müstezat


 




  • Gazelden farklı gazel türünün  özel bir biçimine denir.

  • Şiirdeki uzun dizelere kısa bir dize eklenerek bir uzun bir kısa eklenerek yazılır.

  • Uzun ve kısa dizeler gazelde olduğu gibi kendi aralarında uyaklanırlar.

  • Müstezattaki Kısa dizelere “ziyade” denir.


Rubai


 




  • Rübailerin kafiye şeması i aaxa şeklindedir ve rübailer tek dörtlükten oluşurlar.

  • Rübailer aruzun belli kalıplarıyla yazılırlar.

  • Rübailerde hayatın anlamını ve hayat felsefesini,dünyanın nimetlerinden yararlanmayı ve ölüm gibi farklı konular işlenmiştir.

  • İran edebiyatına ait bir türdür. Bu türün en büyük şairi ise hiç kuşkusuz ki  Ömer Hayyam’dır.

  • Türkçe rubailerde çok önemli yeri vardır. En güzel örneklerini Yahya Kemal vermiştir.


Tuyuğ


 




  • Türklerin Divan edebiyatına kazandırdığı bir nazımşeklidir.

  • Kafiye  düzeni rubainin kafiye düzeni gibidir.Tek dörtlüklerden oluşur.

  • Genellikle felsefi konular işlenmektedir.

  • Edebiyatta Kadı Burhanettin’in tuyuğları meşhurdur.


Şarkı


 




  • Genellikle Besteyle okunmak için yazılan ve dörtlüklerden oluşan nazım biçimidir.

  • Dörtlük sayısı genellikle  3ile 5 arasında değişir.

  • Birinci dörtlükte 2. ve 4. dizeler tekrarlanır, diğer dörtlüklerde 4.dizeler aynen tekrarlanır. Bu kısma  nakarat denir.

  • Türklerin divan edebiyatına kazandırdığı nazım biçimidir.

  • Aşk ,sevgi,mutluluk, günlük hayat gibi temaları işlenir.

Rübai

Rübâî Edebiyatımıza, İran şiirinden geçmiştir. Dört mısradan ibarettir. Kafiye örgüsü şöyledir:

- - - - - - - - - - - a

- - - - - - - - - - - a

- - - - - - - - - - - b

- - - - - - - - - - - a

Bütün mısraları birbirleriyle kafiyeli olan Rübâîler de vardır. Bu tip Rübâîlere “musarra” Rübâî denir. Rübâînin aruz vezniyle kendine özgü (24) kalıbı vardır. Felsefe ve tasavvuf konularının işlenmesine elverişlidir. Rübâînin I. ve II. Mısraları konuya giriş mahiyetindedir. Asıl fikir 3. ve 4. mısralarıyla açıklanır. İran edebiyatı şairlerinden Ömer Hayyam (XI.- XII. yy) bu biçimin en ünlü şairidir. Edebiyatımızda ise Rübâîleri ile tanınan tek isim Haleti (XVII. yy) dir. Son zamanlarda bazı şairlerimiz Rübâîye karşı büyük bir ilgi duyarak eserler meydana getirmektedirler:

1- Cemal Yeşil,

2- Yahya Kemal,

3- Arif Nihat Asya,

4- Azmi Güleç.

Örnekler:

Rıbab-ı tarikata tarikat gamdır - - - - -a

Ashab-ı hakikata hakikat gamdır - - - - - a

Tafsile ne hacet ey dil-i şuride - - - - - b

Fihrist-i ceride-i muhabbet gamdır - - - - - a

Azmizade Haleti

-----2----

Zahirde egerçi cümleden ednayız,

Erbab-ı nazar yanında lik alayız

Saymazsa hesaba nola ahbab bizi,

Biz zümre-i şairanda müstesnayız.

YORUM: Rubai İran edebiyatından geçmiş bir türdür. Malumdur ki İran edebiyatı çok yüksek bir edebiyattır. Rubai de bu yüksek edebiyatın bir parçasıdır. Mısralarının da sayılı ve kısıtlı olması nedeniyle de dikkat çekici bir türdür. Onun içindir ki rubai yazarı yazdığı eserde çok zengin bir iç âlem yaratmalıdır çünkü sıradan bir dörtlüğün anlatacağı bir şey yoktur. Hal böyle olunca rubai yazmak içinde iyi bir çalışma ve iyi bir hazırlık yapmak gerekir. Rubai bizim edebiyatımızda ki maniye çok benzer çünkü her ikisi de genelde tek dörtlükten oluşur. Ayrıca kafiye şeması da benzerdir.

Mehrali Calp