İnsanın duygu, düşünce ve hayallerini, ümit ve heyecanlarını sözlü ve yazılı olarak ifade eden edebi eserler, içinde üretildikleri toplumun birer yansıtıcısıdırlar. Onları üstün kılan özellikleri, değerleri kavrayabilmek, üretildikleri dönem hakkında bilgilenmekle olur. Her ulusun bir tarihi olduğu gibi bir de edebiyat tarihi vardır. Edebî eserleri üretildikleri tarihî dönemler çerçevesinde inceleyen bilime EDEBİYAT TARİHİ denir.
Tarihin konusu toplumlar, uluslardır. Tarih, ulusların toplumsal, siyasal olaylarını; kültürel gelişim ve değişimlerini inceler, değerlendirir; geçmişi aydınlatmağa çalışır. Edebiyat tarihi ise, toplumsal olayların kişiler üzerindeki etkilerinin anlatımı olan ve zaman süzgecinden geçmiş edebî eserleri ele alır. Bu eserler aracılığıyla toplumun sanatla, edebiyatla ilişkisini, dolayısıyla kültür ve uygarlığını inceler. Edebiyat tarihçisi bu işlevini yaparken, tarih biliminden başka toplum bilimi (sosyoloji), ruh bilimi (psikoloji) ve sanat tarihi bilimlerinden yararlanır.
Bizde edebî eserler ve üreticileri hakkında bilgi veren ilk ürünler tezkirelerdir. Bir tür olarak tezkire, bize İran edebiyatı yoluyla gelmiştir. Tezkireler belirli bir mesleğin kişilerini, yaşamlarını toplu olarak aktarır. Tezkiretü’l şuara (şairler tezkiresi) bu türün örneklerinden biridir. Bizdeki ilk örneğini 15.yy.da Çağatay lehçesiyle Ali Şîr Nevaî vermiştir.
Edebiyatımızda tanınmış tezkirelerin başlıcaları şunlardır:
Ali Şîr Nevaî Mecalis’ün Nefais
Sehi Bey Heşt Behişt
Kastamonulu Latifî Latifî Tezkiresi
Âşık Çelebi Âşık Çelebi Tezkiresi
Ahdî Ahdî Tezkiresi
Safaî Safaî Tezkiresi
Şeyhî Şeyhî Tezkiresi
Tezkirelerde kişisel değerlendirmeler bulunduğu için edebiyat tarihi niteliği taşımazlar. Gerçek bir edebiyat tarihi, edebî eserleri ve üreticilerini tam bir tarafsızlıkla inceler. Edebiyat tarihi ile uğraşanlar edebî kişileri, eserleri, doğal ve toplumsal olayların ışığında değerlendirirler.
Bizde edebiyat tarihi çalışmaları Tanzimat ile birlikte başlar. Edebiyat tarihi adını taşıyan ilk eser, 1888 yılında Abdülhalim Memduh’un yazdığı Tarih-i Edebiyyat-ı Osmaniyedir. Sonraki denemeyi Ziya Paşa, Mükaddime-i Harabat adlı eseriyle yapar. Batılı anlamda edebiyat tarihi çalışmalarında Fuat Köprülü, Agâh Sırrı Levent, Ahmet Hamdi Tanpınar, Nihad Sami Banarlı gibi isimlerden söz edilebilir.
Yrd.Doç.Dr. Mehrali Calp