Alemdağ’da Var Bir Yılan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Alemdağ’da Var Bir Yılan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Sait Faik Abasıyanık

Sait Faik 1906 da Adapazarı'nda hayata gözlerini açtı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı  Bölümünde eğitimini gördü. Halıcıoğlu Ermeni Yetim Okulunda Türkçe grup derslerini okuttu. Haber gazetesinde kısa bir süre çalıştıktan sonra Burgaz adaya geçerek yaşamının kalan kısmını burada edebiyata kendini adayarak geçirdi. Ölümünden sonra burgazadadaki evi müzeye çevrildi. Öyküleri aşağıdaki dergi ve gazetelerde çıkmıştır.

Milliyet Gazetesi Sanat sayfası( ilk öyküsü)
Varlık Dergisi
Ağaç Dergisi
Servet-i Funun
Ses-Yeni Ses
YürüyüşSokak
Gün
Yaprak

Daha sonraları şahmeran adlı öykü kitabından dolayı yargılandı. Gerekçesi ise içerisinde yer alan çelme adlı hikayenin genel geçerlere aykırı olmasıydı.(Sıkı yönetim mahkemesi)

Sanat Anlayışı:

Hayallerini ve düşüncelerini ve  samimiyetle anlatır. hikayele­rinde gözlemlediği, yakından tanıdığı kişileri okuyucu­larına tanıtır. Hikayenin kişilerini,  onların yaşadıkları çevreye ve o rda bulunan  karakterle­rine uygun olarak ele alır ve anlatır. Yaşlı bir adam,deniz, balıkçı kahvesi,doğa, , bir boyacı çocuk, ... Onun hikayelerinde bu gibi karakterler  sık sık rastlanan unsurlardır. Öykülerini yazarken yapmacık olmaktan kaçınmış ve öykülerinde  sanat kaygısından uzak bir dil kullanmıştır.

edebiyat yaşamında dikkat çeken bir diğer unsur ise konu çeşitliliği,öykü sayısının çokluğu, , farklı yöntemlerle öykü yazma . Sayı­sı yüz kırkı aşan öykülerinin, konularına baktığımızda
kısa bir süre içinde gördüğü, kişiler, kısa bir süre içinde gördüğü olaylardır. bu nedenledir ki öykülerinde bildiğimiz  giriş-gelişme-sonuç bölümleri bulunmaz. bu nedenle klasik öykü anlayışından ayrılarak bir ddurum öyküsü özelliği kazanmıştır.

Edebiyatımızda Çehov tarzı hikayenin en önemli temsilcisidir.  Hikayelerinde  ele aldığı konuları,
insan ve toplum,
insan ve doğa,
psikolojik konular olarak üç grupta top­layabiliriz.

İnsan ve toplumu konu aldığı hikayelerinde , genel ola­rak, toplumun herhangi bir olaya, bir duruma  ya da insana karşı gösterdiği tepki, eleştiri, işçi-işveren arasındaki ilişkileri,sınıfsal ayrılıklarının ortaya çıkardığı sa­kıncalar, sosyallekten uzak antisosyal olarak toplumun ihtiyaç sahiplerine güçsüzlere  düşkünlere kar­şı ilgisizliği, zenginlik-yoksulluk gibi toplumun ta göbeğinde olan , içinde yaşadığı toplumun sorunlarını, ihtiyaçlarını dile getirmiştir. En çok üzerinde durduğu konu ise hiç kuşkusuz ki ekonomik dengesizliktir, insan ve doğa­yı konu edindiği hikayelerinde  insanın doğayla olan zorlu  mücade­lesi ve zamanla doğaya verdiği zarar üzerinde durmuştur.

Psikolojik konu içeren öykülerinde ise  temel insani değerle olan  insan sevgi­si,dostluk,arkaadaşlık, başta olmak üzere sevgi,aşk, özlem,umut, yalnızlık gibi, farklık konuları harmanlamıştır.. Hayaller,düşler üzerine kurulan kimi hikayeleri de bir ölçüde gerçeğe dayalıdır(gerçeğin yansıması).

Yazmayı bir eğlence bir avutma olarak değilde  kendisi için bir ihtiyaç olduğuna inanmıştır. Gözlemci ve gerçekçi bir yazardır.Gözlemciliğini eserlerinde işlediği farklı karakterlerle görmekteyiz
Kendine özgü uslubunu oturtarak Cumhuriyet Dönemi öykü yazarları arasında, kendi çizgisinde gelişen kendi çizgisinden ayrılmayan  bir yazar olarak ta­nınmıştır.

Eserleri:
  • Öykü: Semaver, Mahalle Kahvesi,Sarnıç, Şahmerdan, Sarnıç,Lüzumsuz Adam,  Havada Bulut, Kumpanya, Kayıp Aranıyor, Son Kuşlar,Havuzbaşı,Tünel­deki Çocuk , Alemdağ'da Var Bir Yılan, Az Şekerli, Şimdi Sevişme Vakti
  • Roman: Kayıp Aranıyor,Medar-ı Maişet Motoru
  • Röportaj: Mahkeme Kapısı (Adliye röportajları)