Tanzimat Edebiyatının Genel Özellikleri

Kültürel ve siyasi gelişmeler neticesinde ortaya çıkmış edebi bir akım olan Tanzimat Edebiyatı 1839 yılında Gülhane Hattı Humayunu denilen ve Reşit Paşa'nın okuduğu beratın yürürlüğe girmesi ile doğmuştur. Her alanda batıya yönelişin simgesi olan Tanzimat fermanı edebiyat tarihçileri tarafından Tanzimat edebiyatının da başlangıcı kabul edilmiştir.
 19. yy Osmanlı Devleti'nde gerilemenin başladığı ve Avrupa karşısında üstünlüğün kaybedilmesi ile yeni arayışlar içerisine girildiği bir dönem olmuştur. III. Selim döneminde orduda yapılan ıslahatlar Avrupa'ya yönelişin ilk belirtisi olmuştur. Gülhane Hattı Humayun'u da denilen Tanzimat Fermanı ile tüm alanlarda batıya yöneliş ve yenilikler başlamıştır.
 Okullarda Türkçe öğretim dönemi başlamış ve milliyetçilik akımının da etkisi ile edebi alanda da gelişmeler gözlenmiştir. Edebiyatta siyasi ve sosyal konuların yanında günlük olaylarda işlenmeye başlanmıştır.
 1860 yılında Tercuman-ı Ahval gazetei ile başlamış ve 1896 yılına kadar devam etmiştir. Sarsıntılar içinde ve sancılı biçimde geçen bu dönem ıslahat çalışmaları ile geçmiştir. Bu dönem edebiyatçıları Fransız etkisinde yetişmiş sanatı toplum için kullanan ülkücü bir yapıya sahiptiler. Halkı eğitmek amacından dolayı birçok alanda eserler vermişlerdir. Geniş kitleler ulaşmak için sade dil kullanan edebiyatçılar hak, adalet, vatan, millet gibi kavramların ateşli savunucuları olmuşlardır. İkinci dönemde realizmin etkisi görülmüştür ve roman, hikaye gibi türler edebiyatımıza ilk kez girmiştir.
 Genel Özellikler
  • Divan edebiyatı içerisinde de yer alan şiir ve mektup gibi türler batılı anlayışla yenileştirilirken, bu döneme kadar edebiyatımızda hiç bulunmayan roman, makale, tiyatro, hikaye gibi türler alınmıştır.
  • Fransız edebiyatı ve milliyetçilik akımından etkilenen birinci dönem temsilcileri "sanat toplum içindir" anlayışı ile hak, adalet, millet gibi kavramlar üzerinde durmuştur.
  • Tanzimat edebiyatında ikinci dönem sanatçıları "sanat sanat içindir" anlayışı doğrultusunda eserler vermişlerdir.
  • Tanzimat edebiyatı yüksek zümrenin değil halkın edebiyatı olmak iddiası ile ortaya çıkmış ve Namık Kemal, Ziya Paşa gibi isimler bunu başarırken ikinci dönemde Abdülhak Hamit, Recaizade Mahmut gibi isimler bu amaçtan uzaklaşmıştır.
  • Dili sadeleştirerek konuşma diline yaklaştırma amacı güdülmüştür. İkinci dönemde bu amaçtan uzaklaşılmış ve divan edebiyatı geleneklerine dönülmüştür. 

0 Comments:

Yorum Gönder

Deneme