Fecr-i Ati Edebiyatında Önemli Gelişmeler

Kendilerine Fecr-i Ati adını veren bir grup sanatçı 1901 yılında Servet-i Fünun dergisi etrafında toplanmaya başladı.
 1909 yılında Fuat Köprülü, Ahmet Haşim, Refik Halit, Şahabettin Süleyman, Yakup Kadri, Celal Sahir, Emin Bülent gibi sanatçılar Servet-i Fünun topluluğunun dağılması üzerine yayınladıkları bir bildiri ile edebiyatta yeni bir akım başlattıklarını duyururlar. Bu topluluk sanatın kişisel ve saygıya değer bir uğraş olduğu fikrindeydi. Servet-i Fünun edebiyatını batılı tarzı yeteri kadar yerleştiremediği konusunda eleştiren topluluk süslü ve ağır bir dil kullandı.
 Konu olarak aşk ve tabiatın ağır bastığı eserlerde tasvirler gerçekçilikten çok şahsi bir görünümdedir. Servet-i Fünunculara göre daha sade bir dil kullanan topluluk üyeleri Milli Edebiyat akımı ile Servet-i Fünun edebiyatı arasında köprü vazifesi görmüştür. Dönemin eserlerinde Sembolizm, romantizm ve empresyonizm akımlarının etkisi görülmektedir.
 Servet-i Fünunculara tepki göstermelerine rağmen hem aruzla yazmaları hem de Servet-i Fünun dönemi nazım türlerini kullanmaları ile taklitten öteye gidememişlerdir. En özgün eserleri Ahmet Haşim tarafından ortaya konmuş ve sanat anlayışında birliktelik kuramamaları dolayısıyla 1911 yılında topluluk dağılmıştır.
 "Geleceğin Aydınlığı" demek olan Feccr-i Ati, Avrupai düşünceden ortaya çıkan felsefeyi edebiyata uygulamak istemiştir. Sanat anlayışları yayınladıkları bildiride yer alan "Sanat şahsi ve muhteremdir" cümlesinde saklıdır. Sanatçıların bu görüşte eserler vermesi, topluluğa özgü bir dergi çıkaramamaları meşrutiyet döneminin özgürlükçü ortam vb. sebepler topluluğun birlikte hareket etmesinin önünde engel oldu. Neticede topluluk ilerleyen yıllarda dağılmış ve her sanatçı kendi görüşleri doğrultusu ya başka topluluklara dahil olmuş ya da şahsi çizgisinde eserler vermiştir. 

0 Comments:

Yorum Gönder

Deneme