Abanın Kadri Yağmurda Bilinir

     İnsanların gözünde bir nesnenin değeri çoğu zaman ona ihtiyaç duyup duymaması ile alakalı oluyor. Yani işimize yaradığı zaman bir nesneye değer verirken işimiz olmadığı zamanlarda onu bir kenara iteriz.

    "Abanın kadri yağmurda bilinir." atasözü bir şeyin gerçek değerinin ona ihtiyaç duyulan zamanlarda bilinebileceği anlamına gelmektedir. Mesela bir iğne düşünün işimiz olmadığı zamanlarda onu bir yerlere iliştiririz ve bir zaman nerede olduğunu bile unuturuz. Sonra elbisemizin bir yerinde bir sökülme olduğu zaman yana yana iğneyi aramaya başlarız. Evet bazen önemsemediğimi bazı eşyalar işi yarayacakları vakit geldiğinde çok değerli oluverirler.

     Birçok konuda kıymetini sonradan anladığımız şeyler çıkabilir. İnsanlar sağlıklı iken sağlığın kıymetini bilmezler, kendilerine dikkat etmezler. Ne zaman ki hastalanırlar o zaman sağlıklı olmanın değerini anlayabilirler. Ya da normal zamanlarda hiç önemsemediğimiz ve kolaylıkla çöpe atabildiğimiz bir dilim ekmek kıtlık zamanlarında altın değerinde olabilir. Hepimiz suyu özensizce ve israfa kaçacak şekilde kullanırız. Ama birgün sular gittiğinde bir damla suyun bile ne kadar kıymetli olduğunu anlarız.

     Her şey elimizin altında iken yeteri kadar onların değerini hissedemiyoruz. Ama bir  de ihtiyaç duyduğumuz zamanlar var ki o zaman hiç önemsemediğimiz şeyler bile paha biçilemez hale geliyor.