Sivas
Uzun bir tren yolculuğunun ardından
Sivas tren garına vardık . Tren garı Sivas’ın en merkezi noktalarından birinde
yer alıyor . Şehir meydanına taksiyle gidebileceğimizi ama istersek yürüyerek
de yaklaşık yirmi dakikalık bir süre içerisinde varabileceğimizi söylediler .
Biz havanın da güzel olmasının verdiği istekle yürümeye karar verdik .
Sivas’ta dikkatimizi çeken en
önemli yönlerin başında adımımızı attığımız ilk andan beri karşılaştığımız “
temiz sokaklar “ oldu . Her yer pırıl pırıl ve düzenli . Yol kenarlarındaki
ıhlamur ağaçları da bu ortamı tamamlayan harika bir görüntü oluşturuyor . Sivas
tarihi kent meydanı özellikle son dönemde yapılan çalışma ve düzenlemelerle
birlikte ülkemizin en güzel meydanlarından birisi haline gelmiş . Sivas kent
meydanı tam bir tarih sokağı gibi . Meydanda gezerken birçok tarihi yapıyla
karşılaşıyorsunuz . Bu yapılar Selçuklu , Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi
mimarisini bir arada sunuyor bizlere . Çifte Minareli Medrese , Kale Cami ,
Sivas Kongre Müzesi, Jandarma Binası , Valilik binası ... Birbirine yürüyüş mesafesinde birkaç
dakikalık uzaklıkta olan bu yapılar Sivas’a ayrı bir güzellik katıyor .
Gezimizin ikinci gününde merkezin
dışına çıktık . Divriği Ulucami , Sızır şelalesi , Kangal Balıklı Kaplıca ve
daha birçok yeri gezdik . Sivas gezimiz muhteşem anılarla geride kalırken , “ Sultan
Şehri “ bir daha ne zaman görebileceğimii düşünerek Sivas’a indiğimiz yer olan
tren garından Kayseri’ye doğru yol almaya başladık .
