Sevgi yaratıcının insanoğluna verdiği en güzel duygulardan biridir. Sevginin yüzlerce hatta binlerce tanımı yapılır. Yüzlerce, binlerce tanımı yapılabilen sevginin bir o kadar da çeşidi vardır. Anne sevgisi, vatan sevgisi, sevgiliye olan sevgi, çocuk sevgisi bunlardan sadece birkaçıdır. Bunların içinde en yüce olanlarından biri de şüphesiz “insan sevgisi”dir.
İnsan sevgisi insanları cinsiyet, milliyet, dil, din, renk ayrımı yapmaksızın koşulsuz kabul etmekle başlar. Türlü karakterlerde insan olduğunun farkına vararak her insanda güzel bir taraf bulabilmek, her insanın ayrı bir dünya olduğunu kabullenebilmek insanları sevmemizi kolaylaştıracaktır. “İnsanları sevmek niçin önemlidir?” Sorusunu sorduğumuzda cevap olarak “insanları sevmezsek onlar da bizi sevmez” gibi bir cevabı çok sık duyarız.
Bazılarımıza bu cevap mantıklı gelebilir ama aslında bu yanıt tam anlamıyla çıkarcılığın tanımıdır. “Bir işim düştüğünde beni geri çevirmesinler.” mantığından ileri gelir. Mevlana ne der? “Ne olursan ol gel!” Bu çağrının ne demek olduğunu hiç düşündünüz mü acaba? Mevlana adeta koşulsuz bir çağrının davetini haykırıyor. Mevlana’nın bu sözü “Beni sevsende sevmesende, benim gibi düşünsende düşünmesende, benim inandığıma inanmasanda kabulümsün” anlamına gelir. İşte gerçek manada insan sevgisi denilen şey budur. Hiçbir menfaat gözetmeden, çıkar elde ederim umudu bulunmadan sadece ve sadece insan olduğu için bir insanı sevebilmek. Mevlana, Yunus Emre gibi gönül insanları bu ayrımı yapabilmiş ve evrensel manada sevginin ne olduğunu bizlere göstermişlerdir. Evrensel olmak sadece kendi ailesi, milleti ya da yakınlarının iyiliğini düşünmeden tüm dünyanın mutluluğunu, huzurunu kendi mutluluğu bilmektir. Evrenselliğin en güzel örneklerinden birini Mustafa Kemal’in “Yurtta barış, dünyada barış” sözünde bulabiliriz. Dikkat edecek olursak Mustafa Kemal “yurtta barış” diyerek sadece kendi milleti için istemiyor. Tüm dünyayı kucaklayıcı bir temennide bulunuyor. Evrensel olabilmek tüm egolardan, saplantılar uzak olmayı gerektirir. Evrensellik üstün ırk, üstün devlet inançlarıyla hareket etmemeyi şart koşar bize. Evrenselliğin olmazsa olmaz unsuru “saygı”dır. Kişilere, inançlara, fikirlere özetle bizim gibi olmayan her şeye saygıdır.
İnsan sevgisi ve evrensellik bir birinden ayrılmayan saygıyı ve nezaketi ön planda tutanların özellikleridir. Mustafa Kemal, Yunus Emre ve Mevlana gibi unutulmaz şahsiyetlerin isimlerini tarihe kazımaların sebebi en çok da bu vasıflarıdır.