Karacaoğlan

Hayatı

Doğumu ve ölümü hakkında kesin bir bilgi yoktur; fakat 16.yy da yaşadığını şiirlerinde çıkarabiliriz.
Halk edebiyatının en önemli saz şairlerinden birisidir.
Hayatı hakkında kesin bilgiler yokturdur. Yapılan araştırmalarda Adana’da doğduğu bilinmektedir.

Şiirlerinde yer adlarından sıkça bahsetmekte, şiirlerinde bu yörelerin özelliklerinden bahsetmekte ve şiirlerinde yöresel kıyafetler mecazlar halk deyimlerini sıkça kullanılmıştır.
Özellikle Toros Dağlarında uzunca yaşadığını şiirlerinden anlamak mümkündür.
Şiirlerinden hareketle; Ankara, Kayseri, Adana, Konya, Diyarbakır, Mardin, Rumeli Mısır, Halep, Trablusgarp gibi yerleri gezdiği anlaşılmaktadır.
Karacaoğlan lirik şiirler yazmıştır.
Karacaoğlan bir aşk şairidir. Gördüğü güzelleri en güzel  şekilde tasvir edip doğa kır, hayat sevinci, aşk, gurbet, özlem gibi temaları sıkça işlemiştir.

Yaşadığı çevrenin deyimlerini ve şivesini sık sık şiirlerinde kullanmıştır.
Şiirlerini hece ölçüsü ile yazan Karacaoğlan şiirlerinde sade bir dil kullanmıştır.
İstanbul ve saraylarda halkın beğeni ile dinlediği divan şiirine inat halk şiirini savunarak geniş kitler tarafından şiirleri dilden dile aktarılmıştır.
Günümüzde şiirlerinin birçoğu türkü formatında çalınıp söylenmektedir.

Ala Gözlerini Sevdiğim Dilber

Ala gözlerini sevdiğim dilber
Sana bir tenhada sözüm var benim
Kumaş yüküm dost köyüne çezildi
Bİr zülfü siyaha nazım var benim

Ak ellere al kınalar yakınır
Ala göze siyah sürme çekinir
Dostu olan dost yoluna bakınır
Dosta giden yolda izim var benim

Yiğit olan gizli sırrı bildirmez
Güzel olan gül benzini soldurmaz
Her olur olmaza meyil aldırmaz
Bir şahan avlar da bazım var benim

Karac'oglan derki konanlar göçmez
Bu ayrılık bizlen arasın açmaz
Bir kötü gönlüm var güzelden geçmez
Ne güzele doymaz gözüm var benim

Çıkıp Yücesine Seyran Eyledim 

Çıkıp yücesine seyran eyledim
Gördüm ak kuğulu göller perişan
Bir firkat geldi de durdum ağladım
Öpüp kokladığım güller perişan
Hayal hayal oldu karşımda dağlar
Eşinden ayrılan ah çeker ağlar
Dökülmüş yapraklar bozulmuş bağlar
Bülbülün konduğu dallar perişan
Yıkılmış dilberin mamur illeri
Susmuş bülbüllerin her dem dilleri
Dağılmış sümbülü solmuş gülleri
Yüzüne dökülmüş teller perişan
Karac'oğlan der ki top avlamadım
Arap ata binip boyalatamadım
Küstürdüm dilberi hoylatamadım
Dilberi küstüren diller perişan

0 Comments:

Yorum Gönder

Deneme