Deneme Örnekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Deneme Örnekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Spor Eğitici Midir? Konulu Deneme Hazırlayınız.

 Spor Eğitici Midir Konulu Deneme Hazırlayınız.


Spor insan sağlığı için son derece faydalıdır. Kilo vermeye yardımcı olur, yeterli ve dengeli beslenen birinin kilosunu korumasına yardımcı olur. Daha zinde olursunuz, daha az stres yaşamınıza hakim olur.  Uyku sorunu olan kişilerin uykusu spor sayesinde daha düzenli olur ve daha çok sayıda faydalarını sayabiliriz. Sporun en önemli özelliklerinden biri de insanı disiplinli bir hayata yönlendirmesi ve eğitmesidir. Sporu gerçek anlamda yapan kişi aynı zamanda kendini de eğitir. Daha güzel ahlaklı olur, daha sabırlı olur ve en ufak bir sorunda sabırsızlık yapmaz. Spor kişiye aynı  zamanda uzun vadeli sabrın getireceği güzel sonuçları da yaşatır.

 Spor eğitimle bir bütün olur. Çünkü  eğitimin olduğu gibi sporun  da belli kuralları vardır, belli hareketleri vardır. Eğer ki o egzersizleri yapmazsanız kendi alanınızda iyi bir sporcu olamazsınız. Yani bir düzen vardır sporda. O düzen ve disiplin sizin yaşamınıza da gelir ve böylece hayatı daha planlı yaşamaya başlarız. Spor sayesinde disiplinli olursunuz ve disiplinin de sizi daha çok özgürleştirdiğini görürsünüz. İnsanın beyni spor sayesinde daha aktif olur. Okuma ve anlaması daha iyi olur ve vücut hareket halinde olduğu için hayata daha istekli olursunuz ve kendinizde bıkkınlık, yorgunluk hissetmezsiniz. Kendinizi daha dinç hissettiğiniz için daha çok çalışırsınız, daha çok öğrenirsiniz ve eğitimi gerçek yaşamda uygulamış olursunuz. Spor elbette insanı eğitir ve insanın daha üretken bir canlı olmasını sağlar.

Spor sayesinde çocuklar analitik düşünme becerisine sahip olur, problem çözme odaklı bireyler olur,. Sporun eğitici olduğunu şu örnekle de anlatabiliriz: Spor alandaki önemli araştırmaları inceleyen Sing (2012), çoğu Amerika’da gerçekleştirilen ve 6-18 yaş arası yaklaşık 12 bin çocuk ve genç üzerinde yaptıkları çalışmada, fiziksel aktivitenin öğrencilerin okul başarısını nasıl etkilediğini araştırdı. Araştırma sonucunda; fiziksel anlamda daha aktif olan öğrencilerin, akademik başarılarının da daha yüksek olduğu, egzersizin beyne daha fazla kan ve oksijen gitmesini sağladığı; endorfin artışı sağlayarak stresi azalttığı ve duyguları dengelediği, böylelikle kişinin bilişsel sisteminde gelişim sağlayabileceği vurgulandı. Yani spor bedensel sağlıktan  tutun da zihinsel becerilerin gelişmesine, sosyal becerilerin gelişmesine, psikomotor becerilerin gelişmesine çok sayıda katı sağlar ve kişiyi eğitir.

Kitle İletişim Araçları İle İlgili Deneme


Kitle İletişim Araçları İle İlgili Deneme

Toplumun geneline yayın yapan iletişim araçları kitle iletişim araçları olarak adlandırılmaktadır . Kitle iletişim araçları içerisinde gazete , radyo , televizyon , internet , dergi vb. araçları gösterebiliriz . Bu araçlar insanların birbirleri ile iletişim kumaları , ülkemiz ve dünyada yaşanan gelişmelerden haberdar olmaları için son derece önemlidir .

Kitle iletişim araçları sayesinde dünyanın diğer ucunda yaşanan olaylardan bile anında haberdar olmamız mümkün . Bu durum kitle iletişim araçlarının ne kadar faydalı olduğunun kanıtıdır . Halkın iletişim kurması ve birlikte hareket etmesi açısından da kitle iletişim araçları çok mühimdir . Mesela Atatürk Cumhuriyet'in kuruluş yıllarında gazeteleri etkin şekilde kullanmış ve halkı milli mücadele konusunda bilinçlendirmiştir . Ancak kitle iletişim araçları amacı dışında kullanılırsa zararlı da olabilir . İnternet , televizyon gibi araçlar gençlerin ahlakını bozacak şekilde yayınlar yaparsa fayda değil zarar verir . Ya da halkı kin ve düşmanlığa sevk edecek yayınlar yaparlarsa yine fayda değil zarar vermiş olurlar .

İletişim her çağın vazgeçilmez ihtiyacıdır . Günümüzde de kitle iletişim araçları iyice yaygınlaşmıştır . Önemli olan bu araçları faydalı olacak şekilde kullanabilmektir .  

Atatürk'ün Cumhuriyet'i Niçin Gençlere Emanet Ettiğini Anlatan Bir Yazı

Atatürk'ün Cumhuriyet'i Niçin Gençlere Emanet Ettiğini Anlatan Bir Yazı

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Cumhuriyeti biz gençlere emanet etmiş ve gençlere güvenmiştir . Cumhuiyet demek özgürlük demek , hayatın rengi , neşesi demektir . Cumhuriyetin olduğu yerde baskıcı yönetimler olmaz ve bunu koruyacak olan da gençlerdir . Gençler Cumhuriyet'e , demokrasiye sahip çıkacak ve bu yönetimi gelecek nesillere aktaracak olan bir kesim olduğu için Mustafa Kemal de Cumhuriyet'i gençlere emanet etmiştir . Gençler de Mustafa Kemal'in kurduğu bu Türkiye Cumhuriyeti'nin değerini bilmeli , bu uğurda can veren , kan döken aziz evlatlarımıza , komutanlarımıza layık bir insan olmak için var gücümüz ile demokrasiye ve Cumhuriyet'e , Atatürk'ün ilke ve inkılaplarına sahip çıkmalı ve bunları ömür boyunca yaşatmalıdır .

Genç insanlar daha güçlü daha hayata aktif oldukları için Cumhuriyet onların elinde daha çok gelişecek ,  flizlenip boy verecektir . İnsan hakları , özgürlük , halkın iradesi , halkın yönetimi daha çok egemen olacak ve Cumhuriyet korunacaktır . 

Mustafa Kemal Cumhuriyet'i gençlerin koruması gerektiğini ve onlara sonsuz güven duyduğunu şu değerli sözleri ile ifade etmiştir :
'' Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu devam ettirecek sizlersiniz.''
''Demokrasi ilkesinin en yeni ve akılcı uygulamasını sağlayan hükümet biçimi cumhuriyettir.''
'' Bütün ümidim gençliktedir.''
''Sizler, yani yeni Türkiye'nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz... Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.''
''Geleceğe güçlü biçimde ulaşabilmek, Cumhuriyetimizi korumak ve yaşatmakla olanaklıdır.''
'' Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.''
'' Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.''
          

Yaşamak İle İlgili Deneme

Yaşamak İle İlgili Deneme

Hayatta bir hedeflere sahip olmak , insanlık adına faydalı işler yapmak kişiye daha çok güç verir ve kişinin yaşama sevincini daha çok artırır . Bizler bu dünyaya imtihan edilmek için Yüce Allah tarafından getirildiğimiz için bu dünyada olduğunca çok çalışmalı , çok üretmeli ve yaşamın anlamını , hayatın anlamını  içimize sindirmeliyiz . Yaşamak kimine göre ekmek bulup karnını doyurmak , kimine göre lüks eşyalara sahip olmak , kimine göre mesleğini en iyi şekilde yapmak , kimine göre  çok erdemli bir insan olmak , kimine göre başkalarının üzerinden geçinerek hayatını idame ettirmek vb. Gibi şeylerdir .

Bu ve benzeri duygulara sahip olan insanlar yaşamını kendine göre devam ettirirler . Ama en güzeli bana göre insanca yaşamak , içinde insan sevgisi taşımak  , hayvan sevigi barındırmak , bitki sevgisi taşımak  kısacası her şeyi çok sevmek ve her şeye saygı duymaktır yaşamak . Yaşamak yoksul bir çoçuğu okutmak , ona burs bağlamak , aç bir çocuğun karnı doyurmak ve onu lunaparka götürmek , yaşlı bir ninenin elinden tutup karşı tarafa geçirmek ,  anne ve babaya saygılı olmak , onları çok sevmek , yardımsever olmak , alçakgönüllü olmak , insancıl olmaktır . İşte tüm bunlar yaşamanın anlamı ve yaşamının tanımıdır bence . Alın teri dökerek kazandığınız bir parayı akşam evde bir tas çorba olarak içmek ve bunu huzur içinde içmektir yaşamak .

Hak yememek , adaletli olmak , can yakmamak , ah almamak , zalim olmamaktır yaşamak . İşte yaşamak bunlardır , bu fedakarlıklardır . Hayat böyle daha güzel olur ve daha anlamlı olur bence .

Mutlu Olmak İle İlgili Deneme

Mutlu Olmak İle İlgili Deneme

Mutluluk her insanın sahip olmayı istediği bir duygu , yaşamı kötü şartlar altında devam eden insanlar içinse umutla beklenen bir dost gibidir . Maalesef dünya hayatı insanlara her zaman mutluluk getiren olaylardan ibaret değil . Zaman zaman canımızı yakan , bizi hayattan bezdiren olaylar da yaşamaktayız . Ancak şunu unutmamak lazım ki hala nefes alabiliyorsak  mutlu olmak için başka bir şeye ihtiyacımız yok demektir .

İnsanların mutlu olabilmesi için birinci koşul kendinden maddi anlamda yüksekte olan insanların hayatını kıskanmak değil , maddi anlamda kendisinden daha zor durumda olan insanların hayatlarına bakıp şükretmektir . Bunu başarabilen insan mutlu olmanın yolunu da bulmuş demektir . İnsanı mutlu edebilecek bir diğer önemli şey de başkalarını mutlu etmektir . Bir çocuğu ya da bir yoksulu mutlu ettiğiniz zaman onların gözlerinin içerisindeki parıltıyı görmek yüreğimizin bir anda mutlulukla dolup taşması demektir . Mutluluk bazen başkalarını sevindirmekle olur bazen de özgürce dağlarda , kırlarda koşmakla , bir yaz yağmuru altında sırılsıklam ıslanmakla olur .


Şehir yaşamının stresi belki bizleri karamsarlığa itse bile mutlu olmayı istedikten sonra bu duyguyu yakalamak çok zor değildir . Hayatta bizleri çok şey mutlu eder . Bizi belki de en çok mutlu eden şey gerçekten dostlukla , şefkatle sevgiyle bakan birkaç çift gözdür . 

Yaşam İle İlgili Deneme Yazısı

Yaşam İle İlgili Deneme Yazısı

Yaşam  içinde yaşadığımız , durmadan akıp giden bir ömürdür . Her insan farklı bir yaşam sürer . Kimileri doğuştan zengin olur , kimleri fakir olur , kimileri ise çalışarak bir yerlere gelme mücadelesi verir . Yaşamın anlamı her insan için farklıdır .  Hayatımızda yaşamak için belli gereksinimler gereklidir .

Bunlar yeme içmeden tutun da sosyal ihtiyaçlara kadar birçok şeyi kapsamaktadır . Ama her şeyden önce yaşamda bir amacı olmalıdır insanın , değer verdiği şeyler olmalıdır insanın . Bunlara sahip çıkmak için yaşama sıkı sıkıya sarılmalıdır insan . Kişi eğer hiç çalışmadan yaşarsa bu yaşamak olmaz . Çünkü hayatı güzelleştiren , hayata renk ve anlam katan şey çalışmaktır . Boş insan kafayı yer . Ondan dolayı da Yüce  Allah insanlara Kuran- ı Kerimde ilk olarak oku emrini vermiştir . Okuyan ,öğrenen insan cahil kalmaz , aydın olur , akıllı olur , kendisine , çevresine ve toplumuna yararlı bir insan olur . İşte tüm bunlar gerçekleştiği zaman yaşam daha bir güzel ve anlamlı olur.


Bu dünyada iyi bir yaşam sürmek için  , öbür dünyada huzura ermek ve cennete gitmek için kişi hem dünya için çok çalışmalı , hem de ahreti için çok çalışmalı . Böyle olunca da yaşanılan her şey güzel ve değerli olur .

Sen Ancak Sen Olmakla Başarıya Ulaşabilirsin Konusu İle İlgili Düşünce Yazısı

Sen Ancak Sen Olmakla  Başarıya Ulaşabilirsin  Konusu İle İlgili Düşünce Yazısı

Kişi ancak kendi olduğu sürece , bir işi kendi istediği sürece yaparsa , başkalarına özenmeden  , kendi olmayı  becerirse işte o zaman başarı sağlanır .  Hayatımızda  başarılı olmak , bir işe yaramak , kendimizi kanıtlamak isteriz .  Fakat bunları birileri görsün diye , birilerini memnun etmek için değil o yaptığımız şeyi gerçekten kendimiz istediğimiz için yapmalıyız .

Kişi kendisi olmayı başaramıyorsa yaptıkları taklitten ileriye gitmez . Taklit de aslını yaşatır zaten . Örneğin ;  günümüzde kimi gençler bazı ünlü sanatçıları model alıyor , onlar gibi giyinmek , onlar gibi konuşmak istiyor . Bu iyi bir şey değildir . Eğer gençler benliğini yitirmeden kendisi olmayı , kendi özünü , kültürünü , değerlerini korumayı ve bunlara sahip çıkmayı becerirse o zaman kendi olu r. Buradan da çıkarılacak olan temel düşünce şudur . Başkaları olmak yerine , kendiniz olun , kendi ilgi ve isteklerinizin peşinden koşun .


Hayatta hep bir hedefiniz olsun ve bu hedefler doğrultusunda kendiniz olarak iyi işler yapın , kendiniz olmaktan asla vazgeçmeyin . Vereceğiniz kararları kendiniz verin ve geleceğinizi başkaları belirlemesin .

"Keşke" İle İlgili Kompozisyon

"Keşke" İle İlgili Kompozisyon

Ünlü bir şahıs - ismi şu an aklıma gelmiyor - hayat biz planlar yaparken başımıza gelenlerdir diyor . Yani biz ne kadar planlar yapsak da bazen işler beklediğimiz gibi gitmez . Yapılan tercihler her zaman başarılı sonuçlar vermez bazen de beklemediğimiz sonuçlarla karşılaşırız ve ah zamanı geri döndürme imkanım olsa diye içimizden geçirdiğimiz olur .

Her insanın öyle veya böyle keşkeleri vardır . Kimisi öğrenim hayatı boyunca yeteri çabayı göstermediği için pişmanlık duyar , kimisi sevdiği bir insana karşı yaptığı olumsuz bir hareketin pişmanlığını duyar , kimisi yanlış tahminde bulunup kaçırdığı bir işin başkasına kazandırdıklarını görünce pişmanlık duyar, kimisi de işlediği günahlardan dolayı pişmanlık duyar . Yani pişmanlıklarım yok diyen bence yalan söylüyordur . Çünkü hiç hata yapmayan hiçbir şey yapmayan insan demektir . Bu da pek mümkün değildir . Her insan yanlış yapar ve yanlışlarından pişmanlık duyup ardından "keşke" der . Belki bazen inadından dolayı dili söylemese de kalbi " keşke " der .


Bence "keşke" demek bir zayıflık değildir . İnsanlar pişmanlık duyabilir ve bunu da ifade edebilir . Önemli olan şey yapılan hatalardan ders çıkarmak ve aynı hataları tekrar etmemektir . Bu şekilde davranan insanlar hayatta hem başarılı hem de mutlu olurlar . 

Arkadaşlık Konusu İle İlgili Deneme Örneği

Arkadaşlık Konusu İle İlgili Deneme

Arkadaş  insanın can dostu demektir . Bazen ailemizdeki bir birey gibi bazen de ailemizle bile paylaşmak istemediğimiz sorunlarımızı paylaştığımız yakın kimselerdir .Fakat kişi arkadaş seçiminde çok dikkatli olmalı ve güvendiği insanlarla arkadaşlık kurmalıdır .

Ailemizin onayı olmayan kişiler ile arkadaşlık kurmaktan çekinmeliyiz . Eğer ailemiz o kişi ile arkadaşlık kurmamızı istemiyorsa onların mutlaka bir bildiği vardır diyerek ailemizin sözünü dinlemeli ve ileride pişman olmamalıyız . Eğer sevdiği arkadaşı kötü alışkanlıklara sahipse bunu o kötü alışkanlıklardan vazgeçirmelidir . Arkadaş  insanın her anında yanında olmalıdır . Sadece sevinçli ve mutlu günlerinde değil zor günlerinde de yanında olmalıdır . Çünkü herkes iyi gün dostudur fakat önemli olan kötü gün dostu olabilmek ve arkadaşının elinden tutarak onu bu zor durumdan  kurtarabilmek ve gerçek arkadaş olmaktır . Arkadaşlarımızla her zaman iyi geçinmeli ve onlara yalan söylememeliyiz . Eğer gerçekten iyi bir insan isek arkadaşımızın arkasından işler çevirmemeli ve onlara  yanlış şeyler yapmamalıyız . Arkadaşlarımızın fiziki görünümü ile dalga geçmemeli ve onları toplum içinde küçük düşürecek , rencide edecek tavır ve davranışlardan kaçınmalıyız .


Arkadaşlarımızı koşulsuz sevmeli ve onlarla çıkar için arkadaşlık kurmamalıyız . İleride büyüdüğümüzde, bir aile kurduğumuzda bile onlarla iletişim kurmaya devam etmeli ve bu dostluğumuzu ebediyete kadar sürdürmeliyiz . Çünkü gerçek arkadaşlık sonsuza kadar sürmelidir bence .

Azim ve Sabır İle İlgili Deneme

Azim Ve Sabır İle İlgili Deneme

İnsanın bir başarıya ulaşması için, olumlu sonuçlar elde etmesi için önce azimli olması sonra çok çalışarak sabırlı olması gerekir . Çünkü azim ve sabrın olduğu yerde başarı kendiliğinden doğacaktır . İnsanda önce başaracağına olan inanç olmalı ve amacını gerçekleştirebilmek için de azimli , hırslı olması gerekir .

İstediğimiz hedeflere hemen ulaşamayız . Bunun için belli bir zaman geçmesi gerekir . Yani çok azimli olabilirsin fakat sonucunu bir iki günde alamayabilirsin . Süreç de önemlidir . Örneğin; bir meyve ağacı yetiştirmek istiyorsun  . Güzel meyveler yetiştirmek için azimle çalışıyorsun . Hemen meyvenin olmasını bekleyemezsin . Mevsimi gelince o meyve kendiliğinden olgunlaşacaktır ve sen de istediğin amaca ulaşmış olacaksın .


Bundan dolayı hayatta da böyle olmalısın . İyi bir meslek sahibi ve iyi bir gelir elde etmek istiyorsan önce azimle çalışacaksın sonra bekleyip başarının tadını alacaksın . Ancak bu şekilde hayattaki hedeflerini gerçekleştirmiş olursun ve mutlu olursun .

Platon'un Mağara Alegorisi Üzerine Kompozisyon

Platonun Mağara Alegorisi'ni Günümüz Yaşantısına Uyarlayarak Bir Kompozisyon Yazınız

Eski çağın ünlü filozoflarından Platon bazı insanların bir mağaranın içerisine zincirlendiklerini ve başlarını sağa sola çevirmeden yalnızca karşılarını gördüklerini söyler . Doğduğundan beri bu mağarada olan insanlar yalnızca mağaranın girişinden yansıyan nesnelerin gölgelerini görür ve bu gölgeleri gerçek olarak algılar . Bir gün zincirlerinden kurtulmayı başaran birisi dışarı çıkar ve gerçek dünya ile , nesnelerin gerçek şekilleri ile karşılaşır . Tekrar mağaraya dönüp gördüklerini mağaradaki arkadaşlarına anlatır . Ancak arkadaşları bu anlatılanlara inanmaz . Ve öyle hale gelmişlerdir ki bu insanlara gerçeği anlatabilmek de imkansızdır .

Toplumda maalesef böyledir . İnsanlar doğdukları sosyal ortam içerisinde kendilerine empoze edilen fikirleri o kadar içselleştirirler ki bu fikirlerde kusur olduğunu ya da eksiklik bulunduğunun söylenilmesine bile dayanamazlar . İnsanlar sorgulama yetilerini kaybeder kendilerine sunulan bilgileri kabul eder ve bu bilgilere göre hayatlarına şekil verirler . Günümüzde de bunun örnekleri çok fazladır . Bilgi sahibi olmadan çeşitli siyasi partilere ya da ideolojilere mensup olan insanlar mensup oldukları grubun faaliyetler konusunda düşünme ya da eleştiri de bulunma gibi bir istekte bulunamazlar . Ya da toplum içerisinde bazı kurallar vardır ve bu kuralları değiştirmeye çalışan insanlar marjinallikle suçlanır ve toplum tarafından dışlanır .


Platon bu alegorisi ile aklını kullanmayan yalnızca kendine dayatılan ile yetinen ve bu bilgilerin aksini kabul etmeyen insanların durumunu tasvir etmiştir . 

Tatil İle İlgili Kompozisyon

Yoğun bir tempoyla geçen bir yılın sonunda gelen uzunca bir tatilin ardından her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi tatilin de bir sonu geldi. Öğrenciler ve öğretmenler tatilin ardından yavaş yavaş yeni bir öğretim yılına yaklaşmakta.Yeni dönem yeni bir başlangıç ve yeni umutlar olarak ufukta görünmekte. Bir senenin yorgunluğunu üzerinden atan vücutlar tekrar başlayacak olan maratona hazır hale geldi.

Tatilde kimileri bol bol dinlenirken kimileri de hem dinlendi hem de bir yıl boyunca yaptıkları ya da yapamadıklarının değerlendirmesini yaptı. Tatili yalnızca dinlenmekten ibaret görmeyerek aynı zamanda öğrendiği bilgileri pekiştirmek için bir fırsat olarak kullananlar muhakkak ki tatilden dönüşte daha avantajlı olacak. Tatilde tekrarlarını yapan öğrenciler yeni döneme daha hazır olarak gelmiş olacaklar.

Ülkemizde eğitim öğretim sezonu sonunda öğrenciler için yaklaşık üç ay süren bir tatil dönemi başlıyor. Bu süre elbette dinlenmek için çok yeterli olmasına rağmen öğrencilerin edindiği bilgileri koruması açısından sorunlar yaratabilir. Aynı zamanda bazı öğrencilerde okuldan soğuma gibi durumlara neden olabilir. Bu sebeple akıllı ve bilinçli öğrenciler bu dönemi hem dinlenmek için hem de bir yıllık kazanımlarını pekiştirmek için fırsat olarak değerlendirmektedir.

Okullar yeniden açılıyor ve yeni bir heyecan başlıyor. Uzun zamandır ayrı kaldığımız okulumuza ve arkadaşlarımıza kavuşma vakti geldi. Yeni bir okul döneminde güzel arkadaşlıklar kurmayı ve derslerimizde başarılı olmayı istiyoruz. Bunun için de elimizden gelen gayreti göstermemiz gerekiyor. Yeni eğitim öğretim dönemi inşallah herkese başarı ve mutluluk getirir.

Tatil İle İlgili Kompozisyon-2

Tatil uzun süre çalışan beyin ve vücudun rahatlaması için bir fırsattır. Kış boyu sabahtan akşama kadar çalışan insanlar yazın kısa müddet de olsa rahatlamaya ve dinlenmeye ihtiyaç duyarlar.

Tatil denilince nedense akla ilk gelen şeyler deniz, güneş ve kum olur. Çoğu insan sıcak bir sahilde deniz kenarında tatilini geçirmeyi tercih eder. Bu galiba kış boyu güneşe hasret kalan insanın doyasıya sıcaklığı içine çekme ihtiyacından ileri gelmekte. Tatiller son dönemde otel ve işletmelerin rekabeti sebebiyle bolca yiyip içme şeklinde anlaşılır oldu. Çoğu kişi gittiği otelin içerisinde sabahtan akşama kadar yiyip içip yatarak tatilini bitiriyor.

Tatil elbette yalnızca deniz kenarında olmaz. Son dönemlerde yavaş yavaş daha fazla ilgi görmeye başlayan tatil türlerinden biri de doğayla iç içe olanlar. Ülkemizde özellikle Karadeniz yemyeşil ormanları, denizi ve tarihi ile bu tür bir tatil isteyenlerin tercihi olmakta. Bu yönde bir tatil tercihi olanlar galiba biraz daha keşfetmeyi seven,  doğal yaşamın özlemini çeken insanlar oluyor. Yeni yerler görme isteği, gezmekten hoşlanan insanların bu tür tatil yerlerini tercih etmelerine sebep oluyor.

Tatilin şekli süresi nasıl olursa olsun  vücudun kendini yenilemesi, zihnin bir yılın ağırlığını üzerinden atması için fırsat oluyor. Tabi tatilde de her şeyde olduğu gibi aşırıya kaçmamak gerekir. Böyle bir durumda  rehavete alışan vücuda çalışmak zor gelecektir. Bir grup insan da var ki tatil nedir yahu kim şimdi kilometrelerce yol gidecek, tatil diye daha fazla yorulamam der. O düşünceye de saygı duymak lazım.

Tatil İle İlgili Kompozisyon - 3


Hayatımız da günlük yaptigimiz çoğu şey zamanla rutinlesmeye başlar. Her sabah kalkariz kahvaltı yap, eşyalarını topla , koşttur koştur okula git , zil çalar teneffüse çık geri içeri gir falan falan hep aynı şeyler. Bu sıkıcılik içerisine tatil bizler için bulunmaz bir fırsattır.

Tatilin yaklaşması içimizde ayrı bir heyecan oluşturmaktadır. Eminim ki şimdiden hemen hemen hepiniz güzel bir plan hazırlamışsinizdir. Benim planım sabah geç saatlere kadar yatmak, köye dedemlerin yanına gitmek . Daha sonra tekrar eve gelip özgürce gezmek oyun oynamak. Tatlilleri oldum olası sevmişimdir. Hayatımın en güzel günleri hep tatil günleri olmuştur. En güzel anılarım tatiller de yaşamısimdir. Tatillerde en sevdiğim şeylerden birisi de hiç kuşkusuz ailemle aynı kahvaltı masasına oturup güzel bir kahvaltı yapmaktır. Akşamları ise hep beraber ailemle tv izlemek. Okul zamanı erken kalktığım ve erken yattığım için ailem ile vakit geçirmeye pek zaman olmuyor tatiller bulunmaz bir fırsat benim için. Tatillerde gezmeyi de çok severim ailemle başka şehirlere akrabalarımızın yanına gitmeyi onlarda kalmayi şimdiden çok özledim. Birde bizim oralarda düğünler felan hep tatil zamanlarında olur. Tüm arkadaşlarım akrabalarım hepsi orada olur . Dilediğince eylenir güzel zaman geçiririz. Düşünüyorum da keşke her günümüz tatil olsaydı. Beraberinde aklıma şu soru geliyor; acaba Nasıl olur du. Bence ilk başta iyi bir fikir gibi görünse de eminim tatili n o heyecanı kalmazdı . Bu şuna benziyor aslında. Muz yemeyi çok seviyoruz. Fakat gunde 5 tane muz yesek artık o sıradanlaşir. Önemsizleşir.


Evet arkadaşlar önümüzde güzel bir tatil var. Önümüzdeki bu tatili en iyi şekilde değerlen dirin. Gezin .oynayin. Yeni eğitim yılında moral olarak en güzel şekilde okullara gelin.

Tatil ile ilgili kompozisyonlarınızı kompozisyonorneklerim@gmail.com adresine adınızı ekleyerek gönderin hemen yayınlayalım ...

Ön Yargı İle İlgili Deneme Örneği

Ön Yargı İle İlgili Kompozisyon Örneği

 Ön yargı bir kimse hakkında ya da bir olay hakkında  peşin hükme varılmasıdır .  Ön yargıların olmasında yetiştiğimiz toplumun da payı vardır .  Daha küçük yaşlardayken duyarız en yakınlarımızdan bazı şeyleri .  Tanımadığımız insanlar hakkında olur olmaz yorumlar yapılır ve onlar hakkında peşin hüküm verilir . Halbuki ön yargıyla baktığımız insanla konuşsak , duygu ve düşüncelerimizi paylaşsak belki de bizim düşündüğümüz ön yargılar son bulacak ve o kişiyle çok yakın arkadaş olacağız .

 Her ne kadar bazı durumlarda ön yargının bir sebebi olsa da bunu genele yayarak insanları etiketlememeliyiz . Şu iyi , şu kötü diye insanlara yakıştırmalar yapmamalıyız .  Bir bilim adamının dediği şu söz çok önemlidir: Kibir ve peşin hüküm ilmin iki düşmanıdır . Bunun için ön yargıdan uzak durulmalıdır .Özellikle de bizim toplumumuzda insanların dış görünüşlerine bakılarak bir yargıya varılır . Örneğin ; saçı uzun olan bir delikanlıya, ya da küpe takan birine bak bu serseri denilir ve o kişiyi hiç tanımadan orada karara varılır .   Halbuki bu şekilde yaklaşılmasa , insanlar olduğu gibi kabul edilse ,  insanların dinine , cinsiyetine , ırkına , yaşama şekline bakılmaksızın , yaratılan hoş  görülse ön yargı diye bir şey olmaz .  Hayatta her insanın aynı olaylar karşısında tepkileri farklı olabilir . Sizinle aynı siyasi görüşe sahip olmayan birini suçlamaya ve onu damgalamaya hakkınız yoktur . Kimin dindar , kimin dinsiz olduğu sizi ilgilendirmesin . Böyle şeyler insanları böler ve yapıcı değil yıkıcı olursunuz .

Onun için insanların kimliklerine bakılmaksızın , sadece insan olduğu için sevilmeli ve ön yargılarımızdan bir an önce kurtulmalıyız . Çünkü ön yargılar insanlar arasına kibir ve kin sokar , bu kibir ve kinin sonucunda da insanlar birbirinden uzaklaşır . Hayatta evrensel düşünmesini bilmeli ve kalıplaşmış düşüncelerimizden bir an önce sıyrılmalı ve ön yargıya meydan okumalıyız .

Kar Konulu Deneme

Kar Konulu Deneme

Kar denlince akla gelen ilk şey kışın gelmesi ve havaların soğumasıdır .  Kar yağışınca artık havalar sıcaklığını terk etmiş ve yüzünü kış mevsimine çevirmiştir . Kar  çocuklar için mutluluk demektir . Çünkü karın yağması ile kızaklarda kayılacak , kar topu oynanacak , kardan adam yapılacak , karda dilediğince yatılacak ve daha bir sürü etkinlikler … 

Kar sadece olumlu şeyleri beraberinde getirmez . Aşırı karın yağması demek yolların kapanması , yolların buzlanması ve trafik kazalarına neden olması , insanların iş yerlerine zamanında gidememesi gibi  olayları da çağrıştırır . İnsan kar yağdığı zaman  amacına göre hem mutlu olabilir , hem mutsuz olabilir . Örneğin o gün okullar tatil olduysa bu öğrenciler için büyük mutluluktur ve daha çok karın yağmasını ister öğrenciler .

Ama  yola çıkması gereken ve acil bir işi olan kişi içinde karın yağması ve yolları kapatması o kişi için olumsuz bir şeydir. Ama her şeye rağmen kar yağması insanın içini ürperten bir o kadar da insana coşku veren , onu mutlu eden bir yağış biçimidir . Kısaca kar bazen mutluluk bazen de beyaz felaket olur . 

Arkadaşlık İle İlgili Deneme Örneği

Arkadaşlık İle İlgili Deneme

İnsan sosyal bir varlıktır. Bundan dolayı tek başına yaşayamaz ve bu yüzden yakınlarımıza ihtiyaç duyarız . Bu yakınlarımız arasında en önemli olanlar da arkadaşlardır . Arkadaşlar insanın sıkıntılı ve mutlu zamanlarında yanında olan ve kişiyi yalnız bırakmayan dost canlısı kişilerdir .

Arkadaş yeri geldiği zaman bize ailemizden bile daha yakın olan ve bizim her anımızda yanımızda olan insanlardır . Arkadaş dediğin kişi seni asla yarı yolda bırakmaz ve senin kötülüğünü istemez . Yanlış yoldaysan seni doğru yola dönmen için uyarır ve gerektiği zaman sana kızabilir . Bizim kusurlarımızı bize söyleyen ve daha iyi olmamızı isteyen arkadaşlarımıza asla kırılmamalı tam aksine onlar bizim  iyiliğimizi istediği için onlara daha çok bağlanmalı ve onları daha çok sevmeliyiz . İlerleyen yıllarda hayatlarımız değişse , farklı şehirlerde yaşamak zorunda kalsak bile arkadaşlık  bağlarımızı koparmamalı ve iletişimimizi devam ettirmeliyiz , çalışmalıyız . Gerçek arkadaş  olan kimse arkadaşını zor zamanlarında yalnız bırakmaz ve ona yalan söylemez . Gerçek arkadaş güvenilir olan kimsedir .  Güvenilir insanlardan da hiç bir zarar gelmez . Gerçek arkadaş emanete sahip çıkar ve arkadaşına asla ihanet etmez . 


Arkadaşlar bizim birlikte vakit geçirdiğimiz , ortak duygularımızı paylaştığımız canlardır . Bunun için arkadaşlarımızın değerini bilmeli ve onlarla muhabbetimizi hiçbir zaman kesmemeye dikkat etmeliyiz . 

Sizin İçin Başarılı Olmak Nedir Konulu Deneme

Sizin İçin Başarılı Olmak Nedir Konulu Deneme

Her insanın kendine göre başarılı olma yolları ve yöntemleri bulunur . Çünkü her insanın ilgi ve yetenekleri farklıdır . Yani zeka çok boyutludur . Kimi insan sayısal alanda başarılı olur , kimi insan sözel alanda başarılı olur , kimi insan ise psikomotor becerilerde başarılı olur . Fakat önemli olan bize en yakın olan ve başarabileceğimiz bu alanda kendimizi çok iyi bir şekilde geliştirmektir . Yani kişi bu başaracağı alan ile ilgili olarak kendisine bir hedef koymalı ve bu hedefi gerçekleştirebilmek için üzerine düşen sorumlulukları yapmalıdır .

Herkes çok iyi bir mesleğe ya da kariyere sahip olamaz . Örneğin ;  iyi bir annelik yapabilirsiniz ve iyi çocuklar kazandırabilirsiniz topluma . Bu da bir büyük başarıdır . Ya da iyi bir doktor olabilir hastaların derdine derman bulabilir ve  insanlığa hizmet etmiş olabilirsiniz . Başarılı olmak için kişinin belli bir bilgi birikiminin olması gerekir . Başarıya giden yolda çok iyi çalışması gerekir ki başarılı olunsun .


İnsan amaçlarına ulaşabilmek ve  topluma faydalı olmak için daima çalışmalı ve ilim ve bilgi yolundan ayrılmayarak bulunduğu çevresine bilgisi ile hal ve hareketleri ile , konuşması ile aydınlatmalı , çevresine ışık saçmalıdır . Hem başarılı olup hem de iyi bir insan olursak o başarımız daha da fazlalaşır ve hayatta yaşamın anlamı da bir başka olur .

Merakın Öğrenmeye Katkısı Nedir ?

Merakın Öğrenmeye Katkısı Nedir?

Merak insanı yeni bir şeyler öğrenmeye güdüleyen  ve kişiyi harekete geçiren bir düşünme ya da harekete geçme eylemidir.  Öğrenmede de merak çok önemlidir. Bütün bilimsel gelişmeler, icatlar , buluşlar merak sayesinde ve öğrenme etkinliğini isteme sayesinde gerçekleşmiştir. 

Öğrenilmek istenen bir şeyin önce merak edilmesi gerekir. Özellikle de buluş yoluyla öğrenmede öğretmenler sorunun cevabını hemen vermez , öğrencinin merak güdüsünü dürter ve sonuca öğrencinin ulaşmasını sağlar . Böylelikle merak eden öğrenci eyleme geçerek çalışmalarına devam eder ve amacına ulaşmış olur .  Örneğin;  bir matematik problemi var ve bunu çözmek için hiç bir merakınız ve o derse ilginiz yoksa bu problemi çözemezsiniz . Yani kişi hem meraklı olmalı , hem de öğrenmeye istekli olmalıdır .  İnsan sürekli oturmaktan ya da yatmaktan hoşlanmaz . Çalışmak , araştırmak ister . Çünkü sadece yiyip  içip yatmak kişiyi hantallaştırır ve kişi hiç bir eylemde bulunmaz ve hiç bir konuda da başarılı olmaz . Bundan dolayı insanlar bilmediği konularla ilgili araştırmalar yapmalı , hipotezler ileri sürmeli , bu hipotezlerin gerçekleşmesi için deney ve gözlemler yaparak öğrenmek istediği yani merak ettiği konuyu öğrenmelidir .  Zaten çoğu bilim adamı da öğrenmeye istekli ve meraklı olduğu için bir şeyler başarmış ve bilim adamı olmuşlardır . Örneğin ;  telefonun, internetin, çeşitli gündelik hayatımızda kullandığımız makinelerin, televizyonun...vs ortaya çıkması ve insanların yaşamına kolaylıklar sağlaması bir merakın ürünüdür. Eğer bunları icat eden kişiler merak etmeyip bir deneyde başarısız olup hemen pes etselerdi hiç bir sonuç alamayacaklar ve hayatımız da kolaylıklar olmayacaktır.


Bundan dolayı her zaman bir şeyler öğrenmeye istekli olmalı ve insanlığa faydalı işler yapmalı ve  bu dünyadan ayrılınca unutulmamak istiyorsak merak duygusu ile yola koyulmalı ve yeni icatlar gerçekleştirmeliyiz .

Merak İle Bilimsel Gelişmeler ve Buluşlar Arasında Nasıl Bir İlgi Vardır Konulu Söyleşi

Merak İle Bilimsel  Gelişmeler ve Buluşlar Arasında Nasıl Bir İlgi Vardır Konulu Söyleşi

İnsan doğduğu andan itibaren başlar her şey aslında . Bunlardan en önemlisi olan da öğrenme yani merak duygusudur . Dünyaya gelen bebek bile belli bir aya gelince  sürekli bir şeylerle  uğraşmak ister , odalara bakar , oradaki eşyaların ne olduğunu merak eder , yiyeceklerin tadını merak eder vs.

Merak insanoğluna özgü bir durumdur . İnsanlığın gelişmesi de merak yoluyla olmuştur . Nasıl mı ? Şöyle anlatayım o zaman . İlk insanlar geçimlerini avcılık ve toplayıcılık ile  sağlamışlar , doğadaki olayları merak etmişler , gelişen durumlara göre kendilerini güvenlik altına almak için önce mağaralarda daha sonra insanlığın ve bilim teknolojinin gelişmesi ile yani öğrenme duygusu ile yeni icat ve buluşlar yapmışlardır . Yerleşik hayatın başlaması ile evler yapılmaya başlamış , bilim daha da ilerledikçe her şeyin daha iyisi yapılmaya başlanmıştır. Aslında bunların altında yatan en önemli neden merak duygusudur . İşte şu şekilde yapsam nasıl olur ? Ya da yok bu olmadı başka türlü yapayım diye merakı çoğalır insanın zamanla . İnsanlık eğer şu anda çok gelişmişse , çeşitli teknolojik aletleri kullanıyor ve zamandan tasarruf , emekten tasarruf sağlıyorsak bu öğrenme merakından ileri gelmektedir . Örneğin önceleri çamaşır makinesi yoktu . Annelerimiz çamaşır için koca kazanlarda sular kaynatır ve bu çamaşırları tek tek elleri ile köpükler , daha sonra durular ve sıkardı . Ama şimdi böyle mi ? Bakın bir çevrenize . Etrafınızdaki çoğu kişinin artık bir çamaşır makinesi var . İnsan çamaşır makinesi sayesinde hem zamandan hem emekten tasarruf etmektedir .  Çamaşır makinesi de bir merakın sonucunda ortaya çıkmıştır ve hayatımıza birçok kolaylıklar getirmiştir . Ya da diğer bir örnek Edison’u verelim . Edison okulda çok çalışkan olmasa da ilerleyen yıllarda  bilime merak salmış ve elektriği bulmak için binlerce deney yapmış , çoğunda da başarısız olmuş ama merak duygusunu yenemediği için hiç usanmadan yoluna devam etmiş ve   en sonunda yaptığı deney başarıya ulaşmış ve elektriği icat ederek insanlığa büyük bir kolaylık sağlamış yani dünyamızın aydınlık olmasını sağlamıştır . Edison  bu başarıya merakı ve  çok çalışması ve sabretmesi ile ulaşmıştır . İşte merak insanı başarıya ulaştıran bir duygudur . Şu anda tüm insanlık Edison’un arkasından dualar etmektedir , ırkına , kimliğine bakılmaksızın . Çünkü büyük bir işi başarmıştır merak duygusu sayesinde .  Günümüzde mesela internet çok önemlidir . Ödevlerinizi araştırmak için girdiğiniz internet sayesinde bir çok amacınıza ulaşmaktasınız . İnterneti bulan kişi de  merakı sayesinde  ve çok çalışmasından dolayı başarmıştır bu işi .  Merak bilim için, insanlığa faydalı olmak için yapılan deney ve gözlemler amacıyla yapıldığı zaman her zaman  olumlu sonuçlar vardır . Öğrenme isteğinin olmadığı bir durumda merak olmaz . Ama insanoğlu merak duygusu ile dünyaya geldiği için yeni icat ve keşifler yapmaya devam edecek ve insanlığa hizmet edilecektir . Merak her zaman olumlu amaçlar için kullanmalıdır . Örneğin; bomba yapmak meraktan doğmuştur fakat ; bu bombayı masum insanların üzerine yağdırmak için kullanıldığında bu merakın hiç bir anlamı olmaz çünkü  insanlığa kıymaktasın ve masum insanları katletmektesin .  Bir bomba uzmanı olan kişi patlayacak olan bombayı uzmanlığı sayesinde etkisiz hale getirdiğinde işte bu kişinin merakı sayesinde yaptığı bu görevi hem ülkesine hem dünyaya fayda sağlayacaktır.  Çünkü insanlara zarar verilmesini engelleyecektir.


Bizler de gençler olarak ülkemizin daha ileriye gitmesi için merak duygumuzu hiç bir zaman yitirmeden ilim ve irfan yolunda ilerleyerek icat ve keşifler yaparak hem ülkemize hem de insanlığa faydalı işler yapmalıyız ki dünya milletlerine örnek olalım. Olumsuz işleri merak etmek insanı ölüme götürebilir bundan dolayı merak duygusunu bilimde ve ilimde kullanalım ki zararlı çıkan kişi biz olmayalım. Merak duygunuzu yitirmemeniz umudu ile kalın öğrenme duygusuyla.

Savaş İle İlgili Kompozisyon Örneği

Savaş İle İlgili Kompozisyon

Devletlerin  ya da ülkelerin  aralarında bulunan siyasi , sosyal , ekonomik..vb  anlaşmazlıklar nedeni ile  siyasi ilişkilerini bitirerek  birbirlerine karşı orduları ile giriştikleri silahlı  eyleme savaş denilir . Savaşlar toplumlar arasına nifak tohumu sokan , milyonlarca insanın ölümüne , yaralanmasına , sakat kalmasına ve birçok hastalığın başlamasına neden olan  kötü bir  eylemdir . Güçlü olan ülkeler çıkarları için , daha fazla mala sahip olmak için , daha fazla sömürge elde edebilmek için yıllarca savaşlar yapmış ve bu savaşta da binlerce masum canlar gitmiştir .

Hiçbir insan ölmesin , zarar görmesin . Savaşlarda en çok zarar görenlerde bebekler , çocuklar , yaşlılardır . Bunlardan en acı vereni elbette ki  bebeklerin bombalar içinde can vermesi ve yaralanmasıdır . Ülkelerin insanlıktan çıktığı ve insanlığın yok olduğu toplumlarda savaş da kaçınılmaz olmuştur . Savaş sadece ülkeler arasında değil , bir ülkenin kendi içinde de olabilmektedir  . Günümüzden örnek vermek gerekirse Suriye'deki iç savaşı gösterebiliriz . Esed rejimi diktatör olduğu için kendi sivil halkına bombalar yağdırmaktadır ve  küçücük yavruların kanlar içinde kalması ve diri diri ölmesi ne yazık ki dehşet verici vahim bir olaydır . Yönetimdeki o zalim diktatör kendi halkına silah doğrultan cani bir kimsedir . O ölen bebekler , çocuklar , yaşlılar en güzel çağlarını yaşayamadan bombalar içinde acı çekerek gittiler bu dünyadan.  Savaşın olduğu o bölgede ne yazık ki çok az sayıda doktor var ve yeri geliyor ameliyatlar bile narkoz verilmeden gerçekleştiriliyor . Küçücük bedenler bu ameliyata dualar okuyarak dayanmak istiyor ve iman gücü ile dua okuyarak acısını unutmaya çalışıyor. Bunun hesabını verecek olanlar verecektir elbet bir gün ama işte insan  olduğumuz için ciğerlerimiz yanıyor ve canlarımız gidiyor . İnsanın yüreğini parçalayan , bebeklere zarar veren bu zalimler elbette bir gün zulmüne uğrayacaktır . Savaş işte bu kadar acı verici , kalıcı hasar oluşturan bir olaydır . Savaşla ilgili güzel bir söz vardır '' En kötü barış bile en iyi savaştan iyidir'', diyerek savaşın hiçbir yönünün iyi olmadığı vurgulanmaktadır . Yani savaş hiçbir zaman milletlere mutluluk vermemiş sonucu hep ölüm , kan , göz yaşı olmuştur . Savaşlar  insanlığı bitiren  eylemlerdir. Bir ülkenin savaşa girmesi ile hem binlerce insanı hayatını kaybeder , hem ekonomik kayıplar yaşanır, o ülkenin doğal ve tarihi yapıları  bombalar içinde yok olup gider .  Bunun için savaşın asla iyi bir tarafı yoktur .


Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk de barışın savunucusu olmuş, mecbur kalınmadığı sürece savaştan yana olmamış ve şu sözü söylemiştir: Yurtta Sulh Cihanda Sulh'' diyerek barışı savunmuş savaşı istememiştir.  Yapılan savaş haklı gerekçesi olsa bile masum insanlar, siviller asla zarar görmemeli, ve kundağında olan yavrularımız acı çekmemeli ve onlara kıyılmamalıdır. Allah hiçbir ülkeye savaş yaşatmasın ve savaşı isteyen, insana kıymak isteyen zalimleri de zulmüne uğratsın ve Türkiye Cumhuriyeti'nin birlik ve beraberliğini bozmasın ve milletimize bir daha istiklal Marşı yazdırmasın inşallah.

Alışkanlıklarımız İle İlgili Kompozisyon

Alışkanlıklarımız İle İlgili Kompozisyon

 Bir şeye alışmış olma durumuna ve bunun insanda bağımlılık ve düşkünlük yapması olayına alışkanlık denir . Alışkanlıklarımız bizleri hep aynı şeyleri yapmaya yönlendiren  ve bize de onu yapmayınca  huzursuzluk yaratan durumlardır . Her insanın alışkanlığı vardır . Fakat alışkanlıkların bir kısmı olumlu , bir kısmı da olumsuz alışkanlıklardır .

Olumlu alışkanlıklar insana fayda sağlarken , olumsuz alışkanlıklar ise insana ciddi boyutta zararlar verebilir . Olumlu alışkanlıklar kişinin yaşam kalitesini yükselten alışkanlıklardır . Örneğin; kitap okuma alışkanlığı ,  bilmediğimiz bir konuda deney ve gözlem yapma alışkanlığı , sağlığımız için yatmadan önce diş fırçalama alışkanlığı , sabah kalkınca elini , yüzünü yıkama alışkanlığı , sorumlulukları zamanında yerine getirme alışkanlığı gibi alışkanlıklar olumlu alışkanlıkladır . Olumsuz alışkanlıklar ise ; sorumluluğunu yerine getirmeme alışkanlığı , okula geç kalma alışkanlığı , sağlığına zarar veren maddeleri kullanma alışkanlığı , dedikodu yapma alışkanlığı , insanların kapısını dinleme alışkanlığı , araba ile giderken her defasında hız yapma alışkanlığı gibi alışkanlıklar da insana zarar veren ve onun yaşam kalitesine düşüren alışkanlıklardır . Alışkanlık ile ilgili  söz şudur: ''Alışkanlıklara ,  zıt alışkanlıklar ile hakim olunur ''


Bundan dolayı alışkanlıklarımız hep olumlu yönde olmalıdır . Şu anda kendinizde kötü bir alışkanlık buluyorsanız hemen kalkın ve bu kötü alışkanlığı değiştirin ki hayatınız daha güzel ve daha yaşanılır bir hayat olsun ki yaşam kaliteniz artsın . Böylelikle birey olarak hem kendinize hem de çevrenize faydalı bir birey haline gelebilirsiniz .