Türkçe Dersi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Türkçe Dersi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Deyim ve 10 Atasözünü Anlamları İle Açıklayınız .


10 Deyim ve 10 Atasözünü Anlamları İle Açıklayınız .

10 Tane deyim ve anlamları :
* Ekmeğinden etmek : Bir kişinin işten çıkmasına neden olmak , yani o kişiyi kazancından mahrum bırakmak anlamına gelir .
* Eceli gelmek : Ölüm vaktinin gelmesidir . Örneğin ; trafik kazasında bir babanın hayatını kaybetmesi için  eceli orada gelmiş denilir .
* El açmak : Başkalarından dilenerek geçinmek, sürekli dilencilik yapmak
* Abayı yakmak : Bir kimseyi sevmek, ona gönlünü kaptırmak ya da aşık olmak gibi.
* Açık kalpli : Yüreği temiz olmak, içten  ve samimi olmak anlamına gelir.
*  Adını ağzına almamak :  Kırgın olduğu kimseden hiçbir şekilde söz etmemek , adını ağzına bile almamak. Yani o kimse hakkında laf açmayı da sevmez kişi.
* Bağrı yanık : Çok dertli olan kimseler için söylenmiş deyimdir.
* Baş ağrıtmak : Çok konuşarak çevresindeki kimseleri bunaltmak, sıkmak.
* Baş başa: Birlik olmak, beraber olmak, dayanışma içinde hareket etmek.
* Baş belası :  İnsanına başına bela olan , bu belalı kişiden bir türlü kurtulamamak .


10 Tane Atasözü ve Anlamlarını Yazınız.
* Ayağını yorganına göre uzat: Hayatta her zaman ölçülü olunmalıdır . Zamandan israf edilmemeli, paradan israf edilmemelidir . Planlı ve programlı olmalı, kişi durumuna göre harcama yapmalıdır .
* Acındırırsan arsız olur, acıktırırsan hırsız olur : Çocuklarımın her türlü ihtiyacını karşılamalıyız ve onları başkalarına muhtaç etmemeliyiz. Yoksa ya arsız olur ya da hırsız olur.
* Çalışan kazanır: Çalışan kimse kazanır ve aç kalmaz.
*  Acele giden, ecele gider: Hiçbir işte acele etmemek gerekir . İşimizi acele ile yaparsak istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir.
* Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme:  Çağrılan yere git, çünkü insanlar size kıymet verdiği için sizi davet etmiştir. Çağrılmayan yere ise gitme, çünkü kimse sizi çağırmamıştır.
* Çalma elin kapısını, çalarlar kapını: Hiç kimseye kötülük edilmemelidir. Yoksa o kötülük gün gelir seni bulur.
* Ecel geldi cihana, baş ağrısı bahane: Her insan ölümü tadacaktır. Ölüme bahane aramak boşunadır. Çünkü hepimizin belli bir süresi vardır bu dünyada.
* Fakirlik ayıp değil tembellik ayıp: Fakir insan çalışarak  alın teri dökerek helali ile ekmeğini kazanırsa bundan utanılacak hiçbir şey yoktur. Aksine böyle insanlar kendileri ile gurur duymalıdır. Tembel insan ise utanmalıdır. Çünkü boş boş gezip duruyordur ve hiçbir şeye faydası dokunmuyordur. Bunun için fakir utanmasın tembel ise utansın.
*  Hatasız kul olmaz: İnsan olduğumuz için mükemmel olmayız. Hata yapmak da hatayı düzeltmek de insanoğluna özgüdür. Her insan kusurludur. Önemli olan insanı kusurları ile kabul edebilmek ve sevmektir.
* Faydasız baş mezara yakışır: İnsan yaşıyorsa yaşamanın tadını çıkarmalı yani çok çalışmalı, üretmeli, alın teri dökmelidir. Boş insanın yaşayan ölüden farkı yoktur, böyle kimselerin ne kendisine ne de insanlığa bir faydası vardır. 
* Fazla mal göz çıkarmaz: Malın fazla olması iyidir. Çünkü o fazla mal gün gelir bize fayda sağlar. Onun için faz malımızı da israf etmemeliyiz. Fazla mal ile maddi durumu olmayan kimselere de yardım ederiz ve yoksul olanların da elinden tutmuş oluruz.


Acelecilik İle Deyim, Atasözleri ve Özdeyiş Araştırıp Bunlar İle İlgili Kompozisyon Yazınız.


Acelecilik İle Deyim, Atasözleri ve Özdeyiş Araştırıp  Bunlar İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Acelecilik İle İlgili Deyimler:

* Aceleye getirmek,
* Yel yeperek yelken kürek
* Telaşa vermek,
* Kelle götürmek,
* Aceleye gelmek
* Ateş almaya gelmek
* Savuşup gitmek
* Telaş almak
* Adımlarını sıklaştırmak


Acelecilik İle İlgili Atasözleri:
- Acele  işe şeytan karışır.
- Acele  giden, ecel gider
- Acele yürüyen yolda kalır
- Acele ile menzil alınmaz
- Sabreyle işine, hayır gelsin başına.
- Merdiven ayak ayak çıkılır.
- Geç olsun, güç olmasın.


Acelecilik İle ilgili  özdeyişler:
*Hata, acelenin hayırsız çocuğudur.  Ahmet Rıfat
* Bütün yanlışlıkların başı aceleciliktir, bütün iyi işler, daima ağır ağır yapılan işlerdir. Yusuf Has Hacip
*  Yöneticiler, işlerde acele etmemelidir, bir şey işittikleri veya bir şeyden şüphelendikleri zaman, hakikatini anlayıncaya, yalanı doğrudan ayırıncaya kadar bu hususta yavaşlık göstermeleri gerekir; çünkü acelecilik kudretlilerin işi değil, zayıfların işidir.. Nizamülmülk

1) Aceleye Getirmek Deyimi İle İlgili Kompozisyon :
 Yapılan işlere gereken önemin verilmemesi, işin  baştan savma yapması aceleye getirmek  demektir. Bazen hayatımızda  bunu yaşayabiliriz.  Örneğin; kimi  kendini bilmez insanlar adamına göre davranabilir. Zenginin çocuğunun işi düşünce onun işini güzelce yaparlar,  fakirin çocuğunun işini ise aceleye getirerek onunkine hiç önem vermezler . Bunun için bizler böyle olmamalıyız . İşlerimizi aceleye getirmemeliyiz. Sakin bir şekilde , bir plan ve program dahilinde işlerimizi düzenli bir şekilde yapmalıyız.

2)  Acele giden ecele gider:
İşlerimizi her zaman sakin bir şekilde yapmalıyız. İşimizi  iyi bir şekilde yapmak için de her zaman bir plan doğrultusunda hareket etmeliyiz. Yani işimizi son güne bırakmamalıyız. Örneğin; sabah sınava gireceğim diyerek arabayı çok hızlı sürersek kaza yaparız. Bunun sonucunda ya yararlanırız ya da hayatımızı kaybedebiliriz. Böylece acele giden ecel gitmiş olur. Bunun için  her şeyi zamanında yapmalıyız ve işlerimizi son dakikaya bırakmamalıyız.
3) Acelecilik Her İşte Hatayı Getirir. ( Herodot)
Bir iş acele yapıldığı zaman o işin başarıyla sonuçlanması mümkün değildir.  Aceleci davranıldığı zaman hata üstüne hata yaparız ve işlerimiz de tam anlamıyla çözülmemiş olur. Örneğin; matematikten sınavımız var diyelim. Sınava çok güzel bir şekilde çalıştık. Daha sonra sınav günü geldi ve sınav esnasında o kadar acele ettik en basit bir soruyu bile karıştırdık. Çünkü hemen bitirip , kağıdı teslim edeyim derdine girdim. Bunun sonucunda da matematikten çok düşük bir puan aldık. Çalıştığımız  ise hiçbir işe yaramadı. Çünkü acele ettik ve hatalar ortaya çıktı.

Tüm kompozisyonlar bu sayfada

Hangi Tür Kitapları Okumayı Seviyorsunuz ? Nedenleriyle Açıklayınız .


Hangi Tür Kitapları Okumayı Seviyorsunuz ? Nedenleriyle Açıklayınız .

Kitap okumak çok eğlenceli bir şeydir . Genelde şu tür kitapları okuyorum:
* Kişisel gelişim kitapları: Kendimi geliştirmek için, toplum içinde nasıl davranmam gerektiğini öğrenmem için, mutlu olmak için, ilham almak ve daha çok ders çalışmak ve hayatta başarılı olmak için kişisel gelişim kitapları okumayı çok seviyorum. Kişisel gelişim kitapları beni yaşama daha çok bağlıyor ve yaşamdaki amacımın ne olduğunun bilincine varıyorum. Bunun için de sorumluluklarımı zevkle yerine getiriyorum.  Orada öğrendiğim bilgiler benim yaşamıma ışık tutmaktadır.  Bize verilmek istenen mesajlar bizi daha çok güçlü yapıyor ve insan daha çok çalışmak ve üretmek istiyor. İşte tüm bunlardan dolayı kişisel gelişim kitaplarına bayılıyorum.


* Eğitim kitapları: Eğitim ile ilgili yenilikleri, değişimleri öğrenmek için, güncel olayları takip etmek için eğitim kitaplarını da okuyorum.
* Dini kitaplar: Dini kitaplar da çok ilgimi çekiyor. İslam dini hakkında bilgiler öğrenmek beni mutlu ediyor. Dinim İslam olduğu için dinime göre yaşamak istiyorum ve dinimi kendim okuyarak öğrenmek istiyorum. Kulaktan duyma bilgiler ile değil kendim araştırarak, okuyarak daha çok bilgi sahibi olmayı ve bunu hayatımda uygulamayı öğrenmek istiyorum. Böylece huzurlu ve mutlu olacağıma inanıyorum.
*Şiir kitapları: Sevdiğim şairleri şiirlerini okumak çok hoşuma gidiyor. Atilla İlhan, Necip Fazıl Kısakürek, Cahit Sıtkı Tarancı, Aşık Veysel Şatıroğlu, Yahya Kemal, Orhan Veli Kanık vb gibi  değerli şairlerimizin şiirlerini okumak benim gün içinde yorgunluğumun giderilmesini sağlıyor ve kendimi daha dinç hissediyorum.


* Siyaset kitapları: Ülkemde olan  her şeyi merak ediyorum. Adalete, hukuka çok ilgim var. İnsan haklarına çok önem veriyorum. İnsan hayatının her şeyden kıymetli olduğunu düşünüyorum. Bunun için de siyaset ile ilgili kitaplar da okuyorum ve farklı yazarların kitaplarını okuyarak kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Ülkenin gündeminde neler oluyor, diğer ülkelerde neler oluyor vb konuları merak ettiğim için bu tür kitapları da okuyorum.

Hangi Kitaplardan Hangi Amaç İçin Faydalanırız ? Konulu Tiyatro

Hangi Kitaplardan Hangi Amaç İçin Faydalanırız ? Konulu Tiyatro 

(Sınıf öğretmeni içeri girer  ve öğrenciler ile konuşmaya başlar )
Öğretmen : Evet arkadaşlar geçen derste kitap türlerini öğrenmiştik .
Ali : Evet öğretmenim   bir sürü kitap türü vardı . Mesela öykü kitapları , tarihi romanlar , edebi romanlar , bilim kitapları , biyografi vb .
Öğretmen : Aferin Ali
Ali : Teşekkür ederim öğretmenim
Ayşe : Peki öğretmenim ben bir şey sormak istiyorum .
Ali : Sor bakalım Ayşe
Ayşe : Öğretmenim  önemli yazarların hayatını öğrenmek istiyorum . Hangi kitap türünden okumam gerekir .
 Öğretmen : Ayşe senin biyografi kitapları okuman gerekir .
Merve : Öğretmenim ben ise en çok  deneme türü kitapları okumak istiyorum .
Öğretmen : Merve sen de Monteigne'nin denemeler kitabını okuyabilirsin .

Ali Ashaf :  Öğretmenim ben de  Kurtuluş Savaşı yıllarında yaşanan olayları çok merak ediyorum . Bana nasıl bir kitap önerirsiniz ?
Öğretmen : Turgut Özakman'ın Diriliş kitabını okumalısın , yani bu kitaptan başka tarihi olan diğer romanları okursan da  Kurtuluş Savaşı yılları hakkında detaylı bilgi edinmiş olursun .
Tarık :  Öğretmenim  ben de aşk şiirlerini çok seviyorum.
Öğretmen: O zaman edebiyat kitaplarındaki yazarların şiirlerinden okumalısın Tarık .
Mete Han :  Öğretmenim ben de doğal olayların nasıl oluştuğunu çok merak ediyorum .
Öğretmen : Metecim sen de coğrafi bilgilerin olduğu kitapları okuyabilirsin .
Veli : Öğretmenim ben de başka ülkelerin kültürlerini, gelenek göreneklerini vb merak ediyorum .
Öğretmen : Veli sen de seyahatnameleri okursan senin için faydalı olcaktır .
Hulusi : Öğretmenim ben de yerçekimi ile ilgili konuları çok merak ediyorum
Öğretmen : Sen de bilim kitaplarını okumalısın Hulusi.
Sahre : Öğretmenim  ben de insanlar için önemli yaşanmış olaylar hakkındaki kitapları okumak istiyorum .
Öğretmen: Sahre sen de anı kitaplarını okuyabilirsin. Mesela Tayfun Talipoğlu'unun  ''Yol Hikayeleri '' adlı kitabını okursan senin için faydalı olur .
Ayhan : Öğretmenim  ben de geçmişte yaşanmış olan olağanüstü durumları  çok merak ediyorum .
Öğretmen: Ayhan sen de efsane , destanlar ile ilgili kitaplardan faydalanabilirsin.
 Hüsne: Öğretmenim ben  Yaratılış nedenimizi merak ediyorum
Öğretmen: Bunun için dini kitaplardan faydalan Hüsne .
Hatice: Öğretmenim ben de bazen çok derin düşüncelere dalıyorum ve olaylara çok farklı bakış açıları ile bakmak istiyorum .
Öğretmen : Felsefe kitaplarından yararlan Hatice
Cennet: Öğretmenim farklı ülkeleri merak ediyorum.
Öğretmen: Gezi kitaplarını okuyabilirsin Cennet.
Melek: Öğretmenim ben zevk aldığım konular ile ilgili kitapları okumak istiyorum.
Öğretmen: O zaman hobi kitablarını oku Melek.
Mustafa: Öğretmenim ben  basın yayın ile ilgili konuları merak ediyorum
Öğretmen: O zaman sen de  iletişim ile ilgili medya kitapları okuyabilirsin
Öğretmen: Evet arkadaşlar bir dahaki derste görüşmek üzere
Öğrenciler: ( Hep bir ağızdan ) Teşekkür ederiz öğretmenim

Öğretmen : Rica ederim, iyi dersler çocuklar ( der ve ders biter)

Hayvan Sevgisi Konusu İle İlgili Tiyatro Yazınız .

Hayvan Sevgisi  Konusu İle İlgili Tiyatro Yazınız .

( İki arkadaş yolda giderken  arkadaşlardan birisi yolda gördüğü  bir köpeğe işkence yapmaya başlar ve olayın devamı şu şeklinde gelişir. İşkenceyi yapan arkadaşın adı Ahmet'tir . Hayvanlara işkence yapılmaması gerektiği söyleyen ise Ali'dir . )
Ali : Ahmet  köpeğe neden  ayağınla vurdun ?
Ahmet : Ne var bunda Ali ? Zevk alıyorum sadece niyetim kötü değil ki .
Ali : Niyetin iyi olsa ne yapardın demek ki zavallı köpeğe
Ahmet : Of abartma Ali ya altı üstü bir  kere vurdum .
Ali : Peki sen de kendini köğeğin yerine koy ve yoldan geçen bir insan sana tekme atsın ayağı ile . Neler hissederdin ? Hiç düşündün mü ?

Ahmet :  Canım acırdı . İnsanların neden zevk almak için bir canlıya vurmak  gibi kötü bir zevke sahip olduğunu düşünürdüm ve çok üzülürdüm .
Ali : Peki başka neler düşünürdün .
Ahmet : İnsanlara yaklaşmamayı ve onları görünce kaçmayı düşünürdüm .
Ali : Anladın mı şimdi yanlışını ?
Ahmet : Anladım Ali . Yaptığım bu davranış hiç hoş değildi . Bir daha asla hiç bir hayvanın canını yakmayacağım ve empati kurma becerisine sahip olacağım .
Ali : İşte benim  arkadaşıma yakışan da budur . Aferin sana Ali .
Ahmet : Teşekkür ederim Ahmet . Bir daha böyle bir şeye asla kalkışmayacağım , hayvanlara zarar verenleri de uyarıp onlara da empati kurun diyeceğim .
Ali :  Güzel
Ahmet : Ne güzel ?
Ali : Böyle düşünmen
Ahmet : Ha  tamam Alicim .
Ali : Hadi okula gecikmeyelim .
Ahmet : Evet bir an önce okula gidelim ve arkadaşlarımıza da hayvanlara asla kötü davranmayalım diyerek onların için de hayvan sevgisini var edelim .

Ali : E hadi o zaman .

7 Tane Birlik Beraberlik İle İlgili Atasözü Ve Deyim 7 Tane Tutumluluk İle İlgili Atasözü Ve Deyim Yazınız.

7 Tane Birlik Beraberlik İle İlgili Atasözü Ve Deyim 7 Tane Tutumluluk İle İlgili Atasözü Ve Deyim Yazınız.

Birlik ve  beraberlik toplumları ayakta tutan çok önemli bir unsurdur. Bunun için her anımızda milletçe el ele olmalı ve milli birlik , beraberlik ve dayanışma içinde yaşamasını bilmeliyiz . Milletçe tutumlu olmasını da bilmeli , ülke kaynaklarını boş yere israf etmemeliyiz . İsraftan ısrarla kaçınmalıyız .
7 Tane Birlik, Beraberlik İle İlgili Atasözleri
Birlikten kuvvet doğar
Dam yandı,  içindeki sıçan da (birlikte) yandı
Nerede birlik ,  orda dirlik

Anca beraber , kanca beraber
Mısıra “yağmur geliyor” demişler ,  “çapan birlik mi?” demiş
Bir elin nesi var, iki elin sesi var
Yalnız taştan duvar olmaz .

7 Tane Birlik, Beraberlik İle İlgili Deyimler
Birlik olmak
Başımla Beraber
Bir Arada
Bir Araya Gelmek
Göbeği Biri İle Bağlı Olmak
Düşüp kalkmak gibi deyimler vardır.
7  Tane Tutumluk İle İlgili Atasözleri  İse şunlardır:
Ak akçe kara gün içindir.
Ayağını yorganına göre uzat
Bağa bak üzüm olsun, yemeye yüzün olsun
Eskisi olmayanın yenisi olmaz
Arpacıya borç eden,  ahırını tez satar
Ekmeden biçilmez
Damlaya damlaya göl olur
Bol bol yiyen bel bel bakar
7 Tane Tutumluluk İle İlgili Deyimler ise şunlardır:
Hesabını bilmek
Dişinden , tırnağından artırmak
Har vurup harman savurmak
Kemerleri sıkmak
İdare etmek
Eli sıkı olmak
Tutumlu olmak gibi deyimler vardır.


Milli bilincin ayakta ve uyanık bulunması için dil uğrunda çalışmaya mecburuz . Sizce Atatürk bu mecburiyetin nedenlerini neler olarak düşünmüş olabilir ?

Milli bilincin ayakta ve uyanık bulunması için dil uğrunda çalışmaya mecburuz . Sizce Atatürk bu mecburiyetin nedenlerini neler olarak düşünmüş olabilir ?

Milli bilincin ayakta  durması için  dilimize gereken önemi vermeliyiz . Milli kimliğimizi kaybetmemek için ana dilimize sahip çıkmalı ve onu korumalıyız . Dil bir milletin kültürüdür , aynasıdır . Dil yok olursa milletler de kısa sürede yok olur . Bunun için ana dilimize yabancı sözcükler almamaya dikkat etmeli ve  Türkçe sözcükleri daha çok kullanmaya devam etmeliyiz .  Ülkemizin yüksek istiklalini korumak için dilimizi diri tutmamız gerekir . Başka milletlerin esareti altında yaşamamak için , başka milletlerin dilini konuşmamaya zorlanmamak için dilimizin önemini bilmeli ve onu geliştirmeliyiz . Ana dilimizin dünya dilleri arasında olmasını sağlamalı ve onun bir bilim dili olmasını sağlamalıyız . Atatürk de dile çok önem vermiş ve dile verdiği önemin nedenlerini şu sözleri ile açıklamıştır :

*"Türk" demek "dil" demektir. Milliyetin çok belirgin niteliklerinden biri dildir. Türk milletindenim; diyen insan, her şeyden önce ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır.” 

* ''Türk milleti, geçirdiği nihayetsiz felaketler içinde ahlakının, anneannelerinin, hatıralarının, menfaatlerinin, kısacası bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde muhafaza olduğunu görüyoruz. Türk dili, Türk milletinin kalbidir, zihnidir. ''

*  ''Türk milletinin dili Türkçedir. Türk Dili dünyada en güzel, en zengin ve kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sevip onu yükseltmek için çalışır. Bir de Türk Dili, Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği sonsuz felaketler içinde ahlakını, göreneklerini, anılarını, çıkarlarını kısacası; bugün kendisini millet yapan her niteliğinin, dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk Dili, Türk ulusunun yüreğidir, beynidir.''

* ''Türk Dili'nin kendi benliğine, özündeki güzellik ve zenginliğine kavuşması için, bütün devlet kurumlarımızın, dikkatli, ilgili olmasını isteriz.''

* ''Türk Dili'nin özleştirilmesi, zenginleştirilmesi ve kamuoyuna bunların benimsetilmesi için bütün yayın araçlarından yararlanmalıyız. Her aydın, hangi konuda olursa olsun, yazarken buna dikkat edebilmeli, konuşma dilimizi ise uyumlu, güzel bir duruma getirmeliyiz.”

“Türk demek Türkçe demektir; ne mutlu Türküm diyene!''
Bundan dolayı dilimizi ayakta tutmalı ve kendimiz olmak için , milli benliğimizi korumak için , tarih sahnesinden yok olup gitmemek için dilimize  değer vermeli ve onu hep korumalıyız .


Çok Bilinmeyen 10 Tane Atasözü ve Açıklamaları

Çok Bilinmeyen On Tane Atasözü ve Açıklaması

Çok bilinmeyen atasözleri ile ilgili örnek cümleler :
- Abdalın yağı çok olursa gah borusuna çalar, gah gerisine (Çobanın yağı çok olursa çarığına sürer) : Zengin olan kişide akıl olmazsa parayı çar çur eder ve paranın kıymetini bilmez . Olur olmaz harcamalarda bulunur .
-Aba vakti yaba , yaba vakti aba : İnsan kendis için ihtiyaç duyduğu  şeyleri vaktinden önce almalıdır . Böyle olduğu zaman da işi daha ucuza getirmiş olur .
-Acar tazı çullu da belli olur, çulsuz da : Kaliteli insan her halinden belli olur . Kaliteli kıyafetleri olmasa da o kişinin kendisinin bir kalite olduğu hal ve hareketleri ile anlaşılır zaten .
-Çabalama ile çarık yırtılır : Olabilecek amaçlar için çalışılmalı yani gerçekçi olunmalı , gerçekleşmeyecek hayaller peşinde koşulmamalıdır . Olmayacak iş zorla yapılmaya çalışılmamalıdır .

-Çatal kazık yere batmaz : Birden çok kimsenin söz sahibi olduğu iş yürümez .
-Fare deliğe sığmamış , bir de kuyruğuna kabak bağlamış :  Kişinin kendi zor durumda iken yanına başka birini alması .
-Fukaranın tavuğu tek tek yumurtlar : Fakir olan kimsenin şansı fazla olmaz . Yani o kişi çok zengin olamaz , çünkü olanaklar kısıtlı olduğu için tavuğu bile tek tek yumurtlar .
-Hamala semeri yük değildir (olmaz) : Kişiye  kendi işi ağır gelmez . Çünkü üstlendiği iş ve sorumluluk yaşadığı hayatın doğal bir  bir sonucudur .


-Harman dövmek keçinin işi değil : Hemen her işin bir yapılma usülü ve uzmanı vardır . Zor olan büyük işleri öyle herkes yapamaz . Hele bu işler acemi kimselere hiç bırakılamaz .  İşlerinin iyi ve kaliteli yapılmasını isteyen kimseler işi uzmanına bırakmalı , her önüne gelene iş bırakılmamalıdır .

Bağlılık , Koruma , Sakınma Konulu Beşer Atasözü ve Anlamı

Bağlılık , Koruma , Sakınma Konulu Beşer Atasözü ve Anlamı

Bağlılık Konulu Atasözleri
1. Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanıdır : Bir insan ailesinden , çevresinden , arkadaşlarından ne kadar da ayrı düşse bir gün bağlı olduğu çevreye muhakkak döner . Çünkü insan dünyayı da gezse yine kendi ailesine ve kendini anlayan insanların arasına dönme ihtiyacı hisseder .
2. Sevda geçer yalan olur , sonra sokar yılan olur : Bir insana aşırı bağlandığınız zaman çok kuvvetli bir sevgi duyarsınız ama aranız bozulduğunda duyduğunuz kuvvetli sevgi aynı şekilde kuvvetli bir nefrete dönüşüverir .
3. Sadık dost akrabadan yeğdir : Bize gerçek manada bağlı olan bir dostumuz varsa böyle bir insanın varlığı canımızdan kanımızdan olan akrabalarımızın varlığından bile daha kıymetlidir .
4. Horoz ölür gözü çöplükte kalır : Bir şeye çok bağlanan insan onu kaybettiği zaman kaybettiği şey her zaman aklının bir köşesinde kalır .
5. Atın ölümü arpadan olsun  :Bir şeye bağlanmış olan insan , o şey kendisine zarar bile verse ondan vazgeçemez .

Sakınma Konulu Atasözleri

1. Sakınılan göze çöp batar : Bir şeyi aşırı derecede korumaya çalışırsanız , onun üzerine haddinden fazla düşerseniz mutlaka başına kötü bir iş gelir .
2. Sandığına olmaz , sakındığına olur : Bazen tahmin ettiğimiz şeylerden değil , her türlü önlemi aldığımızı düşündüğümüz , üzerine çok düştüğümüz şeylerden zarar görürüz .
3. Suyun yavaş akanından insanın yere bakanından sakın ( kork ) : Hislerini , düşüncelerini belli etmeyen insan derinliğini kestiremediğimiz su kadar tehlikelidir . Böyle insanların verebileceği zararlara karşı uyanık olmak ve sakınmak gerekir .
4. Devletliye dokun geç , fukaradan sakın geç : Zengin , güçlü insanlara yakın olursan belki ondan yararlanabilirsin ama fakir insanlara yakın olursan o insan senden yararlanmaya çalışır .
5. Gözü gibi sakınmak : Bu bir deyimdir ve çok koruyucu olmak anlamına gelir .

Koruma Konulu Atasözleri

1. Bakarsan bağ olur , bakmazsan dağ olur : Önem ve özen gösterilen yani korunan şeyler güzelleşir ama önem verilmeyen şeyler bozulur gider .
2. Yaş kesen baş keser : Yeşili , ormanı ve doğal güzellikleri korumak gerekir , bunlara verilen zararın bir insanı öldürmekten farkı yoktur .
3. Sayılı koyunu kurt kapmaz : Birine bir şey emanet ederken o kişiye sorumluluğunu iyice anlatır ve sorumluluğu altındaki şeyleri korumazsa başına gelecekleri iyi anlatırsanız o da emaneti altındaki şeyleri daha iyi korumaya gayret eder .
4. Emanete hıyanet olmaz : Bize güvenilerek verilen şeyleri çok iyi korumalı ve onlara zarar gelmemesi için elimizden geleni yapmalıyız .

5. Kedinin boynuna ciğer asılmaz : Güvenilmeyen , koruyamayacak insanlara bir şey emanet etmemek gerekir .

Çok Gezen Bilir Konulu Münazara

Çok Gezen Bilir Konulu Münazara


 Eskiden okuyarak her türlü bilgiye sahip olunduğu zannedilirdi .  Ama sonradan sadece okumak ve ezberlemekle öğrenci başarılı olamıyor bundan dolayı da yaparak yaşayarak öğrenmek  gerekiyordu . Bundan dolayı eğitim sistemimizde birtakım değişikliklere gidildi ve yapılandırmacı yaklaşıma geçildi . İşte bu yaklaşımda her şeyi yaparak öğrenmek , bütün duyulara hitap etmek gerekiyordu . 


Bundan dolayı  çok kitap okuyarak değil , çok gezerek , yaşayarak , görerek daha fazla bilgi sahibi olur insan . Mesela  küçük yaşta okuduğunuz bir kitabın konusunu hatırlasanız bile  çok ayrıntısına kadar inemezsiniz . Fakat küçükken gittiğiniz bir tatil köyü ya da gittiğiniz bir tarihi ve doğal güzellikleri olan şehrin özelliklerini , her şeyini hatırlarsınız . Asla unutmazsınız . Çünkü gitmiş , görmüşsünüzdür . Çok gezen kişi  daha çok bilir . Çünkü kitapta yazanları o kişi yaşıyordur zaten ve bu yaşananları da ömür boyu unutmayacaktır . Çok gezmek kişi de  unutulmaz anılar bırakır . Kişi  daha çok deneyim sağlar ve daha çok bilgi sahibi olur . Gezip   gördüğü yerler kişinin tüm duyu organlarına hitap ettiği için her zaman çok okuyan değil çok gezen bilir . Çok gezen kişi ayrıca gezdiği yerlerin kültürel özellikleri hakkında bilgi edinir, farklı diller öğrenir ve daha zengin bilgilere sahip olur. Okumak da faydalıdır ama hiç bir şey yaparak yaşayarak öğrenmek kadar etkili olamaz.







Bundan dolayı her zaman daha çok gezmeli , farklı yerlere gitmeli ve oraların özellikleri hakkında daha fazla bilgi sahibi olarak yaşamın tadını çıkarmalıyız . Daha çok öğrenmek için, öğrendiklerinizin hayatınızda kalıcı bilgiler olmasını istiyorsanız her zaman değişik yerleri gezmek daha iyi olacaktır ve sizin için de daha unutulmaz olacaktır.

Çok Okuyan Bilir Konulu Münazara

Çok Okuyan Bilir Konulu Münazara

Bilgi edinmenin çok yolu vardır . Gezmek , başkalarını dinlemek , okumak vb. birçok yol vardır . Bunların içerisinde en faydalı ve önemli olanı okumaktır . Her türlü kitabı okuyan ve kitap ayrımı yapmayan , her okuduğu kitaptan da bilgi sahibi olan insanlar vardır . Kişi çok kitap okuyarak gitmediği , gezip görmediği  yerleri gezmiş gibi olur . Bunu hayalinde canlandırır . Oraların tarihini , doğal güzelliklerini kitap okuyarak öğrenir ve genel kültürü çok iyi olur böyle kimselerin . Çok okuyan kişinin hayal gücü de gelişir. Hafızası daha güçlü olur ve kelime hazinesi de zenginleşir.

Kesinlikle çok okuyan kişi daha çok bilir . Çünkü şöyle düşünmek gerekir :  Gezmek amacı ile gittiğiniz yerlerde sadece belli şeyler hakkında bilgi sahibi olursunuz ve gittiğiniz yerin her türlü tarihi ve doğal güzelliklerini gezemezsiniz . Dünyada gezilip görülecek o kadar çok yer vardır ki bunları gezmeye, görmeye ömrünüz yetmez ama okuyarak her şeyi öğrenir insan.  Gezip gördüğünüz yerin insanlarından samimi davranışlar göremezsiniz belki ama kitaplarda samimiyet vardır, sıcaklık vardır ve güzel duyguları, anıları hissettirir size kitaplar.  Okuyan kişi her türlü bilgiye sahip olur . Dünyanın öte ucuna gitmiş gibi olur . Kitapta okuduğu bilgiler sayesinde her ülkenin  özellikleri hakkında bilgi sahibi olur ve kişinin ufku açılır bu öğrendiği bilgiler ile . Bundan dolayı tabi ki çok okuyan bilir her zaman . Bizler de hayata aktif katılmak için ,  pasif kalmamak için sürekli çeşitli kitaplar okumalıyız . Böylece her yeri gezmiş , görmüş , içimize sindirmiş gibi oluruz.







Çok gezen de bilgi sahibi olabilir fakat bilgisi sınırlı kalır ve belli yerler hakkında bilgi sahibi olur. Bunun için her zaman çok okuyan bilir. Bunun için her zaman okumaya ve yeni bilgiler öğrenerek yaşama tutunmaya devam etmeliyiz.

Çok Gezen Bilir Konulu Münazara

Parayla Saadet Olmaz Konulu Münazara

Parayla Saadet Olmaz Konulu Münazara

Para her ne kadar bir çok derde derman olsa da her şeyi de çözebilecek bir güce sahip değildir .  Çünkü parayla mutluluk olmaz . Örneğin ; bir kişinin çok parası olabilir , istediği çoğu şeye  bu para ile sahip olabilir ama her şeye sahip olamaz . Evde huzur olmayabilir , mutluluk olmayabilir . Evde bu mal  mülk yüzünden kavga çıkabilir ve bu da birçok olumsuzluklara neden olabilir .

Görüldüğü gibi para her zaman mutluluk getirmez . Diğer bir örnek çok parası olan kimse amansız bir hastalığa tutulabilir , en gelişmiş hastanede bile tedavi görse bu tedaviler bir sonuç vermeyebilir ve kişinin yaşamı sonlanabilir . Ya da diğer bir kişi çok zengindir fakat şeker hastası olduğu için her istediğini yiyemeyebilir . Yani sonuçta para her sorunu çözmez ve her zaman mutluluk getirmez . Bundan dolayı parası olan insanlar da parasının çok olduğuna güvenmemelidir . Çünkü hayatta ne zaman nerde ne olacağı belli olmaz . Çünkü parayla huzur olmaz , mutluluk olmaz her zaman .


Ayrıca para bir insanın karakteri sağlam değilse onu doğru yoldan şaşırabilir . Paranın getirdiği sahte dünyaya kendini kaptıran insan ailesine gereken ilgiyi göstermeyebilir , onlardan uzaklaşabilir ve bu durum da paranın mutluluk getirmeyeceğine başka bir örnektir . 

Okulda Telefon Yasaklanmalı Mı , Yoksa Yasaklanmamalı Mı? Bunun Hakkında Kısa Paragraf

Okulda Telefon Yasaklanmalı Mı , Yoksa Yasaklanmamalı Mı? Bunun Hakkında Kısa Paragraf

Telefonun hayatımıza girmesi ile artık en küçüğümüzden en büyümüzün elinde telefon vardır ve kullanılmaya devam etmektedir . Bana göre telefon amacına uygun bir şekilde kullanıldığında , yani okula gelen öğrenciler ders zamanı telefonun sesini ya kısar ya da kapattırsa telefonu hiç kimse için bir sakıncası olmaz .  Yani telefonla ders içinde oyun oynanmamalı ,  diğer arkadaşlarınızın dikkatini çekecek ve öğretmeni kızdıracak davranışlardan kesinlikle kaçınılmalıdır .

Bana göre bir şeyi tamamen yasaklamak o şeyi daha ilginç ve çekici hale getirebilir . Bunlardan biri de okulda  telefon kullanımıdır .   Eğer öğrenci ailesini bilgilendirmek amacı ile telefonu alıp okula getirir , sesini kısar ya da derste kapatıp teneffüste açarsa hiçbir sakınca görmüyorum . Aile  bazen mecburi durumlarda çocuklarına ulaşmak ister ve önemli konularda çocuklarını telefonla arayıp bilgilendirmek ister . Eğer telefon yoksa çocuklarını aramayacaklar  ve belki de öğrenci  için olumsuz bir durum yaşanacaktır . Bundan dolayı telefon yasaklanmamalı , öğretmenler tarafından kontrollü olarak öğrencilerin kullanması ve aileleri ile irtibat kurması sağlanmalıdır .


Bu ve bu gibi nedenden dolayı telefon okulda yasaklanmamalı, okulda öğrencilere telefonun bir eğlenme aracı değil, iletişim kurmaya yarayan bir araç olduğu öğretmenler tarafından anlatılmalı ve öğrenciler bu konuda bilinçlendirilmelidir.

Televizyon Aile Ve Arkadaşlık İlişkisini Bozmamıştır Konulu Münazara

Televizyon Aile Ve Arkadaşlık İlişkisini Bozmamıştır Konulu Münazara

Teknoloji alanında yaşanan gelişmelerden biri de televizyonun icadıdır . Televizyon hayatımıza girince  vakit daha eğlenceli geçmeye başlamış , televizyonda izlediğimiz eğitici ve öğretici bilgiler sayesinde kültürümüzde daha fazla gelişme sağlanmaya başlanmıştır . Televizyon kesinlikle aile ve arkadaşlık ilişkisini bozmamış , aksine televizyonda yer alan yarışma programları , kültür programları , ülkemizde ve dünyada olan haberler ile daha çok bilgi sahibi olmaya başlamışızdır .

Buralardan izlediğimiz haberleri aile içinde ve arkadaşlarımız arasında konuşmaya başlamışızdır ve her türlü yaşanan olayları aile içinde , arkadaşlarımız içinde tartışmaya başladık ve bu da hayatta daha uyanık  ve daha bilgili olmamızı sağlamıştır . Elbette ki her şeyin fazlası zarardır . Televizyonu amacımıza uygun bir şekilde izlersek , oradan çok güzel şeyler öğreniriz , orada anlatılan dersler bizim okuldaki derslerimize yardımcı olur . Gündemde olan her  türlü konudan haberdar oluruz ve bu konuları ailemiz ve arkadaşlarımız ile tartışarak , yaşanan olaylar hakkında neler düşündüğümüz yani duygularımızı birbirimize ileterek daha sağlıklı bir iletişim kurmuş oluruz . Akşam olduğunda  annemiz bize çay yapar ve o akşam başlayacak olan eğitici bir programın başlamasını zevkle bekler ve program başlayınca zevkle dinleriz .


Burada öğrendiklerimizi okuldaki ya da çevremizdeki yakın arkadaşlarımızla paylaşırız ve onları da bilgi sahibi yaparız . Bu ve bunun gibi faydalarından dolayı televizyon aile ve arkadaşlık ilişkilerine zarar vermemiştir , bu ilişkileri daha güçlendirmiştir .

Büyüme, Gelişme, Para Kazanma ve Sorumluluk Alma İle İlgili Atasözleri

Büyüme, Gelişme, Para Kazanma ve Sorumluluk Alma İle İlgili Atasözleri

Büyüme insanın fiziksel olarak gelişmesi artması demektir, büyüme sadece fiziksel olarak değil ruhsal anlamda da büyüme vardır. Ruhsal anlamda kişinin büyümesi olgunlaşması demektir. İnsan zaman içinde büyüyürek gelişir. İnsan hayatını geçindirmek için para kazanmak zorundadır ve üzerinde düşen sorumlulukları da yapmak zorundadır.

* Ağaç yaşken eğilir.
* Çocuk düşe, kalka büyür.
* Ata arpa, yiğide pilav.
* Akıl yaşta değil, baştadır.
* Kavun kökeninde büyür.
* Hazıra dağ  dayanmaz
* Sen işlersen mal işler, insan öyle genişler,
* paranın yüzü sıcaktır,
* Sefa ile yenen cefa ile kazanılır.
* Ak akçe kara gün içindir.
* Gençlikte para kazan, kocalıkta kur kazan.
* Para parayı çeker.
* Parayı veren düdüğü çalar.
* İnsanı ayakta tutan iskelet ve kas sistemi değil, prensipleri, sorumlulukları ve inançlarıdır.
*Yiğidim yiğit olsun da yerim çalı dibi olsun. 
*Sorumluluktan kaçmak; insanın kendisine ihaneti olur.
*Her insan herkes karşısında her şeyden sorumludur. (Dostoyevski)
*Yaşama karşı sorumluluğumuz; daha yücesini yaratmaktır, daha alçağını değil. ( Nietzsche)
*Muhakkak ki kulak, göz, kalp bunların her biri, kendi fiillerinden mes’ul tutulacaklardır.  Hz. Muhammed
*Günlüğüne bir kavme hükmetsen, elbette ondan sorumlusun.  Hz ali 
* Sorumluluk duygusu, inançtan doğar. ( Ahmet Selim9

* Sorumluluğu başkasına yıkan davranış biçimi ile gerçekten problem çözmek olanaksızdır.( Hosotani)

Tutumlu Olmanın Faydaları İle İlgili Atasözleri

Tutumlu Olmanın Faydaları İle İlgili Atasözleri

Tutumlu olmak birikimimizin  ihtiyacımız olanı kadarını kullanmak , fazlasını ise israf etmeden  bir köşede saklamaktır . Tutumlu kimse ileride zor bir durumla karşılaştığında boşluğa düşmez , çünkü elinde biriktirdiği sermayesini kullanır ve başkalarına muhtaç olmaz . Tutumlu olmayan kimse ise har vurup harman savurursa  hep  zarar görür ve  başkalarına el açmak zorunda kalır .  Ayrıca ülkemizin kaynaklarını da kullanırken israfa kaçmamalı , tutumlu olmasını bilmeliyiz . Mesela suları çok fazla akıtmamalı , ihtiyacımız kadar ekmek satın almalı , kullanacağımız kadar almamız gerekir..vs. Hayatta her zaman tutumlu olmalı ve geleceği yani gelecek nesilleri de düşünerek bilinçli tüketici olmalı ve  israfa asla kaçmamalıyız . Atalarımız tutumlu olmak ile ilgili şu sözleri söylemiştir :

*Har vurup, harman savurma.
*Ekmek olmayınca, yemek olmaz.
*Ak akçe kara gün içindir.
*Sakla samanı, gelir zamanı.
*Güvenme varlığa, düşersin darlığa.
*Yerli malı Türkün malı, her Türk onu kullanmalı.
*İşten artmaz, dişten artar.
*Gençlikte taş taşı, ihtiyarlıkta ye aşı. 
*Tutumlu olan kimse fakir olmaz.
*Damlaya damlaya göl olur.
*Abanın kadri yağmurda bilinir.
*Aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz.
*Eskisi olmayanın yenisi olmaz.
*Hazıra dağlar dayanmaz.
* Her çok azdan olur.
*Bol bol yiyen bel bel bakar.
*Tutumsuz; ev yapmaz, yapsa da temel tutmaz.
*Çullarını yama yüzyıl giyersin.
*Biriktirmekle sahip olunur.
*Hazıra denizin kumu yetmez.
*Bağa bak üzüm olsun, yemeye yüzün olsun.
*Arpacıya borç eden, ahırını tez satar.
*Gençliğin kıymeti ihtiyarlıkta bilinir.
*Ekmeden biçilmez. ‘
*İşten artmaz, dişten artar.
*Şık şık eden nalçadır, iş bitiren akçedir.
*Gençlikte para kazan, kocalıkta kur kazan.