Coğrafya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Coğrafya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Depremlerin Zararlarından Korunma Yolları Nelerdir ? Maddeler Halinde Yazınız .

Depremlerin Zararlarından  Korunma Yolları Nelerdir ? Maddeler Halinde Yazınız .


Deprem : Yerkabuğunda  bulunan  levhaların ; birbirine sürtündükleri , birbirine sokuldukları  ve birbirinden uzaklaştıkları  yerlerde  meydana gelen  tabaka kırılmaları sonunda  oluşan yer sarsıntılarına deprem denilir. Türkiye Alp Himalaya deprem kuşağı içerisinde yer alan bir ülkedir .
Depremlerin zararlarından korunma yolları şunlardır :
*  Binalar deprem yönetmeliğinde yer alan kurallara uygun bir şekilde yapılmalıdır .
*  Aktif fay hatlarının olduğu alanlara yerleşim izni verilmemelidir .

*  Yollar , tüneller , sanayi tesisleri , barajlar gibi yerler depreme uygun  bir teknik ile yapılmalıdır .
*  Çok katlı binalar yapılmamalıdır .  Kat sayısı az olan binaların yapımına öncelik verilmelidir .


*  Deprem alanlarında  elektrik ve doğalgaz sistemlerinde erken uyarı sistemleri kurulmalıdır .
*  Yerleşmeler bataklık alanlara kurulmamalıdır .
*  Deprem  konusunda insanlarımız bilinçli hale getirilmelidir .
*  İlk yardım konusunda  eğitim alınmalıdır .
*  Depremde çıkması olası olan yangınlara karşı , binalara erken alarm sistemleri kurulmalıdır .


*  Her  yerde  deprem eylem planı hazırlanmalıdır .
*  Acil durum ve deprem  çantası hazırlanmalıdır .
*  Deprem anında neler yapılacağı ile ilgili  bir plan yapılmalıdır .
*  Deprem esnasında ve deprem  sonrasında paniğe kapılmamalıyız .
*  Binalarda deprem esnasında  hasarı artırabilecek olan tüm eşyalar  belli bir yere sabitlenmelidir .

Coğrafi Keşifleri Kolaylaştıran Gelişmeler Nelerdir?

Coğrafi Keşifleri Kolaylaştıran Gelişmeler  Nelerdir?

COĞRAFİ Keşifleri kolaylaştıran etkenler şunlardır :
* Pusulanın kullanılmaya başlanması , gemicilik sanatında ilerleme sağlanması
* Pusulanın bulunması ile gemicilik tekniği de daha çok gelişmiş ve bu da açık denizlere çıkma imkanı sağlamıştır . Açık denizlere çıkınca da farklı yerler  yani yeni ülkeler , kıtalar keşfedilmeye başlanmıştır ve oradaki zenginlikleri ele geçirme isteği daha çok artmıştır .
* Coğrafi bilgilerde hızlı bir gelime ve ilerleme sağlanması gibi nedenler Coğrafi keşifleri kolaylaştırmıştır .

* Yapılan Önemli Keşifler şunlardır:
- Jone Cabot ( İngiltere) :  İngiltere adına keşfe çıkan Jone Cabot Kanada kıyılarını keşfetmiştir .
- Bartolomeu Dias ( Portekiz) : Ümit Burnunu keşfetmiş ve buraya ulaşmayı başarmıştır .
- Cristof Colomb ( İspanyol) : Bahama Adalarına  ulaşmıştır fakat buraları Hindistan zannetmiştir .


-  Vaska da Gama ( Portekiz)  : Ümit Burnundan başlayarak Hindistan'a kadar ulaşmıştır .
- Amerigo Vespucci ( İtalya) : Cristof Colomb'un keşfetmiş olduğu Amerika'nın yeni bir kıta olduğunu keşfetmiştir .


-  Macellan ve Del Kano ( Almanya) :  Macellan dünya turuna başlamış, Del Kano adındaki keşifçi ise Macellan'ın başlattığı dünya turunu tamamlamıştır .

Osmanlı Devleti'nin Coğrafi Keşiflere Karşı aldığı önlemler ise şunlardır :

* Hint Deniz Seferlerinin yapılması ,
* Fransa'ya kapitülasyon verilmesi ,
* Don - Volga Kanal Projesinin hazırlanması ,
* Süveyş Kanalı Projesi'nin Hazırlanması gibi önlemler almıştır  .

Türkiye'de Etkili Olan Başlıca Rüzgarlar

- Türkiye'de kuzey bölgeden esen rüzgarlar sıcaklığı düşürürken,  güneyden esen rüzgarlar ise sıcaklığı artırmaktadır.
- Rüzgarları soğuk yerel rüzgarlar ve sıcak yerel rüzgarlar olarak gruplandırabiliriz.

1. Soğuk Yerel Rüzgarlar:

a) Karayel: Kuzeybatı'dan esen rüzgar çeşididir.
- Kış aylarında etkili olan bir rüzgardır.
- Kışın kar yağışlarına neden olmaktadır.
- Kış aylarında sıcaklığın düşmesine neden olmaktadır.
- Marmara Bölgesi ve Batı Karadeniz'i etkilemektedir.
b) Yıldız: Kuzeyeden esen rüzgar çeşididir.
- Etkin olduğu dönemde deniz trafiğinde kesintiye yol açmaktadır.
- Yağışı kara kıyılarına bırakmaktadır.
c) Poyraz: Kuzeydoğu'dan esen bir rüzgardır.
- Kışın sıcaklığı daha da düşmesine neden olmaktadır.
- Sıcaklığı düşüren poyraz rüzgarı kar yağışına neden olmaktadır.

2. Sıcak Yerel Rüzgarlar:

a) Lodos: Güneybatı'dan esmektedir.
- Sıcak ve nemli bir rüzgardır.
- Daha çok kış aylarında etkili olmaktadır.
- Kış aylarında alçak basınç alanları ile bir araya gelerek yağışa neden olmaktadır.
b) Kıble: Güney'den esmektedir.
- Sıcaklığı artırıcı bir özelliğe sahiptir.
- Akdeniz Bölgesi'nde yamaç yağışlarına neden olmaktadır.
c) Samyeli:  (Keşişleme): Güneybatı'dan esmektedir.
- Sıcak ve kurudur.
- Buharlaşmayı artırmaktadır.
- Yağış getirmeyen bir rüzgardır.
- Çöller üzerinden kuru bir şekilde gelerek Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde sıcaklığın daha fazla artmasına neden olmaktadır.

Not: Türkiye iklimi üzerinde en çok etkiye sahip olan rüzgar ise matematik konumun özelliğinden dolayı ''Batı Rüzgarlarıdır.''

Not: Kara ve denizlerin farlı ısınıp soğumasına bağlı olarak oluşan meltem rüzgarlarına ise Ege Bölgesi'nde imbat denilmektedir.
Not: Föhn rüzgarları ise Kuzey Anadolu Dağlarında ve Toroslar'da etkilidir.Doğu Karadeniz ve Konya Ovasında föhn rüzgarlarının etki ile ;
- Tarım ürünleri hemen olgunlaşır ve kurur.
- Orman yangınları artar.
- Kuraklık artar.
- Bağıl nem oranı azalır.
- Bitki örtüsü zarar görür.
- Karlar çabucak erir ve bunun sonucunda çığ riski artmaktadır.

Göller ve Özellikleri

3- Göller

Göl: Kara üzerinde çeşitli nedenlerle çanaklaşmış alanlarda biriken su kütlelerine denir.
Göller yer yüzündeki tatlı suların % 87 sini oluşturur. Karalar üzerinde kapladığı alan % 2 dir.
Göllerin suları, acı, tatlı, sodalı ve tuzlu olabilir.
Not: Sularını gideğen yardımıyla boşaltan göllerin suyu tatlı, Sularını dışarıya boşaltamayan göllerin suyu ise acı ve tuzlu olur.
 
Göl Sularının Acı, Tuzlu, Sodalı, Tatlı Olmasının Nedenleri?
 
•1- İklim koşulları
•2- Beslenme kaynakları
•3- Gölün bulunduğu arazinin yapısı
•4- Gölün büyüklüğü
•5-Gölün derinliği
•6- Gölün gideğeninin (göl ayağının)olup olmamasıdır.
 

A- Doğal Göller





1- Tektonik Göller

 
•Yer kabuğu hareketleri sonucunda çöken alanlarda oluşan çukurluklara biriken su kütlelerinin oluşturduğu göllerdir.
 
Örnek
ARAL
HAZAR
BAYKAL
LUT
 

2- Volkanik Göller

 
•Volkanik faaliyetlerle oluşmuş çanaklarda suların birikmesiyle oluşan göllerdir.
-Endonezya, İtalya, Japonya ve Türkiye’de yaygındır.
-Türkiye’de Nemrut krater gölü, Mekke Gölü, ABD’de Crater Gölü

3- Karstik Göller

•Kolay eriyebilen (kireç taşı, alçı taşı vb) karstik arazilerde suların polye ve obruk gibi erime çukurlukları içinde birikmesiyle meydana gelir.
•Örnek: Türkiye’deki bazı göller
 

4- Buzul Gölleri

•Buzul aşındırması sonucu oluşan çukurluklarda biriken suların meydana getirdiği göllerdir.
•Kanada, Norveç ve Danimarka’da yaygındır. Türkiye’de Kaçkar dağlarında, Uludağ’da vb görülür.
 

5- Karma Yapılı Göller

•Bazı göllerin oluşumları birden fazla faktöre bağlı olabilir (Tektonik+Karstik vb). Bu şekilde oluşmuş göllere karma yapılı göller denir.
•Örnek: Arnavutluk ve Makedonya arasındaki Ohrid Gölü tektonik bir çukurlukta yer almaktadır. Ancak göl çanağının oluşmasında karstik olaylarda etkili olmuştur.
 

6- Set Gölleri

•Vadi, tektonik çukurluk veya koy gibi yer şekillerinin önünün herhangi bir malzemeyle kapatılmasıyla oluşurlar.
 
•a- Volkanik set gölleri
•b- Heyelan set gölleri
•c- Alüvyal set gölleri
•d- Kıyı set gölleri (lagün(deniz kulağı)
 

a- Volkan Set Gölleri

 
•Volkan konilerinden çıkan volkanik malzemelerin vadilerin ya da benzer çukurların önünü kapatmasıyla oluşan göllerdir.
Örnek: Van Gölü
 

b- Heyelan Set Gölleri

•Heyelan sonucu yamaçlardan inen kütlelerin akarsu vadilerinin önünü kapatmasıyla oluşan göllerdir.
•Örnek; Tortum(Erzurum), Sera (Trabzon), Abant (Bolu)
 

c- Alüvyal Set Gölleri

•Akarsuların biriktirmesi sonucu oluşan birikinti konilerin zamanla genişleyerek akarsu vadilerinin ağzını kapatmasıyla geride kalan göllerdir. Örnek; Trabzon Uzungöl
 

d- Kıyı Set Gölleri (Lagün)


•Deniz kıyılarında, koy önlerinin kıyı setleri veya kordonlarıyla oluşan göllerdir. Bu göllere lagün ya da deniz kulağı da denilmektedir. Örnek; Küçükçekmece Gölü
 

Göllerden Nasıl Yararlanılır

•1- İçme ve Kullanma suyu
•2- Enerji üretimi
•3-Ulaşım
•4- Balıkçılık
•4- Turizm
•5- Su sporları
•6- İklimi kısmen etkiler

Toprak Çeşitleri

İki tür toprak çeşidi vardır.
a)      Yerli Topraklar
b)      Taşınmış Topraklar

Yerli Topraklar:

Bizim ülkemizdeki iklim sonucu oluşan topraklardır.
1)      Laterit:  Sıcak ve nemli iklim bölgelerinde görülen topraklardır. Ülkemizde yağışın en çok olduğu bölüm olan Doğu Karadeniz bölümünde yaygın olarak görülür.
2)      Podzol: Soğuk ve nemli olan iklim bölgelerinde görülür. Bölüm olarak Batı Karadeniz Bölümünde sıkça görülür.
3)      Kahverengi Orman Toprağı: Karedeniz bölgesi iklimini genel toprak çeşididir. Karadeniz ikliminin olduğu yerlerde görülür. Humus bakımından zengin olan verimli toprak türüdür.
4)      Terra-Rosa Toprakları: Akdeniz ikliminin genel toprak türüdür. Akdeniz ikliminin ülkemizde göründüğü diğer bölge ve bölümlerde de görülür.
5)      Çernozyom:  Kara toprak olarak da bilinir. Sert karasal ikime ait toprak türüdür. Ülkemizde sert karasal iklimin etkili olduğu yer olan Erzurum-Kars bölümde görülür. Humusça sengin olan bu toprak çok verimlidir.
6)      Kestane renkli step toprağı (Bozkır): Karasal iklime ait toprak türüdür. Sert karasal iklim dışında karasal iklim olan her yerde yetişir. Türkiye’de en sık görülen toprak çeşididir.

Taşınmış Topraklar:

1)      Alüvyon Toprak: Akarsuların taşıdığı ve eğimin azalarak biriktirme yaptığı topraklardır. Kıyı tektonik ovalarında sıkça görülür. Verim olarak yüksek topraklardır; çünkü mineral bakımından zengin topraklardır.
2)      Lös Topraklar: Rüzgârın aşındadırması ve parçalaması ile biriktirilen topraklardır.
3)      Moren: Buzullar sonucunda taşınıp biriktirilen topraklardır.
Not: Lös ve Moren e ülkemizde pek fazla rastlanmaz.

Erozyon

Erozyon: Dış kuvvetler yoluyla toprağın aşındırılarak süpürülmesine denir. Akarsu ve üzgarın etkisi büyüktür.
Akarsu Erozyonu: Eğmli arazilerdeçokça gözükür.Yağışın düzensiz olduğu alanlar ve bitki örtüsünün zayıf olduğu yerlerde dah çok görülür.
Rüzgar Erozyonu: Bitki örtü, ağaç olmadığıyerlerdegörülür.

Türkiyede Topr Erozyonuna Neden Olan Etkenler:

1)      Türkiyede yer şekillerinin genellikle engebelik ve dağlık olması
2)      Türkiyede çoğu bölge iklimolarak ya kurak ya da yarı kurak
3)      Ormanların bilinçsizce tahrip edilmesi
4)      Meralarda aşırı otlatma yapılması
5)      Nadasın yaygın olarak kullanılması
6)      Sel rejimli akarsuların olması
7)      Eğimli arazide yamaçların eğime Paralel sürülmesi

Toprak Erozyonundan Korunma Yolları:

1)      Araziye bol bol ağaçlandırma yapılmalı
2)      Orman yangınları önlenmeli, ormaniçerisine yangın yolları açılarak yangınlara hemen müdehale edilmeli
3)      Meraları Aşırı olatmadan kaçınılmalı.
4)      Nadas yerine nöbetleşe ekim tercih edilmeli
5)      Sulu tarım yapılmalıEğimli yamaçlar ağaçlandırılmalı, ağaçlandırılamıyorsa taraça yapılmalı
6)      Anız yakılması engellenmeli ( Hem toprağa hemde verime zarar verir)
7)      Halk veÇiftçiler bilinçlendirileli, seminerler verilmeli.

Toprak Erozyonunun Sonuçları:

1)      Toprağın verimi belirgin bir şekilde azalır.
2)      Baraş gölleri dolarak barajların ömrü tükenir.
3)      Arazi çıplaklaşır. Çölleşme meydana gelir.
4)      Toprağın mevcut su tutma kapasitesi azalır.
5)      Bazı hayvan türleri ve bitki  türleri tehlikeye girer veya yok olur.
6)      Verimli tarlalar azalır.

Not: Bki örtüsünün cılız olması nedeni ile erozyon en çok iç anadolu bölgesinde görülür.
Not: Karadeniz bölgesinde bitki örtüsü ve ormanlar gür olduğunda Erozyon en az orda olur.

Dünyadaki Önemli Adalar ve Özellikleri

Dünyadaki Önemli Adaların Genel Özellikleri

  1. Britanya ( İngiltere ):

- İklim olarak okyanusal iklimin etkisi altında olan adadır.
- Yağış rejimi düzenli olan bir adadır.
- Nüfus genel olarak yoğundur.
- Bitki örtüsü orman özelliğine sahiptir.

  1. Endonezya Adaları:

- İklim olarak ekvatoral iklim özelliğine sahiptir.
- Yağmur ormanları bitki örtüsünü oluşturur.
- Deprem ihtimali yüksektir, aktif volkanlar bulunmaktadır.
- Nüfusu yoğundur.
- Tarımsal etkinlikler yoğun olarak yapılır.

  1. Grönland :

- İklim olarak kutup iklimi özelliğine sahiptir.
- Bu ada buzullarla kaplıdır.
- Buzullarla kaplı olduğu için nüfusu yoğun değil seyrektir.
- Güney kıyılarında ise çok az bir miktarda yerleşmeler bulunmaktadır.

  1. Japonya:

- İklim olarak muson iklimi özelliğine sahiptir.
- Bitki örtüsü ormandır.
- Yağış oldukça fazladır.
- Deprem ihtimali yüksektir ve aktif volkanlar bulunmaktadır.
- Nüfusu yoğundur.
- Yer şekilleri genel olarak engebelidir.

  1. Avustralya:

- İklim olarak çöl iklimi özelliğine sahiptir.
- Çöl iklimi yaşandığı için yağış miktarı azdır.
- Nüfusu seyrek ve yer şekilleri ise sade bir yapıya sahiptir.

İnsanın Doğaya Müdahaleleri

Sanayi devrimine kadar insanların doğaya müdahalesi sınırlı düzeyde iken Sanayi devrimi ile müdahale üst seviyeye çıkmıştır.
İnsanlar teknolojinin nimetlerinden yararlanarak birçok alanda hayatı kolaylaştırmış ancak bu müdahaleler çevrenin büyük zarar görmesine ve bazı canlı türlerinin yok olmasına sebep olmuştur. İnsanın doğaya müdahalesine şunları örnek olarak verebiliriz.

Hollanda Kıyıları :  Hollanda kıyılarının büyük bir bölümü denizi seviyesinde ya da deniz seviyesinin altındadır. Bu sebeple kıyılarda su taşkınları gibi tehditleri önlemek için sürekli projeler geliştirmektedir. Bu çalışmalar arasında kıyıların doldurulması, doğal ve yapay setler inşa edilmesi, deniz altında tüneller, limanlar vb. gösterilebilir.

İsviçre : Kuzeydoğu-Güneybatı doğrultusunda iki sıra halinde uzanan ve 4000 m.yi aşan dağlar İsviçre topraklarının yaklaşık %58'ini oluşturur. İki dağ sırası arasında akan ırmaklardan elde edilen enerji bu bölgede sanayinin gelişmesini sağlamıştır. Tarihte askeri anlamda çok faydası olan bu dağlar günümüzde ise önemli bir turizm kaynağıdır.

Manş Tüneli : 6 Mayıs 1994 yılında açılan tünel ile İngiltere ve Fransa arasındaki bağlantı sağlanmaktadır. Deniz altından 38 km uzunluğunda olan bu tünelde iki büyük demiryolu tüneli ve servis tüneli bulunmaktadır.

Central Valley : Kaliforniya'da yer alan Central Valley eski bir çöl alanı iken yapılan proje ile kurulan barajlar ve sulama kanalları sayesinde bugün önemli tarımsal verim elde edilen bir bölge haline getirilmiştir. Ayrıca hayvanlar için otlak alanları da olan bu alan son dönemlerde şehirleşme tehditi altındadır.

     Bu örneklerde de görüldüğü gibi teknoloji insanların hayatının kolaylaştırırken zararlı atıklar, hava kirliliği ve daha birçok etkenle birlikte doğal yaşama zarar vermektedir. İnsanların doğaya müdahaleleri gerek tarıma elverişli topraklar olsun gerek deniz canlıları olsun gerekse bitki türleri olsun hepsi üzerinde olumsuz etkilerde bulunmuştur.

YER YUVARLAĞININ YAPISI  

1) Yer Yuvarlağının yapısı         :
- Yer  yuvarlağının yapısı; güneş sisteminin ve evrenin oluşumu ile ifade edilebilir. 15 milyar sene önce evren çok çok yüksek sıcaklık ve yoğunluktaki bir yapıdan, büyük patlama dediğimiz patlama sonucunda oluşmuştur.
2) Yer Kabuğunun yapısı         :
-   Büyük patlama sonrasında  yer, yavaş yavaş soğumaya başlamıştır. Dış yapı her ne kadar soğusa da  yerin iç kısmı  hala sıcaktı. Daha sonara yer soğumaya başladıkça yeryüzü yavaş yavaş şekillenerek bugünkü halini almıştır.
-    Yer yüzünden hareketle  yerin içine doğru inildiğinde  her 33 metrede sıcaklık 1 C artar.
-    Yer kabuğu dünyayı dıştan saran bir tabakadır. Taş kürenin en üst katını  yer kabuğu oluşturur.
-    Yer kabuğunun alt katmanı ise bazalt birleşimindeki kayaç ve taşlardan meydana gelmiştir. Bu yapıya ise  sima adı verilir.

YER KABUĞUNUN MALZEMELERİ (KAYAÇLAR) :
1) Püskürük Taşlar :
a)İç püskürük taşlar : Bu taşlar yer kabuğu altında bulunan mantonun yer kabuğunun çatlak ve kırık bölümlerinden  tıkanarak soğumasıyla meydana gelen  taşlardır. (Granit)
b)Dış püskürük taşlar : Yer kabuğu altında bulunan mantonun yer kabuğunun çatlak ve kırık bölümlerinden yeryüzüne çıkması ve burada dış etkenlerle  soğuması ile oluşur. (Bazalt ve andezit)
2) Tortul taşlar : Diğer yüzüne dış güçler tarafından getirilen maddelerin tortulanmasıyla (Üst üste birikmesiyle) oluşur. İçerisinde yer yer fosiller bulunur.
  1. a) Mekanik tortullar : Dış güçlerin etkisiyle getirilen çakıl, kum, kil gibi malzemelerin yeryüzünün çukur yerlerine birikmesiyle oluşur. (Kum taşı, kıl taşı)
  2. b) Kimyasal tortullar : Suda erimiş halde bulunan minerallerin suyun geçtiği yere çökelmesi veya tortulanması ile oluşurlar. (Kireç taşı, alçı taşı)
  3. c) Organik tortular : Hayvan, bitki gibi canlı kalıntılarının üst üste birikip katılaşması ile oluşan taşlardır. (Tebeşir)
3) Başkalaşmış taşlar : Tortul ve püskürük taşları yüksek sıcaklık ve  basınç altında kalarak değişikliğe uğraması ile oluşur. (Mermer oluşumu)

Akarsular

En az bir mevsim boyunca belirli bir yatağı izleyerek eğim doğrultusunda akan ve deniz, göl ya da bataklıklara dökülen tatlı su kaynaklarıdır.
 
 
 
 
 

A- Döküldüğü Yere Göre Akarsular

Akarsu Havzası: Bir akarsuyun kollarıyla birlikte sularını topladığı alana denir.
 
Açık Havza: Sularını deniz veya Okyanusa ulaştıran akarsulara denir.
Örnek: Fırat, Amazon, Nil
 
Kapalı Havza: Sularını deniz veya Okyanusa ulaştıramayan, yani sularını göl veya bataklık gibi alanlara döken akarsulara denir.
Örnek; Orta Asya ve Kuzey Afrika’da geniş alanlar bu özelliktedir.
 
 

B- Rejimlerine Göre Akarsular

 
Akarsuyun yatağı içinde yıl boyunca göstermiş olduğu akım değişimine akım düzeni veya rejimi denir.
 
Düzenli Rejimli Akarsular: Akarsuyun taşıdığı su miktarı yıl içerisinde fazla bir değişiklik göstermiyorsa böyle akarsulara düzenli rejimli akarsu denir.
•Örnek: Amazon, Kongo, Tuna
 
Düzensiz Rejimli Akarsular: Akarsu seviyesinde yıl içerisinde belirgin bir değişiklik oluyorsa böyle akarsulara düzensiz rejimli akarsular denir.
Örnek; İndus, Ganj
 

C- Beslenme Kaynaklarına Göre

Akarsuların Başlıca Beslenme Kaynakları;
 
Göl suyu ile beslenenler (Eğirdir gölünden çıkan kovada çayı)
Yağmur suyu ile beslenenler
Kar suyu ile beslenenler
Buz suları ile beslenenler
Yer altı suyu ve kaynaklarla beslenenler
Karma beslenenler (rejimliler) Fırat, Dicle, Kızılırmak

Sular,Okyanuslar

Su Döngüsü

 
Sular sıcaklığın etkisiyle buharlaşır, atmosferde yoğunlaşıp yağış olarak tekrar yere düşer. Yeryüzündeki su kaynaklarını besler. Bu harekete su döngüsü denir.
 
 

Yeryüzündeki Suların Dağılımı

Yeryüzündeki suların %97 si: Tuzlu
Yeryüzündeki suların %3 ‘ü: Tatlı
•Tatlı Suyun (%3 lük suyun);
•% 68,3 ü katı haldeki sular (buzullar)
•% 31,4 ü yer altı sularını
•% 0,3 yüzey sularını oluşturur.
 
•% 0,3 lük yüzey sularının;
•% 2 si nehirlerde
•% 11 bataklıklar
•% 87 si göllerden oluşur.
 

Su Kıtlığı (Bilgi Notu)

•         Günümüzde yaklaşık 232 milyon nüfusun yaşadığı 26 ülkede su kıtlığı yaşanmaktadır.
•       Yılda 2000-1000 m3 arasında su tüketimi olan ülkeler su azalığı sorunu
•         Yılda 1000 m3 ten daha az su tüketimi olan ülkeler su kıtlığı sorunu yaşar.
•          Su kıtlığı çeken ülkelerin başında 11 Afrika, 9 Orta Doğu ülkesi vardır.
 
 

A- Yer Üstü Suları

Okyanuslar
Denizler
Göller
Akarsular

1-2 Okyanuslar ve Denizler

 
•510 milyon km2lik Dünya yüz ölçümünün sadece 149 milyon km2 si (%29) karalarla kaplıdır. 361 milyon km2 sini (%71) sular oluşturur.
 
 
•Okyanus: Kıtaları birbirinden ayıran geniş su kütlelerine denir.
•1- Büyük Okyanus (Pasifik Okyanusu): Okyanuslar içerisinde alansal olarak en büyük paya sahiptir. (% 50)
•2- Atlas Okyanusu: Alansal olarak % 29 luk paya sahiptir.
•3- Hint Okyanusu: % 21 lik paya sahiptir.
•Not: TÜBİTAK kaynaklarına göre 5 okyanus vardır.
•4- Güney (Antartirk) Okyanusu
•5- ArtikOkyanusu
• Kaynak: Esen Yayınları (Cumhur ABAY) 10. sınıf konu anlatımlı kitap. Sf:51
 
Okyanus ve Denizler
 
•Tuzlu olduklarından kullanıma pek uygun değildirler.
•Milyonlarca canlının yaşadığı doğal ortam olarak ekosistemin önemli bir parçasıdırlar.
•İklim üzerinde çok önemli etkilere sahiptirler.
•Atmosferin en önemli nem kaynağıdırlar.
•En ucuz taşımacılık buralarda yapılır.
 
•Deniz: Okyanusların kıta içlerine doğru uzanan kollarına denir. Okyanuslarla bağlantılarına göre 2’ye ayrılırlar.
      a- Kenar deniz: Okyanus kıyılarında , okyanuslardan adalarla ayrılan denizlere denir.
Örnek: Japon denizi, Çin denizi (Sarı Deniz) Umman Denizi, Kuzey Buz Denizi
b- İç Deniz: Okyanuslara boğazlar aracılığıyla bağlanan kara içlerine sokulmuş denizlere denir.
Örnek: Akdeniz, Karadeniz…

Nüfus Hareketleri (Göçler)

İnsanların yaşadıkları yerden başka yere sürekli ve belli zaman dilimlerinde gitmesine göç denir.
Göçler iç ve dış olmak üzere ikiye ayrılır.

A: İÇ GÖÇLER:

Ülke sınırları içerisinde nüfusun yer değiştirmesine denir.İç göçler toplam nufusu değiştirmez. Bölgeler arasındaki nufusun değişmesinde rol oynar.
İç göçler ikiye ayrılır: Sürekli ve mevsimlik iç göçler
Mevsimlik İç Göçler:
  • Tarımda duyulan ihtiyaç dolayısıyla yapılan göçlerdir.(Çukurovaya, Bursaya, D. Karadenize)
  • Turizm dolayı ile yapılan iç göçler. ( Antalya, Bodrum,Marmaris)
  • Hayvancılık ve yaylacılık faaliyetlerine göre yapılan iç göçler.
  • Maden, orman gibi sezonluk işlere bağlı yapılan iç göçler.
Not: Bir ülkedeki iç gölerin çokluğu ülkede bölgeler arasında eşitsizlik olduğunun ve ülkenin gelişmediğinin göstergesidir.
Sürekli Göçler:
  • Evi ile beraber bir yerden başka bir yere taşınması.
İç Göçlerin Nedenleri:
  • Hızlı nufus artışı
  • Tarım arazilerinin miras ve benzeri yolla daralması
  • Tarım alanlarının aileyi geçindirmekte yetersiz kalması
  • İş imkanının kısıtlı olması
  • Sosyal problemler
  • Ülkede ki ve bölgelerdeki işsizlikler
  • Eğitim ve sağlık imkanlarının eksik olması, hizmeti karşılayamaması
  • İklim ve yer şekillerinin yaşam üzerindeki olumsuz etkileri
  • Kentlerdeki sanayi imkanlarının gelişmiş olması
İç Göçlerin Sonuçları:
  • Ülkede nufus dağılışında bir dengesizlik olur
  • Yatırımlar belli şehirlere yönelir ve ülkede dengesizlik olur.
  • Varoş dediğimiz düzensiz kentleşmeler olur.
  • Kentlerdeki nüfus artışından dolayı alt yapı hizmetleri yetersiz kalır.
  • Kentlerdeki işsizlik artar.
İç Göçleri Önlemek İçin Neler Yapılır:
  • Tarımda sulama imkanlarını artırarak kırsal kesimdeki göçü durdurmak
  • İntansif tarım metodunu geliştirmek
  • Besi ve ahır hayvancılığını geliştirmek, teşvik  etmek.
  • Kırsal kesimdeki sağlık ve eğitim hizmetlerindeki kaliteyi artırmalı
  • Çiftçiye destek olmalı. Avantajlı kredi ve sigorta olanakları sağlanmalı.
  • GAP, DAP,DOKAP gibi bölgesel projeleri hayata geçirmek.
Türkiye'de En çok Göç Alan İller:
İstanbul, İzmir, Antalya, Adana, Ankara, Mersin,Bursa
Türkiye'de En Çok Göç Veren İller:
Tunceli, Rize,Sivas,Ardahan,Kastamonu,Hakkari

B.DIŞ GÖÇLER:

  • Bir ülkeden başka bir ülkeye yapılan göçlerdir.
  • İşsizlik,savaş,doğal afetler,siyasi nedenlerden dolayı
  • Nufus azalır ya da çoğalır.
  • Zamanında ülkemizden Almanya'ya yapılan yoğun göçler buna örnektir.
  • Beyin göçü olarak ifade ettiğimiz kalifiye elemanların doktor, mühendis, bilim adamı gibi kişilerin göç etmesi.

Orman ve Ağacın İnsan Hayatı İçin Önemi

     Ağaç ve orman denilince ilk önce aklımıza yemyeşil görüntüsü ile gözümüze ve ruhumuza hitap eden eşsiz güzellikte varlıklar gelebilir. Ancak ormanların görsel güzelliklerinin yanında insanların ve diğer canlıların yaşamı için hayati önem taşıyan faydaları bulunmaktadır.

      Ağacın bize ne faydası var diye düşünenler var mı acaba. Yüzlerce faydasını saymaya gerek bile görmeden yalnızca "oksijen" desem çok şey anlatmış olurum herhalde. Canlıların yaşamını sürdürebilmesi için oksijen olmazsa olmazdır. Havada yaklaşık olarak %21 oranında oksijen bulunur ve bu oksijenin %56'sı ağaçlar tarafından üretilir. Bu sebeple ormanlara dünyanın akciğerleri denilmektedir. Nasıl ki akciğerlerimiz sayesinde nefes alabiliriz, ormanlarda yeryüzünün yaşanabilir olması için adeta bir akciğer görevi yapar.

      Ağaç ve orman oksijen üretmesinin yanında daha bir sürü faydası ile insanlara hizmet etmektedir. Ağaçlar yağmur ve kar sularını dalları ve kökleri ile tutarak hem sel gibi afetlerden bizi korur hem de içmeye doyamadığımız o buz gibi kaynak sularının oluşmasına yardımcı olur. Düşününsene bir defa bir kayın ağacının kökleri sayesinde 10 ton su tutabildiğini. Ne kadar da önemli bir iş yapıyor değil mi?

     Erozyonu biliyoruz hepimiz. Topraklarımızın rüzgarlar, yağmurlar sebebiyle taşınması ve kaybolmasıdır. İşte ağaçlar bu kaybı da önler. 1 cm kalınlığında toprağın oluşabilmesi için 400 yıl gerektiğini söylesem ağaçların ne kadar büyük bir iş yapmış olduğunu anlatmaya yeter herhalde.

     Aldığımız nefesi sağlayan, içtiğimiz suyun oluşumuna yardım eden, ekip biçtiğimiz toprağımızı koruyan ağaçlar bu kadarı yetmezmiş gibi ısınmamızı da sağlar. Isınmada kullandığımız odunların kaynağı da ağaçlardır. Tabi ağaçları odun olarak kullanırken uzmanların incelemeleri sonucu oduna ayrılabilecek durumdaki ağaçları tercih etmeliyiz.

      Özellikle büyük şehirlerimizde iş hayatının stresi, her gün yaşadığımız trafik stresi vb. daha birçok sıkıntı var. İşte ormanlar bizim ruh halimizi de düzeltmeye talip oluyorlar. O yemyeşil  görüntüleri, sessiz sakin ortamları ile ruhumuzu dinlendiren bulunmaz mekanlardır ormanlar. Ha unutmadan bu sessiz sakin mekanlarda bir de piknik yapalım dedik. Çevreye ve ağaçlara zarar vermeden mangalımızı yakacağız. Mangal kömürünü açtık yine o karşımızda. Evet mangal kömürü de ağaçtan yapılıyor. Bakın yine bir faydasını daha gördük.

      Faydalarını saymakla bitiremeyiz ormanların. Hem ekonomik hem ruhsal faydaları ile hayatımızın vazgeçemeyeceğimiz bir parçasıdır. Gelecek kuşakların da bu faydalardan yararlanabilmesi için ormanlarımızı korumalı ve bir emanet olarak görmeliyiz.