Ummadığın Taş Baş Yarar Atasözü İle İlgili Hikaye Yazınız .


Ummadığın Taş Baş Yarar Atasözü İle İlgili Hikaye Yazınız .

Hüsne Hanım  evine bağlı , eşine sadık iyi bir ev hanımıydı . Eşi Mehmet Bey ise devlet memuru olarak görev yapmaktaydı . Hüsne Hanım  çok genç yaşta evlenmiş , uzun boylu , yemyeşil gözleri olan alıcı bir güzelliğe sahip olan bir bayandı . 20 yaşında olan Hüsne Hanım  Mehmet Bey ile görücü usulü olarak evlenmiş fakat daha sonra eşi ile bir birlerini sevmişlerdi . Fakat Hüsne Hanım  çalışmadığı için  eşi onu bazen kırabiliyor ve onu bilgisiz olarak görebiliyordu . Hüsne Hanım  bu duruma çok üzülüyordu . Ama onun küçüklükten beri içinde okuma arzusu olmuş fakat bazı nedenlerden dolayı okuyamamıştı . Mehmet Bey bir gün eve geldiğinde  Hüsne Hanım eşine bana üniversiteye hazırlık kitapları alır mısın ? dedi . Mehmet Bey şaşkın bir şekilde hayırdır kim üniversite sınavına girecek diyerek güldü . Hüsne Hanım ben dediğinde Ahmet Bey şaka yapıyorsun herhalde diyerek onu pek önemsemedi . Hüsne Hanım da hayır ben çalışacağım diyerek ciddi bir şekilde cevap verdi . Mehmet Bey Hüsne Hanım'ın kendinden bu kadar emin olmasından onun ciddi olduğunu anlamıştı . Daha sonra Mehmet Bey " tamam alırız" dedi .

Hüsne Hanım lise mezunuydu . Hüsne Hanım çok büyük bir karar almış ve okumak istiyor ,  öğretmen olmak istiyordu . Görsel Sanatlar öğretmeni olmak istiyordu . Çünkü onun mükemmel el yeteneği vardı ve bu yetenek ancak eğitimle  daha da gelişebilirdi . Hüsne Hanım ertesi günü kitap almaya gidecekleri için heyecandan gece uyuyamadı . Hayal kurdu , umutluydu , azim sahibiydi . Kesinlikle pes etmeyecekti ve bu işi sonuna kadar götürecekti . Sabah olduğunda kahvaltılar yapıldı ve hemen en yakın kırtasiyeye gidildi . Kırtasiyeci de  kitapları yeğenine mi alıyorsun diyerek sorduğunda Hüsne Hanım  hayır ben sınava gireceğim diyerek kırtasiyeciye cevap verdi . Kırtasiyeci hafif gülerek bir de dalga geçer gibi bakarak Hüsne Hanım'a kitapların yerini gösterdi . Hüsne Hanım oradan istediği kitapları aldı ve kalem , defter vb. de aldı . Daha sonra eve geldi . Yemekler yendi , ev işleri bitti . Henüz bebekleri de olmadığı için hemen ders çalışmaya koyuldu . Hüsne Hanım o kadar azimliydi ki başaracağına inanıyordu . Her gün sabah ezanı kalkıyor namazını kılıp Rabbine dua ettikten sonra ders başına geçiyordu . Başaracağım Allah'ım , bana kimse inanmıyor ama başaracağım diyordu . Günler geçtikçe Mehmet Bey eşinin gerçekten azimli olduğunu görüyor ve ona hayran kalıyordu .  Ona elinden geldiğince destek olmaya çalışıyordu . Aylar  geçti ve sınavlar yapıldı . Hüsne Hanım ilk yıl kazanamadı ama pes etmedi , ikinci yıl kazanamadı ama yine pes etmedi , üçüncü yılda da başaramadı . Eşi artık tamam Hüsne olmuyor üzme kendini dese de o bu işin peşini bırakmıyordu . 4. yılında daha çok çalıştı ve en sonunda sınavı kazandı . Herkes onun sınavı kazandığına şaşırmış fakat bir o kadar da imrenmişti . Mehmet Bey başlarda ona inanmadığı için ondan özür diledi , yakınları ona hayran kaldı ve tebrikler devam etti .

Hüsne Hanım  4 yıl boyunca Görsel Sanatlar Bölümü'nü okudu ve bitirdi . Bölümünü birincilikle bitirdi . KPSS'den 88 puan alarak Kayseri merkeze atandı . Henüz  28 yaşında olduğu için bebeklerinin olma vakti de geç değildi . Derken cüce Mevla'm onlara nur topu gibi kara gözlü kara kaşlı çok güzel bir kız çocuğu verdi. Hayatlarına güzel bir şekilde devam ettiler . Unutmayın ki insanlara inanın , insanları küçümsemeyin . Bakın yukarıda da gördüğümüz gibi '' Ummadığın taş baş yarar.''

1 yorum:

Deneme