Kentin Işıkları , Sokakları , Kalabalık Caddeler , İnsanlar , Kalabalık Bir Şehirde Yaşamak , Sokakların Ve Yapıların Size Hissettirdiklerini Bir Kompozisyon Şeklinde Yazınız

Kentin Işıkları , Sokakları , Kalabalık Caddeler , İnsanlar , Kalabalık Bir Şehirde Yaşamak , Sokakların Ve Yapıların Size Hissettirdiklerini Bir Kompozisyon Şeklinde Yazınız

Kentin ışıkları kente ilk geldiğimde benim için her ne kadar heyecan verici olsa da zamanla bu yoğun ışıklardan sıkılmaya ve bunalmaya başladım .  Şehirde yaşamak bana başta çok cazibeli gelmişti . Çünkü okumak için burada yaşamam gerekiyordu ve bu şehre gelmeden önce yani İstanbul'a gelmeden önce heyecandan sabaha kadar uyuyamamıştım . Şehre ilk adımı attığımda yeni bir hayatın beni ve ailemi beklediğini biliyordum . 

Her şey çok güzel burası köyümden daha güzel ve daha huzurlu diye umuyordum . Her ne kadar şu anda da hayatın normal de olsa buraya alışmış da olsam kentten artık kaçmak ve köyüme dönmek istiyorum . Fakat koşullar burada kalmamı mecbur kılıyor . Çünkü zamanla doğduğun yer değil doyduğun yer kişinin memleketi olmaya başlıyor . Kalabalık caddeler ruhumu daraltıyor, insanlar sanki üzerime üzerime geliyor gibi oluyor . Bazen bu kalabalık caddelerde yürürken bir anda bir kapkaççı tarafından saldırıya uğrayabiliyorsun ve peşinden koşayım derken kalabalığın içinde o hırsız kayboluyor ve emeğini , paranı bir anda alıp gidiyor ve hayal kırıklığı yaşayabiliyorsun.  O kişi belki aylar sonra bulunuyor ve belki de hiç bulunamıyor ve bu durumda avucunu yalamak zorunda kalıyorsun ve artık daha dikkatli , daha temkinli olmak zorunda olduğun için yolda bile güvenli yürüyemiyorsun . İnsanların çoğalması her ne kadar olumlu gibi görünse de bazen sıkıcı olabiliyor . Kalabalık bir şehirde yaşamak insanı yorabiliyor . Çünkü yolda bile rahat yürüyemiyorsun bazen . Etrafıma baktığımda her yerin bina olduğunu ve o eski yeşil alanların yok olduğunu onun yerine her yerin alışveriş merkezi olduğunu , iş yeri olduğunu , eğlence yerleri olduğunu görüyor ve her ne kadar bu duruma üzülsen de elinden hiçbir şey gelemeyebiliyor .


Şehir havası içinde insan mutlu gibi görünse de aslında bana göre mutsuz ve neşesiz oluyor . Çünkü şehir hayatı doğal yaşamı senden alıp koparıyor ve eski yaşamını , köyünü , dağını , ovanı , ormanını özlüyorsun ve emekli olunca bir an önce buralara yerleşmek istiyorsun . Her ne kadar şehir hayatının olumlu yönleri de çok olsa yine benim köyümün  yerini asla tutmuyor . Çünkü buradaki insan ilişkileri , sosyal faaliyetler hep bir resmiyet içinde ve duygunun olmadığını görüyorum . İnsanlar birbirine güvenemiyor . Çünkü en yakın komşunu bile iyi tanıyamıyorsun. Eskisi gibi  insan ilişkilerini, komşulukları arıyorsun fakat bulamıyorsun. Umarım şehir hayatı zamanla daha güvenilir, daha yeşil ve daha yaşanılır bir yer olur.

1 yorum:

Deneme