Merhamet Mutluluğu Getirir

Merhamet mutluluğu getirir

Bugün günlerden Pazar …
belikli yağmur getirecek .Yağmuru severim ama bugün içime anlam veremediğim bir sıkıntı var ama içimdeki anlam veremediğim bir ses bu sıkıntının sonunun güzel olacağını söylüyor . Yataktan kalktım eşim daha uyanmamıştı . Bugün eşime sürpriz yapmak için sevdiği ekmek ve sevdiği simitlerden almak istedim .

Adını koyamadığım bir heyecan beni dışarı çekiyordu.
Paltomu giyerek dışarı aceleyle çıkıp merdivenleri 3 ‘er 4’ er inip aşağı indim .Bugün her gün gittiğim fırın yerine üst mahalledeki fırına yöneldim sanki ayaklarım beni oraya götürüyordu . Dalgın dalgın ilerlemeye başladım.

Bu dalgınlığımı ani bir ses bozdu. Etrafıma bakındım sokakta kimse yoktu. Sadece çöpün kenarında duran bir kutu vardı . Ona yaklaştıkça ses artıyordu . Bir anlam veremeyip biraz da ürktüm . Cesaretimi toplayıp beni çağıran bu sese doğru yöneldim . Kutuyu açmaya korkuyordum . Ama içimden bir ses kutuyu açmamı söyledi .Kutuyu açtığımda gözlerime inanamadım .

Kutuyu açtığımda dünya tatlısı bir bebek gözlerimin önünde belirdi . Bebeğin her halinden anlaşılıyordu aç olduğu …

Bu bebek sanki yardım edin çığlıkları atıyordu. Sanki  o anda dünyalar başıma yıkılmıştı . Çünkü biz eşimle yıllarda çocuk özlemi çekiyorduk.

Buna karşın insanlar sahip olduğu mutluluğu farkında olmayıp bu küçük yavruyu hiç acımadan sokakta yalnız bir şekilde bırakmıştı . Kafamı kaldırdığımda Osman amcanın geldiğin gördüm . Osman amcaya olanları anlattım . Beni cesaretlendirmişti . Ve ona yardım etmemi söyledi ve gitti . Onu sıkıca sarıp eve getirdim. Eşimin ne tepki vereceğini merak ediyordum. Kapı zilini çaldım . Eşim kapıyı açtı uykulu bir şekilde elimdeki kutuyu hediye sandı . Kutuyu açınca büyük bir çığlık attı . Bir yandan ağlıyor bir yandan bebeğe bakıyordu . Bebek ağlıyor eşim ağlıyor... Çünkü eşimin yıllardır içinde anne olma isteği vardı . Biraz bekledikten sonra bebeğe şöyle bir göz gezdirdi. Belli ki  açtı sesi kısılmıştı. Eşim mutfaktan bir süt ile gelmiş çocuğa içiriyordu . Bebek sütü içtikçe canlanıyor yüzü gülmeye başlıyordu . ve eşimin kollarında uykuya dalmış uyuyordu . Eşimin yüzündeki mutluluk tarif edilemezdi . O mutlu oldukça bende mutlu oluyordum .
Bir haftanın nasıl geçtiğini anlayamadık . Ona İsmail adını verdik . Kısaca İso diyorduk . bu mutluluğumuz böyle devam etti ta ki o acı kapı ziline çalana kadar …

Kapıyı açtığımda ise çok şaşırdım çünkü karşımda polisler belirdi. Çünkü bu güne kadar polisle hiç işimiz olmamıştı . Sorunun ne olduğunu sordum . Komşularımızdan şikayet geldiğini evimizin içinden bebek sesleri geldiğini ancak bizim bebeğimiz olmadığını söylemişler .

Polislerden habersiz İso'yu eve alıp baktığımız için suçlu duruma düştüğümüzü söylediler. Bebeği çocuk esirgeme kurumuna vermemiz gerektiğini  İso'yu da alabilmemiz için başvuru yapmamız gerektiğini anlattı.
Karakola gittik, eşimle beraber ifade verdik. İso'yu bizden aldılar suçlu duruma düşmemek için benim anlattıklarımın doğru olduğunu bilen Osman Amcayı bulmamız gerektiğini söyledim . Bir an önce Osman Amcayı bulup İso'yu almalıydık. Eşim çok üzülmüş ağlıyordu .

Osman Amcayı aradım ama bulamadım . Birkaç kişiden Osman amcanın hasta olduğunu öğrendim .

Evine gittim kapı zilini çaldım yaşlı bir teyze açmıştı kapıyı . Osman amcayı sordum  hiçbir şey demeden yan odayı eliyle işaret etti . Girdiğimde ise Osman amca yatakta yatıyordu . Eşi ilaçları alamadığı için hastalandığını söyledi . Hemen reçeteyi vermesini istedim  reçeteyi alarak eczaneye gittim . Ne ilaç alınacaksa aldım  ve Osman amcaya verdim .

Osman Amca bizi bir süre beklettikten sonra kendine geldi . Osman Amcaya olanları anlattım .

Osman amca polisleri çağırmamı söyledi . Polisleri sesledik Osman amca başımızdan geçen olayı anlattı benim suçsuz olduğumu anladı . İso'yu nasıl alacağımı
bir bir anlattı . Hemen çocuk esirgemeye gidip belgeleri verdim. Olanları eşime anlattım . Mutsuzluğu geçmişti sanki bir an . Artık beklemeye başladık günler geçmek bilmedi. Nihayet postacı geldi elinde bir zarfla. Zarfı bize verdi . Zarfı okudum yüzüm gülmeye başladı . İso'yu alabileceğimiz yazıyordu . İso'nun geleceği günü beklemeye başladık. Nihayet eşim ile birlikte İso'yu aldık . Tam bir aile olmuştuk . Eşimin yüzü hep gülüyor İso ise mutluydu. Ben baba olmuştum . Bu bize Allahın hediyesiydi.

Ben baba eşim anne olmanın sevinciyle yaşıyor gidiyorduk .

Bu merhamet duygusunu bana Allahın bir hediyesi olduğunu anladım . Hayatta hep merhametli insanlar kazanıyordu .

 Osman Sermet Tırnakçı - 6.sınıf

0 Comments:

Yorum Gönder

Deneme