Geçti Bor'un Pazarı Sür Eşeği Niğde'ye

            İnsanların gelecekleri önlerine çıkan fırsatları değerlendirebilmeleri ya da değerlendirememelerine göre şekillenir çoğu zaman. Günümüz, hızlı akan zaman ve anlık gelişmelerin çok sık yaşandığı bir dönem. Her an bir iş teklifi ya da kendi işimizi kurma gibi fırsatlar karşımıza çıkabiliyor. Bazı zamanlar değerlendiriliyor bu fırsatlar, bazı zamanlar da ise dikkate alınmıyor.

         “Geçti Bor’un pazarı, sür eşeği Niğde’ye” atasözü fırsatların kaçırıldığı zaman dövünmenin fayda etmeyeceğini, bu fırsatın artık elden kaçtığını kabullenerek yeni bir yola başlanması gerektiğini anlatmaktadır. Hepimizin ağzında dolaşan “keşke” diye bir sözcük vardır. “keşke o günlere bir daha dönebilsem!”, “keşke o teklifi kabul etseydim”, “keşke bir fırsatım daha olsaydı” keşke… keşke… keşke… daha yüzlercesi var hepimizin hayatında ama bu keşkeler hep öyle kalmak durumunda. Çünkü zamanı geri çevirmenin -en azından günümüz için- mümkünü yok. Dolayısıyla dövünmenin de anlamı yok. Yapılması gereken geçmişi geride bırakarak yeni fırsatlar peşinde koşmaktır. Pişmanlıklar duymamak için biraz da ani kararlar vermek yerine sağlıklı düşünmek gerekiyor. Düşünmeden kestirilip atılan kararlar sonunda dönüşü olmayan kayıplar olarak karşımıza çıkıyor. Tabi net kararlar verebilmek için de insanların kendilerine bir yol çizerek amaçlarını belirlemeleri gerekir. Hangi alanlarda ne işler yapmak istediğini bilen bir insanın bu atasözüne muhatap olması mümkün değildir. Çünkü ne yapmak istediğini bilen insan bu istekleri ile ilgili fırsatları kaçırmaz.

            “Geçti Bor’un pazarı, sür eşeği Niğde’ye” atasözü gerçek bir olay sonucu söylenmiş ve günümüze kadar gelmiştir. Zamanı iyi değerlendirme, fırsatları kaçırmama ve planlı hareket etme gibi birçok konuda insanlara öğüt niteliğindedir. Bu öğüdü kulağına küpe edinenler “keşkesiz” bir hayata adım atmış olurlar.

0 Comments:

Yorum Gönder

Deneme