DESTAN

Edebiyatımızda şiir türü olarak, edebiyat türü olarak iki anlamda kullanılır. Halk edebiyatında çok kullanılan, şekil bakımından tıpkı koşmaya benzeyen, dörtlük sayısı konuya güre çoğalan, topluluğu ilgilendiren olaylar üzerine düzülmüş, ölçüsü on bir heceli halk şiiri. Konularını çok defa savaşlar, mahallî kavgalar, isyanlar, yangınlar, gülünç hayat sahneleri teşkil eder. Destanların bu bakımından sosyal kıymetleri büyüktür. Âdeta bunlar, halkın gözüyle görülen, halkın duygusuyla örülen, halkın diliyle söylenilen tarihi olaylardır. Bir nazım şekli olan destan, nazım türü olan destanla karıştırılmamalıdır. Ulusların, yiğitlerin çok eski çağlardaki büyük savaşlarını, başlarından geçenleri anlatan manzum ve büyük eser de destan adını alır. Ulusların din, fazilet ve millî kahramanlık maceralarını anlatan manzum hikâyedir. Destanlar, mâzi ile hâli birbirine bağlar.

Ulusların geçmişten kuvvet, heyecan almalarını; yaşama, savaşma enerjisi kazanmalarını sağlar. Milletlerin yaşama gücünü artırır. Tasvir, portre, hikâye, diyalog, hitabet ve daha birçok ögeler destanlarda bol bol bulunur.

Henüz yazının olmadığı devirlerde ortaya çıkan, sözlü edebiyat diyebileceğimiz destanlar, doğal ve yapma olarak ikiye ayrılabilir. Yunanlıların İlyada, Odise; Finlerin Kalevala, Farsların Şehnâme destanları yapma; bizim Oğuzkağan, Ergenekon, Göç, Manas destanlarımız doğaldır.

Bir ulusun tarihinde büyük savaşlar, göçler, büyük olaylar bulunursa, türlü sarsıntılar geçiren ulus, bunları destanlaştırır. Yeni yeni destan kahramanları yaratır. Türk milletinin tarihi büyük destan kahramanları ve destan kahramanlıklarıyla doludur. İslamlıktan önceki Türk tarihinin yarattığı destanları Türk tarihinin yarattığı destanları 4 bölümde toplayabiliriz:

1. Eski Türk destanları
2. Hun destanları
3. Göktürk destanları
4. Uygur destanları

Eski Türk destanlarına Alp Er Tunga, Şu; Hun destanlarına Oğuz Kağan; Göktürk destanlarına Ergenekon, Bozkurt; Uygur destanlarına Türeyiş, göç destanları en güzel örneklerdir.

Destanlar, kökü tarihe dayanan ilhamını tarihten alan bir halk edebiyatı verimi olduğundan, büyük Türk ulusunun tarihten önceki çağlarda yaşayış ve inanışlarını destanlarımızda olduğu gibi bulabiliriz. Destanlarımız, masal ögeleri çıkarıldıktan sonra, tarihimiz ve güzel sanatlarımız için en büyük kaynaktır. (bkz.Halk Edb.)

Yrd.Doc.Dr. Mehrali Calp

0 Comments:

Yorum Gönder

Deneme