SEBK-İ HİNDİ ve MAHALLİLEŞME

 SEBK-İ HİNDİ



  • Sebk-i Hindi; Hint tarzı, üslubu demektir.

  • 17. yy.’da Hindistan’a giden İranlı şairlerin açtığı bir çığırdır.

  • Türk şairleri tarafından 17. ve 18. yy.’da benimsen bu akımın temsilcileri şunlardır:

  • Neşatî, Nailî, Fehim, Şeyh Galip...

  • Nef’î ve Nedim (kısmen etkilenmişler)


Bu akımın ilkeleri şöyledir:


a. Anlamı derinleştirip kapalı ve girift hale getirmek (kısa ve özlü)
b. Geniş bir hayal gücüne yer vermek
c. Yeni mazmunlar kullanmak
d. Şiiri yaşamdan soyutlayıp tasavvuf ve derin acılara yöneltmek
e. İnsan mantığını zorlayan abartılı ve hayali bir anlatım yolu seçmek
f. Yeni sözcüklere ve tamlamalara başvurmak

 

 MAHALLİLEŞME (YERLİLEŞME)





  • 16. yy.’dan sonra görülmeye başlandı.

  • Bakî’nin ilk habercisi olduğu bu akımın en güçlü örneklerini 18. yy’da Nedim verirken 19 yy’da da Enderunlu Vasıf bu akımın sınırlarını genişletmiştir.

  • Aşık tarzı Türk şiiri ile Divan şirinin birleşimi olarak görülebilir.

  • Nedim bu akımın etkisiyle Hece ölçüsünde türkü yazdı.

  • Halk deyimleri, yaşamı ve dili bu akım sayesinde şiire yansıdı.

  • Sadeliğe yakın bir Türkçe kullanılmıştır.

  • İstanbul’un değişik semtleri, eğlenceleri, köşkleri... gazel ve şarkı ve şehrengizlere yansıdı.

  • Divan şiirin soyut dünyasına bir tepki olarak ortaya çıktı.

  • Bu akım Tanzimat sanatçılarını da etkilemiştir.


Johan Wolfgang GOETHE


 Hayatı:



1749’DA Frankurt’ta doğdu 1832‘de Welmar’da hayata gözlerini yumdu. Alman edebiyatının en önemli şair ve yazarlarındandır. Ülkesinin sınırlarının aşarak dünya edebiyatına damgasını vuran bir yazar ve şairdir.Alman burjuvazisinin önemli bir ailesindendir. Maddi ve manevi olarak iyi yetiştirilmiştir. Babasıda dönemin önemli aydınlarından olduğundan Göthe babasından çok şey öğrenmiştir. 25 yaşında Werter’i yazdı. Romantizm akımının temel taşlarından birisi olan eser dünya edebiyatınında mihenk taşlarındandır. 1974 te schhiller  ile tanıştı. 1808 te en ünlü eseri olan Faust’tun birincisini  yazdı. Edebiyatın her alanında çok başarılı örnekler veren yazar dünya görüşü çok geniş olan çok yönlü bir kişiliktir.

Fransızca,ingilizce,italyanca,latince gibi dillere edebi eser verecek kadar hakim bir yazardır. Aynı zamanda şair olan yazarımızn müzik kültürü çok gelişmiş ve resimle olan ilgiside çok iyidir.

Eserlerindeki dil ve uslup herkesin zevkine hitap edecek şekildedir. Yazılarında lirizm etkileri görülen yazar destanları ve şiirlerindede geni bir kitlenin beğenisini kazanmıştır.

Dönemin önemli hümanistlerindendir.İnsana çok büyük önem ve değer verir. Bu değeri eserlerinde görmek mümkündür.

Başlıca Eserleri:


Şiir Kitapları: Roma Elejileri, Divan

Oyunları: İphigenie tauris ,Egmont, Tasso, Faust

Romanları: Genç Werterin ızdırapları

Eski Türklerde Yazı, Dil ve Edebiyat



 


Göktürk Alfabesi( Orhon Alfabesi) :


1)      Türklerin ilk bilinen alfabesidir.

2)      38 Harften oluşur.

3)      Sağdan sola doğru yazılır.

4)      Göktürk Kitabeleri bu alfabe ile yazılmıştır.

Uygur Alfabesi


1)      Türklerin bilinen ikinci alfabesidir.

2)      Soğd alfabesinin ileri bir biçimidir.

3)      Sağdan sola doğru yazılır.

4)      Uygur Alfabesi 18 harften oluşmaktadır.

Eski Türkler'de edebiyat iki bölümden oluşur


a)      Yazılı Edebiyat

b)      Sözlü Edebiyat

 

Yazılı Edebiyat


Göktürk Kitabeleri:

1)      Türk milletinin milli kaynağıdır.

2)      Bilge Kağan (735), Kültigin (732), Tonyukuk (727)

3)      İlk Türkçe metindir.

4)      Vatan sevgisini ön plana çıkarır.

5)      Devlet ile milletin birbirine olan görevini belirtir.

6)      Syasi hayat hakkında bilgi verir.

7)      Türk kültürü hakkında bilgi verir.

8)      Sosyal devlet anlayışı hakkında bilgi verir.

 

Karabalgasun Yazıtları:

1)      Uygurlulara aittir.

2)      Mani dininin özelliklerini anlatan didaktik bir eserdir.

3)      Çince , Soğdca ve Türkçe yazılar bulunmaktadır.

Yenisey Yazıtları:

1)      Kırgızlara aittir.

2)      5. Yy’da yazıldığı sanılmaktadır. Ne zaman yazıldığı hakkında kesin bilgi yoktur.

 

Sözlü Edebiyat


Koşuk: Şölenlerde, eğlencelerde saz eşliğinde söylenen şiirlerdir. Halk edebiyatında koşmaya benzer.

Sav:  Atasözlerinin DİĞER ADIDIR.

Sagu: yuğ adı verilen ölüm törenlerinde önemli kişiler için söylnen şiirlerdir. Halk edebiyatındaki ağıt, divan edebiyatında ise mersiyenin karşılığıdır.

Destan: Toplumların, yaşayışı, adetleri, örf töreleri, yaşam biçimleri anlatan edebi ürünlerdir.

Türk Destanları:

Oğuz Kağan Destanı---Asya Hunları

Bozkurt Destanı---Göktürkler

Ergenekon Destanı-----Göktürkler

Türeyiş Destanı-----Uygurlar

Göç Destanı-----Uygurlar

Alp Er Tunga Destanı----İskitler (Sakalar)

Şu Destanı----İskitler (Sakalar)

Manas Destanı----Kırgızlar

Dede Korkut Hikayeleri ---Oğuzlar (Kıpçaklar)

 

 

 

Türk-i Basit Akımı

 TÜRK-İ BASİT (BASİT TÜKÇE) AKIMI





  • 15. ve 16 yy.’da görülmüştür.

  • Türkçe sözcüklerle şiir yazan şairleri küçümseyenlere, Türkçeyi kaba ve zevksiz bulanlara  tepki olarak doğmuştur.

  • Devrin büyük şairleri tarafından pek ilgi görmemiştir.

  • Temsilcileri sanat güçlerini gösteren eser verememiştir.


Temsilcileri



  • 15. yy. sonunda Aydınlı Visalî’nin öncüsü olduğu bu akım en güçlü temsilcileri 16. yy. şairlerinden Edirneli Nazmî ve Tatavlalı Mahremî’dir.



  İlkeleri şu şekilde özetlenebilir:


a. Divan şiiri nazım biçimleri ve aruz ölçüsü kullanılsa da Türkçe sözcükleri kullanmak

b. Divan şiirindeki mazmunların (kalıplaşmış sözler) yerine halk şiirindeki mecaz, deyim ve benzetmeleri kullanmak

c. Arapça ve Farsça sözcüklerden olabildiğince kaçınmak

Şevket Rado



 


-Yugoslavyanın Radovişte şehrinde 1913’te doğdu. 1988 Yılda İstanbulda Hayata gözlerini yummuştur.

-Şevket Rado  1936’da Ankara Hukuk Fakültesini bitirdi. Okul bittikten sonra gazeteciliğe başladı. Son Posta ve Akşam gazetelerinde çalıştı. Aylık Resimli Hayat Dergisini çıkardı.Edebiyat ve Toplumbilim Öğretmenliği yapıldı. İstanbul radyosunda sohbet programı yaptı.

-Yazın hayatına şiirle başlayan Şevket Rado başarısını fıkra yazarlığında,denemelerinde kazanmıştır.

-Şevket Radoyu kendisi yapan en önemli özellik Hayata karşı her zaman iyimser olması, pollyanacı tutumu,yaşamaya olan sevinci ve bu sevinci eserlerinde gençlere yansıtmıştır.Günümüzde ders kitaplarında eserleri bulunmaktadır. Dili sade, akıcıdır. Her kesmin rahatlıkla anlayacağı zevk alacağı bir uslubu vardır.

Başlıca Eserleri:


Sohbetler:  Eşref Saati,Ümit DünyasıHayat böyledir

 

 

DİVAN EDEBİYATINDA NESİR (DÜZYAZI):

 DİVAN EDEBİYATINDA NESİR (DÜZYAZI):


 

 1. Sade Nesir




  • Halkı eğitmek ve bilgilendirmek için yazılan sade bir dille yazılmış nesirlerdir.

  • Bu nesirde; halka yönelik masal, efsane, öykü, destan, dinî ve tasavvufî konular işlenir.

  • Aşıkpaşazade, Mercimek Ahmet (Kabusname), Kul Mesut (Kelile ve Dimne) Evliya Çelebi (Seyahatname)...



   2. Orta Nesir




  • Genellikle Tarih ve bilim kitaplarında görülebilen nesirdir.

  • Ustalık göstermek amacı olmadığı hâlde yine dedili sade nesirden ağırdır.

  • Katip Çelebi’nin bazı eserleri ve Naima Tarihi, Aşıkpaşazade,, Ebülgazi Bahadır Han, Peçevi, Mütercim Asım



   3. Süslü (Sanatlı) Nesir




  • Bu nesre medrese öğrenimi görmüş, Osmanlıca’yı iyi bilen yazarlar yönelmiştir.

  • Bu nesirde; seci (düz yazıda kullanılan kafiye), söz ve anlam sanatları ve uzun cümleler görülür.

  • Dil, yabancı sözcükler  ve ağır tamlamalarla yüklüdür.

  • Sanatçı ustalığını gösterme amacı güder.

  • Ahlâk ve felsefe konularının işlendiği eserlerde , mektuplarda ve tezkirelerde görülür.

  • En güzel örneklerini veren yazarlar şunlardır: Sinan Paşa (Tazarruname), Veysî, Nergisî...


  Tezkire:




  • Ünlü kişilerin hayatının (biyografilerinin) toplandığı eserlerdir.

  • Tezkiretü’ş-şuara / tezkire-i şuara (şair), tezkiretü’l evliya (evliya), tezkiretü’l-hattatin (hattat), tezkire-i ilmiye (alim), tezkire-i musikişinasan (müzik sanatçıları)

  • Tezkireler ilk defa Acem(İran) edebiyatında ortaya çıktı.

  • İlk tezkiretü'ş-şuara’sını Ali Şir Nevai yazdı: Mecalisü'n-Nefais



  Tarih:




  • Tarihi olay ve kişilerin anlatıldığı eserlerdir.

  • Örnek: Naima Tarihi,Peçevi Tarihi,  Tarih-i Cevdet...




Sefaretname:





  • Siyasî bir görevle yurtdışına gönderilen kişilerin  gittikleri yerleri anlattığı eserlerdir.

  • Eser: Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi- Sefaretnamesi




Seyahatname:





  • Yazarların gezip gördükleri yerleri siyasi,kültürel,coğrafi olarak anlattıkları eserledir.

  • Seyahatnameler tarihi bir belge niteliği de taşırlar.

  • İki eser: Piri Reis-Kitab-ı Bahriye; Evliya Çelebi-Seyahatname


 

  Siyasetname:




  • Yöneticilik sanatına alakalı bilgiler ve yöntemler veren edebi eserlerdir.

  • En önemli ve ilki ise Yusuf Has Hacib’in Kudatgu Bilig adlı kitabıdır.

  • Siyasetnamelerin en ünlüsü muhakkak ki  Selçuklu veziri Nizamülmülk’ün Siyasetname’sidir.



  Münazara:




  • Birbirine zıt  iki öğenin ya da karşıt iki görüşün karşılaştırıldığı yapıtlardır.

  • Şiir ya da düzyazı olarak yazılabilir.



  Münşeat:


Mektuplardan ya da farklı konulardaki düzyazılardan oluşur.

a. Resmi yazılardan oluşan münşeatlar

b. Her türden kişinin mektuplarından oluşan münşeat

C. Şairlerin mektuplarından oluşan münşeatlar.

 

  Surname:



  •   Düğün törenlerinin anlatıldığı eserlerdir.


  Gazavatname:



  •   Kahramanların savaşlarının anlatıldığı eserlerdir.


  Evliya Tezkiresi:




  • Din büyüklerinin gerçek ya da efsaneleşmiş hayatları ve kerametlerinin anlatıldığı eserlerdir.

  • Vaazlar ve ahlaki öğütler de yer alır.

  • Sinan Paşa (Tezkiretü’l-Evliya), Ahmed Hilmi (Ziyaret-i Evliya)



  Kısas-ı Enbiya:




  • Peygamber kıssalarının anlatıldığı eserlerdir.



  Siyer:




  • Hz. Muhammed’in ve dört halifenin hayatının anlatıldığı eserlerdir.



  Hilye:




  • Peygamberimizin iç ve dış özelliklerinin anlatıldığı eserlerdir.



Sabah Dershanesi Alıntı..............................................

 


Orhan Seyfi Orhon



 


1890 yılında İstanbul’da doğdu. 1972’De yine doğduğu yer olan İstanbul’da vefaat eti.

Şair ve yazar kimliği ile karşımıza çıkan Orhan Seyfi Orhon daha çok şair kimliği onu ön plana çıkarmıştır.

Yüksek öğrenimini İstanbul Hukuk Fakultesinde  1914 ılında tamamladı.Millet vekilliği yaptı. Gazetelede köşe yazarlığı yaptı.

Çalıştığı gazete ve dergiler;

Cumhuriyet

Milliyet

Tasvir-i Efkar

Ulus

Zafer

Adalet

Son Havadis

Akbaba

Çınaraltı

Aydabir

 

Miili edebiyat döneminde şiirlerini hece ölçüsüyle yazmıştır. Orhan Seyfi Orhon’un ilk şiirlerine baktığımızda Aruz veznini sık olarak kullanmıştır.Hecenin beş şairinden birisidir. Beş hececiler grubuna dahildir.İstanbul Türkçesini çok iyi kullanmıştır.Aşk konularını şiirlernde işlenmiştir.Zaman zaman FİSKE takma adı ile mizah şiirlerde yazmıştır.Gazete yazılarındada akıcı bir dil kullanarak fikirlerini özgürce dile getirmiştir.

En Güzel Şiirleri.

Peri Kızı ile Çoban Hikayesi

Başlıca Eserleri:


Fırtına ve Kar, Peri Kızı ile Çoban Hikayesi,Gönülde Sesler, O Beyaz Bir Kuştu,Kervan

Makaleleri: Dün-Bugün-yarin

Fıkraları: Kulaktan Kulağa

Gazel

Gazel

  • Beyit sayısı 5 ile 15 arasında değişir.

  • Divan edebiyatının en fazla kullanılan nazım biçimidir gazeller.

  • Gazelde; başta aşk, sevgi, güzellik gibi lirik konular olmak üzere felsefî, dinî ve öğretici konular işlenebilir.

  • Konularına göre şu adları alır: âşık-âne, rind-âne, şûh-âne, hikemî...

  • Gazellerin özel bir adı yoktur; genelde rediflerine göre adlandırılır.

  • Nazım birimi beyittir.

  • Kafiye düzeni: aa ba ca...

  • Kaynağı Arap şiiridir; kasidenin tegazzül bölümünden oluşmuştur.

  • Genellikle gazelin beyitleri arasında herhangi bir konu bütünlüğü yokturdur; her beyitte farklı bir konu işlenebilir.

  • İç uyakların bulunduğu gazellere musammat gazel denir; bu gazelleri oluşturan beyitler ortadan ikiye bölündüğünde abab, cccb, dddb şeklinde dörtlükler oluşur.



  • Gazelde bütün beyitlerde aynı konu işleniyorsa “yek-ahenk”; 

  •  Bütün beyitler aynı söyleyiş güzelliğindeyse “yek-avaz” adını alır. 

  • Gazelin ilk beytine “matla” (doğuş yeri), 

  • Son beytine “makta” (kesme yeri) denir. 

  • İlk beyitten sonraki beyte "hüsn-i matla" (güzel başlangıç), 

  • Son beyitten öncekine "hüsn-i makta" (güzel bitiriş) denir. 

  • Gazelin en güzel beyti ise "beytü'l-gazel" ya da "şah beyit" adıyla anılır. 

  • Şair, mahlasını (şairin takma adı) maktada ya da "hüsn-i makta”da söyler.

Önemli Gazel Şairleri


  • Fuzuli

  •  Baki

  •  Nedim

  • Necati

  • Şeyhülislam Yahya

  •  Naili

  •  Şeyh Galip 

Behçet Necatigil

1916 Yılında İstanbul’da doğdu. 1979 da yine doğduğu yer olan İstanbul’da hayata gözlerini yumdu. Şair yazar ve çevirmen kimliği ile karşımıza çıkar.Çok sayıda yerde edebiyat öğretmneliği yaptı.

Behçet Necatigi  Kompozisyon öğretmenliği yaptı.

Behçet Necatigi lin İlk şiiri 1935 yılında Varlık Dergisinde yayınlandı.

Behçet Necatigi İlk şiirlerinde yarım kafiyeye önem verirken daha sonraki şiirlerinde uyak ve kafiyeyi göz ardı etmiştir.

Başlangıçta dili çok sade iken daha sonra kafiye anlayışındaki değişiklik şiirlerinde kapalılığa yol açmıştır.Batı ve doğu kültürüne hakim bir yazarımızdır.

Behçet Necatigiil Şiirlerinde basit günlük hayattan gelen konuları işlemiştir.Ölüm, gençlik,aile hayatı,sokak,ev gibi konular işlenmiştir. Yasak aşk ve mutsuzluk gibi temalara da şiirlerinde zaman zaman yer vermiştir.

Başlıca Eserleri:


Şiir Kitapları

Kapalıçarşı,Çevre, Evler, Dr Çağ, Beyler,



Vitaminler

 

Vitaminleri İki grupta inceleriz

YAĞDA ERİYEN VİTAMİNLER : A, D, E ve K vitaminleridir .

SUDA ERİYEN VİTAMİNLER : B grubu vitaminler ile C vitaminidir .

 

Yağda Eriyen Vitaminler:


A Vitamini:

Enfeksiyonlara karşı vücudun direnci arttırır. Normal büyüme eylemi , kemik ve diş gelişimi, üreme, görme için gereklidir. Cildin tırnakların ve saçların devamlı  sağlıklı kalmasını sağlar. Diş ve dişetleri için çok önemlidir.

 AVitamini Hangi Gıdalarda Bulunur;

Kayısı,maydanoz,kuşkonmaz,marul,ıspanak, havuç,erik,kereviz,domates , portakal ... gibi gıdalarda bulunur.

 

D vitamini:

İnce bağırsaklardaki  kalsiyumun emilmesine çok  yardımcı olur, Besinlerdeki kalsiyumun kemiklerde ve dişlerde tutulmasında önemli faktördür.

D Vitamini Hangi Gıdalarda Bulunur;

Balık yağı,tereyağı, balık, yumurta,  güneş, karaciğer,  sebzeler,et...gibi gıdalarda bulunur.


E vitamini

E vitamini Antioksidan etkilidir. Alzheimer gibi ciddi bir hastalığının  ilerlemesini  yavaşlatıyor . Bunun yanında yaşlı kişilerde bağışıklık sistemini güçlendirir. Vucuttaki ve organlardaki hücrelerin daha uzun yaşamasını ve kendini yenilemesini sağlar .

E Vitamini Hangi Gıdalarda Bulunur;

Buğday, soya fasülyesi yağı,tohumlu besinler, marul, arı sütü, ceviz, , tere, kereviz,maydanoz , ıspanak,mısır yağı, lahana, yulaf, mısır... gibi besinlerde bulunur.

K vitamini

Karaciğere gelen K vitamini burada üretilen bazı pıhtılaşma etkisinin  yapımında rol alır. K vitamini takviyesi herkese verilmez ,yalnızca kanamalı hastalara verilir.

K Vitamini Hangi Gıdalarda Bulunur;

Ispanak,yeşil domates,kabak, marul, peynir, yeşil biber, inek sütü, , tereyağı, yumurta, karaciğer,kırmızı et, pirinç, şeftali, mısır, muz, çilek

Suda Eriyen Vitaminler:


B1 vitamini

Vücuttaki kasların ve sinir sisteminin çalışması için gereklidir.B1 Vitaminin yetersiz olduğunda vücutta  iştahsızlık, dikkat azalması,huzursuzluk, bellek zayıflığı   görülür.

B1  Vitamini Hangi Gıdalarda Bulunur;

Buğday, koyun eti,kepek, bira mayası,  balık eti,taze sebze meyve, süt, sığır eti, yumurta

 

B2 vitamini

B2 Vitamini eksikliğinde dilde kızarma, ağızda ve dilde yanma hissi, ağız çevresi ve dudaklarda kızarma, tahriş olma, çatlaklar, gözlerde kaşıntı, gözlerde yanma hissi, katarakt oluşumu, saçların dökülmesi, özellikle çocuklarda büyüme yavaşlaması, kilo kaybı ve sindirim sorunları oluşur .

B2  Vitamini Hangi Gıdalarda Bulunur;

Karaciğer,patates, böbrek, buğday unu,peynir , et, süt, yumurta,yeşil sebzeler , kepek, mercimek, havuç, fındık, yer fıstığı...

 

B5 vitamini

Doğada bol bol olduğu için vücutta eksikliğine pek rastlanmaz. Ayrıca bu vitamin  bir miktar bağırsaklarda da yapılmaktadır. Eksikliğinde kan şekerinde düşmesine, ellerde titreme olmasına, kalp çarpıntıya neden olur .

B5  Vitamini Hangi Gıdalarda Bulunur;

Karaciğer,tavuk, kırmızı et, sebzeler, yumurta, ekmek 

B6 vitamini

Sinir sistemi ve hormonların düzgün  çalışmasını düzenler.Vücudun savunmasında antikor ve akyuvar oluşumunda önemli bir rol oynar. Eksikliğinde migren tipi baş ağrısına, bünyede kansızlık, ciltte kuruluk, ayrıca görme problemleri, uyuşukluk, kramplar ve adele zayıflığına neden olur.

B6  Vitamini Hangi Gıdalarda Bulunur;

Karaciğer,kırmızı et, böbrek,yumurta , balık,sebzeler , ekmek 

 


B11 vitamini:

Kırmızı kan hücrelerinin oluşumu  ve sinir dokularının oluşumunda aktif bir rol oynar. Hücre bölünmesi için çok  gereklidir, dolayısıyla bu etkisi ile büyümeyi de sağlar. Anne karnındaki bebeğin sinir sisteminin gelişimi için de b11 vitamini gereklidir. Eksikliğinde ise  bulantı,iştahsızlık, kilo kaybı,baş ağrısı, ishal,kusma , unutkanlık, çarpıntı gibi bazı kalp sorunları oluşabilir .

B11 Vitamini Hangi Gıdalarda Bulunur;

Karaciğer, yumurta,böbrek, kırmızı et,portakal, ıspanak, marul,muz , ekmek.

B12 vitamini

Çeşitli yollarla,besinlerle ya da sigara gibi kötü alışkanlıklarla vücuda giren siyanürü vücutta etkisiz hale getirir. Eksikliğinde ise dilde hassasiyet, hayal görme,şişme, kızarma, adalelerde kasılmalar, depresyon,karıncalanma , sinir iltihaplarına bağlı olarak el ve ayaklarda uyuşma, yanma şikayetleri oluşur .

B11 Vitamini Hangi Gıdalarda Bulunur;

Karaciğer, böbrek,yürek,balık , kırmızı et, tavuk, yumurta, süt, peynir.

C vitamini

Vücudumuz kendi kendine C vitaminini asla üretemez  ancakcak C vitaminini bitkiler ve bazı hayvanlar üretebilmektedir. Besinlerle alınan vitamin 2 saat içersinde hemen kullanılır 4 saat sonunda ise  kandan uzaklaşır. Yaraların hızlı  iyileşmesini, damarların sağlıklı olamalarını sağlar ayrıca; vücudun savunma sistemini kuvvetlendirici etkisi vardır. Histamin yapımını azaltarak allerjik olayların vücuttaki şiddetini düşürür, minimize eder. Vucutta bu vitaminin eksikliğinde diş eti kanamaları ve diş eti çekilmeleri olur.

Çilek, brokoli, kivi, portakal, limon, yeşil biber

Ombudsmanlık Nedir?

Ombudsmanlık Nedir ?


Kamu Denetçiliği kurumu tarafından halkın şikayetlerinin dinlenildiği, şikayetlerin yazılı ya da sözlü olarak kabul edildiği ve bu şikayetlerin denetlenerek yasalar ve mevzuatlar çerçevesinde çözüme ulaştırılmasına denir.

Yani Ombudsmanlık; Kamu denetçiliği, kamu hakemliği olarak da bilinir. Kamu kuruluşları hakkındaki şikayetleri, eksikliklerin değerlendirilip çözüme kavuşturulmasıdır.

Ombusdmanlık kamudaki görevlilerin keyfi uygulamalarını ve görevlerini, makamının getirdiklerini yapıp yapmamasının denetlenmesidir.

Örneğin bu yıl başlayan bankaların kredilerdeki  dosya masraflarını geri ödemesi ombudsmanlık kurumunun ne denli etkili olduğunun göstergesidir. Yapılan şikayet durumunda Kamu denetleyiciliği Kurumu vatandaşı haklı buldu ve böyle bir yaptırım geldi.

  • Devlet kurumları arasında çıkan olumsuzluklara da aracı olur.

  • Ayrıca sözlük olarak ombusd-----kişi, man-----adam demektir ingilizcede . Aracı kişi olarak tercüme edilir.




  • İngiltere de parlemento komiserliği,

  • Azerbaycan da İnsan Hakları Komiseri

  • Romanya da Romanya Halkının Avukatlığı

  • Fransa da mediateur, olarak adlandırılır


 

Tarihsel Gelişimi:


İlk defa 1713'te İsveç'te bu kavram  ortaya çıkmıştır.

1809 da İsveç anayasasında da yerini  almıştır.

Ombusdmanlık köken olarak dünyada ilk Osmanlı devletinde görülmektedir.  Zaten isveç kralı rus başkısından osmanlıya sığındığı bir dönemde bu sistemi farketmiş .Ancak sistematik olarak İsviçre'de başladı ve dünyada 1950 yılına kadar pek ilgi görmedi. 1950 yılından sonra Avrupa'da bu kuruma karşı büyük bir ilgi  başladı.

İsviçre ombusdmanlığın bir Türk kuruluşu olduğunu kabul etmektedir.

Türkiye'de Ombusdmanlık:


Öncesinde bir çok benzer girişimler yapılsa da en etkili olarak ;

TBMM Anayasa Komisyonu’nda bu tasarı kabul edilerek, 29 Haziran 2012 tarihinde bu karar resmi gazetede yayımlanan Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu ile Kamu Denetçiliği Kurumu. 12 Eylül referandumunda kabul edilen anayasa değişikliği beraberinde  hazırlanan tasarının sonucunda, gerçek ve tüzel kişilerin idarenin işleyişiyle ilgili sorun ve şikayetlerini, Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasada belirtilen nitelikleri çerçevesinde idarenin yapılan  her türlü eylem ve işlemleriyle tutum ve davranışlarını, adalet anlayışıuygun olarak, insan haklarına bağlılık, temel hak ve özgürlüklere bağlı, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden denetlemek, incelemek, araştırmak ve önerilerde bulunmak üzere kurulmuştur.

 

 

Seçimde Nerede Oy Kullanacağım?

Bildiğiniz üzere bu hafta sonu Cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Seçme yaşına gelen tüm yuttaş gibi bizlerde o gün siyasi iredemizi kullanarak uygun gördüğümüz adayı seçeceğiz.

Kimler Adaydı Hatırlayalım

Recep Tayyip Erdoğan

Ekmeleddin İhsanoğlu

Selehattin Demirtaş

 

Yaklaşan seçimlere rağmen hala nere de, hangi sandıkta oy kullanacağınızı bilmiyor musunuz?

Öğrenmesi çok kolay:

Aşağıdaki verilen linke tıklayarak seçimde nerede oy kullanacağınızı öğrenebileceksiniz.

HANGİ SANDIKTA OY VERECEĞİNİ TIKLLLLAAAAAAAAAAAAAAAA


tıkladığınız zaman aşağıdaki bilgi ekranı gelecek buraya istenilen bilgileri;

Nufusta kayıtlı olduğunuz il

T.C Kimlik Numarası

Nufusta Kayıtlı Olduğu Sıra No

ve Resim Doğrulama

 

Bu Bilgileri doldurup sorgula yazan butona tıkladığınızda hangi şehirde hangi mahallede hangi sandıkta oy kullanacağınızı öğreneceksiniz

 

 



 

 

Avrupa Birliği (AB)

1957 Yıllarında Fransa,Hollanda, Almanya, lüksenburg,Belçika, İtalya Arasında kurulan ekonomik topluluğun (AET) başlangıçta ekonomik bir örgüt olarak kuruldu. Böylece Avrupa Birliğinin temelleri atılmış oldu. Daha sonra sadece ekonomik olan AB genişleyerek   bilim,sağlık,kültürel,eğitim ve ortak politika karaları almıştır.Avrupa Topluluğu (AT) olarak adlandırılan topluluk daha sonra AB ismini almıştır.

Merkezi: Belçikanın başkenti olan Bürüksel'dir.

Para Birimi: Euro'dur.(1ocak 2012'den itibaren)

2007 yılındaki verilere göre üye sayısı 27'dir.

Üye Ülkeler: Belçika, Almanya, İtalya, Fransa, Hollanda, Lüksenburg,İngiltere, Danimarka, İrlanda,Portekiz,Yunanistan,İspanya, İsveç,Avusturya, Finlandiya, Estonya,Litvanya, Polanya,Bulgaristan,Letonya,Romanya,Çek Cumhuriyeti,Güney Kıbrıs,Malta, Maceristan,Slovenya,Slovekya

Son Olarak Hırvatistan'ın katılmasıyla üye sayısı 28 e çıkmıştır

AB'nin Amacı:


Üye ülkelerin siyasi ve ekonomik birlik içerisinde olmasını sağlamak. Oluşturulan yeni pazar ve pazar arayışları ile Avrupayı güçlü kılmak.

AB'ye Katılma Şartları:



  • Coğrafi olarak Avrupa topraklarında yer almak

  • Üye devletlerin onayının alınmış olması gerekir.

  • Demokrasinin gereklerini özümsemiş olmak gerekir.

  • Ekonomik kalkınmayı sağlamış olması gerekir.


Ortak para birimi eurodur. Fakat euroya geçmeyen  ülkeler, İngiltere, Danimarka ve İsveç'tir

 

Türkiye AB İlişkileri:


1963'te ortaklık antlaşması imzalanmıştır.

3 ekim 2005'ten itibaren AB müzakereleri başlamıştır.

Fransa gibi bazı ülkelerin önyargılı tavırları yüzünden hala AB'ye üye olunamamıştır.

 

Türkiye Futbol Federasyonu(TFF)

1923 te FİFA uyesi oldu. TFF 1962 yılından itibaren FİFA ve UEFA'nın üyesidir. TFF'nin merkezi Ankarada bulunmaktadır.

Statü olarak Türk futbolunu ulusal ve uluslararası platformda temsil eden, futbolla ilgili ülkede faaliyetleri düzenleyen ve yürüten tek kuruluştur.

Amacı ve Görevleri:



  • Türkiye'deki her türlü futbol faaliyetlerini organize etmek.

  • Futbolun ülkede gelişmesi ve yayılmasında öncülük etmek

  • FIFA ve UEFA gibi futbol kuruluşlarının belirlediği genel kuralları yurtta uygulamak.

  • Futbol ile ilgili toplantı ve diğer durumlarda Türkiyeyi temsil etmek.

  • Yurt içi ve yurt dışı  futbol faaliyetlerini programlamak.

  • Futbolla ilgilenen üyeleri,kulüpler,futbolcular,saha içi ve saha dışı personel, sağlık ekibi ve diğerlerinin FİFA, UEFA ve TFF kurallarına uymasını sağlamak.

  • Şiddet, şike,doping,teşvik primi ile mücadele etmek.

  • Irkçılıkla mücadele etmek ve gerekli yaptırımları uygulamak.

  • Türkiyeyi futbol alanında dünyada temsil etmek.

  • Fair play dediğimiz kurallara uygun, dürüst, ahlaklı futbol ilkelerini gözetmek.


Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu:



  • TFF'nin en üst hukuk kuruludur.

  • Uyuşmazlık ve anlaşmazlıklarda nihai kararı verir.

  • Amatör ve profesyonel disiplin suçlarını inceleyerek karara bağlar.



TFF' 2014'teki başkanı Yıldırım Demirören'dir.

 

İlk Başkanı: Yusuf Ziya Öniş

Cumhurbaşkanının Görev ve Yetkileri

A: Yasama İle İlgili Görev ve Yetkileri

B: Yürütme ile İlgili Görev ve Yetkileri

C: Yargı İle İlgili Görev ve Yetkileri

 

A: Yasama İle İlgili Görev ve Yetkileri



  •  Gerekli gördüğü taktirde yasama yılının il gününde TBMM' ye açılış konuşması yapabilir

  • Gerekli gördüğü hallerde TBMM'yi toplantıya çağırabilir.

  • Çıkarılan kanuları yayımlar

  • Kanunları tekrar görüşülmesi için meclise geri gönderebilir.

  • Anayasal değişiklikleri gerekli gördüğü hallerde halkın oyuna sunabilir.

  • Gerekli durumlarda anayasa mahkemesine iptal davası açabilir.

  • TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar verir


B: Yürütme İle İlgili Görev ve Yetkileri



  • Seçilen başbakanı atamak veya başbakanın istifasını onaylamak.

  • Başbakanın isteği üzerine bakanları atamak veya görevlerine son vermek.

  • Gerekli hallerde bakanlar kuruluna başkanlık edebilir ve yine gerekli hallerde bakanlar kurulunu toplayabilir.

  • Yabancı ülkelere temsilciler gönderir. Türkiye'ye gelen yabancı temsilcileri kabul eder.

  • Milletler arası yapılan anlaşmaları onaylar ve yayımlar.

  • Türk Silahlı Kuvvetlerin Başkomutanlığını temsil eder (TBMM Adına)

  • Genel kurmay başkanını atar.

  • Gerekli hallerde Milli güvenlik kurulunu toplantıya çağırır.

  • MGK'ya başkanlık eder

  • Bakanlar kurulu kararıyla olağan üstü hal ve sıkıyönetim kararı çıkarır.

  • Kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisine sahiptir.

  • Kararnameleri imzalar.

  • Özel durumlarda suçluların cezalarını hafifietmek ve ya kaldırmak

  • DDK (Devlet Denetleme Kurulu) üye ve başkanlarını atamak ve araştırma denetleme yapmak.

  • YÖK üyelerini seçer.

  • Üniversitelerin Rektörlerini seçer.


C: Yargı İle İlgili Görev ve Yetkileri:



  • Anayasa Mahkemesine üye seçmek (14 üye)

  • Danıştay üyelerinni dörtte birini seçer

  • Yargıtay cumhuriyet baş savcısı ve yargıtay cumhuriyet baş savcısı vekilini seçer.

  • Askeri yargıtay üyelerini de seçer

  • Askeri İdare yüksek mahkemesi üyelerini seçer.

  • Hakimler ve savcılar yüksek kuruluna  4 üye seçerr.


 

 

 

Hükümet Sistemleri

a. Meclis Hükümeti Sistemi:



  • Bu sistemde bakanlar tek tek TBMM tarafından seçilmesiyle oluşturulan bir modeldir. Diğer bir ifadeyle bakanlar kuruluna seçilecek tüm bakanlar toplu bir şekilde oylanmaz. Her bir bakanlık için meclis toplanır ve oy kullanır. Bu işlem sırasıyla gerçekleştirilir tüm bakanlıklar seçilene kadar. Bu sistem 1. Tbmm'de uygulanmıştı.


b. Kabine Sistemi:




  • Cumhurbaşkanı milletvekilleri arasından bir kişiyi  ( Genel seçimlerde iktidar görevini almış partiden) başbakan olarak atar. Daha sonra başbakan olan kişi tarafından kabine oluşturulur. Ve en sonunda güven oyuna sunularak göreve başlayan hükümet modelidir.


c. Parlementer Sistem: 



  • Kuvvet ayrılığının olduğu sisteme denir. Yani yasama , yürütme ve yargı yetkileri farklı kurumlarda toplanılmıştır.



d. Başkanlık Sistemi:



  • Bu sistemde devlet başkanı doğduran halk tarafından seçilir. Yasama, yürütme ve yargı arasında parlementer sisteme göre daha katı bir ayrılık vardır. Başbakan, cumhurbaşkanı,bakanlar kurulu diye  siyasi kavramlar yoktur. Bugün ABD'nin uyguladığı sistem Başkanlık Sistemidir.


e. Yarı Başkanlık Sistemi:


Bu sistemde yürütme iki başlıdır. Cumhurbaşkanı halk tarafndan seçilir. Siyasi yürütme yetkisi ve siyasi sorumlıluk cumhurbaşkanının elindedir.

Önemli Not: Türkiye'de cumhurbaşkanını halkın seçmesi yarı başkanlık sistemine benzese de aradaki fark ;



  • Bizde siyasi yürütme bakanlar kuruluna aittir. Yani parlementer sistem hakimdir.







Temel Hukuk Kavramları 2

Kabahat: Toplumsal düzene az zarar veren hafif suçlar.

Kast: Hukukun izin vermediği halde bilerek ve isteyerek bir suçu işlemek.

Kısıtlılık: Medeni haklarını kullanma yetkisinin mahkemelerce kaldırılmış olması durumudur.

Meşru Müdafaa: Bir kişinin kendisine doğacak tehdit ve tehlike karşısında sadece kendini korumak amacıyla  istemeden  işlediği suçlardır.

Mevzuat: Yasalar, yönetmelikler , tüzükler ve diğer hukuk kurallarının tümene mevzuat denir.

Ölüm Karinesi:Kaybolan, cesedi bulunamayan üzerinden belli zaman geçmiş ve artık öldüğüne kesin gözüyle bakılan kimseler için uygulanır.

Tacir: Ticari bir iş yerini kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye denir.

Temerrüt:  Borçlunun borcunu ödememekte direnmesi ve ay nı şekilde alacaklınında  alacağını almakta direnmesidir.

Uyrukluk: Kişileri herhangi bir devlete bağlayan hukuki bağdır.

Müeyyide: Yaptırım anlamına gelmektedir. Kurallara uymaması sonucunda karşılaşılacak tepkidir.

Zilyetlik: Bir mal ya da eşya üzerinde  bilinçli şekilde sürdürülen hakimiyete denir.

Temel Hukuk Kavramları 1 TIKLAAAAAAAAAAAAAA


Temel Hukuk Kavramları 1

Ayni Hak: Eşya üzerinde kesin ve kesin mutlak bir egemenlik hakkı veren ve bu yetkinin herkese karşı sürdürülebilen hukuki hak.

Beyyine: Herhangi bir hukuki ilişkinin doğruluğunu yada bir olayın doğruluğunu ispatlamak ortaya çıkarmak için kullanılan, başvurulan her türlü malzeme , araç...

Ceza: Kanun gereği suç işleyen bir kişiye verilmesi öngörülen olumsuz yaptırımlardır.

Cürüm: Toplumsal düzeni derinde sarsan suçlardır.

Davacı: Dava açmak üzere mahkemeye başvuran tarafa denir.

Davalı: Davacı tarafından mahkemeye başvurularak  kendisine karşı dava açan kişi.

Def'i: Davalı olan kişi ya da tarafın var olan  borcunu özel sebeplerden dolayı yerine getirmekten kaçınmasına olanak tanıyan haktır.

Depolitizasyon: Kısacası halkın siyasetten soğutularak  siyasi katılımlardan uzaklaştırılmasıdır.

Edim: Borçlu olan kişi ya da tarafın(Burda borçlu bir dernek, kurumda olabilir.) yerine getirmekle yükümlü olduğu borcun konusu

 Fesih: Tüzel bir kişiliğin alınan bir kararla sona erdirilmesidir.

Gaip: Yok olan kişi diğer bir ifade ile kaybolma

İfa: Borçları ediminin hukuken yerine getirilmesidir.

İnfisah: Dağılma anlamına gelir. Herhangi bir tüzel kişiliğin herhangi bir işleme tabi tutulmaksızın kendiliğinden sona ermesi durumudur.

İntifa Hakkı: Mülkiyeti başkasına ait olan malları kullanma ve bullardan yararlanma hakkına denir.

 İrtifak Hakkı: Gayrimenkul sahibinin var olan  gayrimenkulü kullanmasına onay vermesi ve mülkiyet hakkını sınırlandırmasıdır.





Temel Hukuk Kavramları DEVAMI TIKLA

Nurullah ATAÇ

-1898’de İstanbuda  doğdu, 1957’ de ise Ankara’da hayata gözlerini yumdu.

-Deneme, eleştiri ve çeviri yazarı olarak edebiyatımızda isim yapmıştır.

-Galatasaray Lisesini bitirdi. Edebiyat fakültesine devam etti, Nişantaşı Lisesinde edebiyat Öğretmenliği yaptı.

-Gazi Eğitim Enstitüsünde edebiyat öğretmenliği yaptı. Çeşitli liselerde Fransızca öğretmenliği yaptı.

-Ayrıca cumhurbaşkanlığında çevirmen olarak çalıştı.

-Cumhuriyet dönemi edebiyatının en önemli eleştirmenlerindendir.

-Çevresindeki gençleri eleştiri deneme ve edebiyat alanında geliştirmeye çalıştı çevresindeki gençlere örnek oldu. Eserlerinde kesin yargılardan olabildiğince kaçınmıştır. Tüm var olan bilgileri sürekli eleştirme gereği hissetmiştir.

-Türk dilinin saflaşması için büyük çalışma yaptı. Dile giren yabancı sözcüklere karşı savaş açtı. Fransızcaya çok hâkimdir. Çeviri eserlerinde bu hâkimiyeti görmek mümkündür.

-Türk edebiyatında deneme denildiğinde en büyük temsilcisi sayılır.

-MEB ders kitaplarında denemelerini yayınlamakta hazırlana sınav sorularında diğer kurumlar genellikle yazılarından bölümleri soru kökü yapar.

-Hemen hemen her konuda deneme yazmıştır. Üslup ve dil olarak farklı bir kapı aralamış kendine has bir üslup oluşturmuştur.

Başlıca Eserleri:


Günlerin Getirdiğ, Karalama Defteri, Sözden Söze, Ararken, Diyelim, Söz arasında, ünce, Kızıl ile Kara (Çeviri), Madame Bovary (çeviri)



Trablusgarp Savaşı



 


Trablusgarp Savaşının Nedenleri:


1)      Siyasi birliğini geç tamamlayan İtalya Devletinin Pazar ihtiyacı ve hammadde ihtiyacını karşılamak amacıyla saldırdı.

2)      Ham madde bakımından İtalyanın isteklerini karşılayacak düzeyde olması

3)      Coğrafi olarak Trablusgarbın İtalyaya yakın olması.

4)      Ne denizde ne de karadan Osmanlı imp trablusgarba destek olamadı.

5)      Enver Paşa. Mustafa Kemal gibi  subaylar gönüllü olarak trablusgarba giderek orda halkı örgütlediler.

6)      Balkan savaşlarının başlaması ile italyanlar ile savaşı göze alamayan Osmanlı Uşi Anlaşmasını imzaladı.

Uşi Antlaşması:


1)      Bingazi ve Trablusgarp italyan devletine bırakıldı.

2)      Oniki ada ve rodos bir süreliğine İtalyan devletine bırakıldı.

3)      Kuzey Afrikadaki olan son toprak parçasıda maalesef elden çıktı.