Tarık Buğra

1918’de Akşehir’de doğdu.Orta öğrenimini Konya Lisesi’nde tamamladı (1936). İstanbul Üniversitesi Tıp, Hukuk ve Edebiyat Fakültelerinde eğitim gördü. Eğitimini yarıda bırakarak Akşehirde Nasred’din Hoca adlı gazeteyi çıkardı.
Cumhuriyet gazetesinin düzenlemiş olduğu  ‘Öykü yarışması’nda ikincilik kazandı (1948). Daha sonra İstanbul’a geldi. Milliyet gazetesinde  başladığı köşe yazarlığını(1952-1956) Yeni İstanbul, Vatan,Haber,  Yol, Yeni gün ve Tercüman gazetelerinde muharrir olarak sürdürdü.İstanbul’da vafat etti.

Tarık Buğra'nın Bazı Kitapları


İBİŞİN RÜYASI
Tarık Buğra'nın İbişin Rüyası, onun uslup, dil ve teknik özelliklerini en iyi belirten romanlarındandır. Eser, konu bakımından da hem tiyatro hem de sinemanın ilgisini çekmiş, TRT tarafından da -yazarın söyleyişi ile dizi filmi yapılmıştır.

BU ÇAĞIN ADI
Tarık Buğra'nın makalelerinin bir kısmından oluşan bir bölümdür.Yöneticileri,Aydınları, idârecileri ve bütün akıl sâhiplerini doğruyu düşünmeye ileten konuları içerir. Kısaca onurlu insanlara yakışan bir tavır ve uslûpla millet ve ülke meselelerine bakmayı gündeme getiren bu makalelerin, okuyanlara çok şey verebilir.

DÖNEMEÇTE
Türkiye'de çok partili döneme geçişin olduğu yıllarını anlatır. Meseleye bir Anadolu kasabasından, o çevredeki halkın ve aydınların ilişkileri içerisinde bakar.Bu eser  "Dönemeç" adıyla TV'de dizi filmi yapılmıştır.
OSMANCIK
Osmancık'ın konusu Osman Gazi olarak tarih sahnesine çıkışını ve Osmanlı Devleti'nin kuruluşunu anlatmaktadır. Osmanlı'yı cihan çapında büyük yapan bir devlet ve insan anlayışının ilk tohumlarının roman çerçevesinde ele alınışını okuyacağınız bu eser, TV'de "Kuruluş" adıyle dizi film olarak da defalarca yayınlanmıştır.

GENÇLİĞİM EYVAH
Türkiye'deki anarşinin gizli otopsisidir. Romanda,  boşa giden, eriyen gençliklerin hikâyesini değil, içine düşürüldüğümüz kaosun çarpıcı fotoğraflarını da bulacaksınız. Yıllardan beri Türkiye'de toplum hayatımızı paslandıran kalleş demagojileri sergilemektedir.

KÜÇÜK AĞA
Küçük Ağa, Tarık Buğra'nın en çok  tanınan eseridir. Kurtuluş Savaşı'nın, küçük bir Anadolu kasabasından nasıl göründüğünü yorumlarız. Konuya ilk defa resmî olmayan,halk  gözüyle bakılmıştır. Tanıdık kültür ve insan simalarıyla dolu bu eser, Millî Mücâdele'nin anlatıldığı gerçekten millî bir romanıdır.

ESERLERİ


ROMANLARI
Siyah kehribar (1955), Küçük Ağa(1964), Küçük Ağa Ankara’da (1966), Firavun İmanı (1976), Osmancık (1983),İbiş’in Rüyası (1970), Dönemeçte (1978),Gençliğim eyvah (1979),Yağmur Beklerken (1983), Yalnızlar (1981), Dünyanın pis Sokağı (1989)

HİKAYELERİ
Oğlumuz(1949),Yarın Diye Bir şey Yoktur( 1952),
İki Uyku Arasında (1954), Hikayeler (1964).

OYUNLARI
Dört Yumruk ,Peşte Elli altı,Ayakta Durmak İstiyorum (1966), İbişin Rüyası,Akümülatörlü Radyo, Yüzlerce Çiçek Birden Açtı

SANATI


“Sanatta güzellik, estetik değil insana olan fayda esastır,Sanatçı ferdi değil, toplumu,toplumun sorunlarını,adetlerini mutluluklarını acılarını... anlatmalıdır,Kişi bayağı ihtiyaçlarının esiridir.” gibi görüşlerin tekrarlana
tekrarlana bıkkınlık,sıkıntı verdiğini düşünür.

Tarık Buğra’nın sanat anlayışı sosyal gerçekçi denilen öykü ve roman yazıcılarının tutumlarına zıt olduğu için sanatçıları :”Alın teri ve sefalet komisyoncuları , Foto şipşakçılar diye yermektedir.

 

0 Comments:

Yorum Gönder

Deneme